Obama yönetimi İran’daki gelişmeler karşısında benimsediği ölçülü tutumu savunuyor. Obama yönetiminin, İran’a karşı yeterince sert davranmadığı eleştirisi yapılıyor. Obama hafta sonunda Tahran makamlarından şiddeti durdurmalarını istedi, dün de protestocuların susturulmasının adil bir politika olmadığını belirtti.
Yönetim yetkilileri seçim sonuçlarının yarattığı çatışmaya adil ve şiddetten uzak bir çözüm bulunması çağrısı yapıyor. Yönetim aynı zamanda Tahran hükümetinin Amerika’yı, siyasi çatışmalarının suçlusu gibi göstermesine de izin verilmeyeceğini belirtiyor. Amerika, kriz karşısında ölçülü bir politika izliyor. Başkan Obama, Cumartesi günü Tahran sokaklarını saran kargaşanın görüntüleri arasında, sesini biraz yükseltti. Obama Tahran hükümetini, kendi vatandaşlarına karşı şiddeti tümüyle durdurmaya ve halkının, evrensel toplantı ve ifade özgürlüğü hakkına saygı göstermeye çağırdı.
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, bundan daha sert bir tepkinin, İran’ın ‘Amerika’yı bunalıma müdahale ettiği’ yönündeki eleştirilerini daha da körükleyeceğini belirttiler.
Bu ölçülü politikaya Amerika içinde karşı çıkanlar var. Bunlardan eski başkan adayı Cumhuriyetçi Partili Sanatör John McCain, gösterilen tepkiyi yetersiz buluyor ve bu politikayı, Amerika’yı yaratan temel ilkelere ihanet olarak niteliyor.
Dışişleri Bakan Yardımcısı James Steinberg, “Amerika yumruklarını saklıyor,” eleştirilerine karşılık olarak, uyguladıkları politikanın partiler üstü bir desteğe sahip olduğuna işaret etti.
Steinberg, “Her iki partiden, Başkan’ın bunun, İranlıların çözmesi gereken bir konu olduğu yolundaki görüşünü destekleyen birçok nüfuzlu isim var. Başkan hafta sonunda şiddetten duyduğumuz kaygıyı çok açık bir dille ifade etti,” diye konuşurken, sözlerine, “Eğer bu İranlıların kendilerinin çözmesi gereken bir sorun ise, her kanattan İranlının görüşü alınmalıdır, herkesin fikrini açıkça söylemesine izin verilmelidir. Ancak bu takdirde adil bir süreç olur. Bunun partilerden birini ilgilendiren bir konu olmadığını sanıyorum,” diye devam etti.
Steinberg dirseğini kıran Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a vekalet ediyor. Bakan ameliyatı nedeniyle İtalya’nın Trieste kentindeki Sekizler Grubu zirvesine ve Yunanistan’ın Korfu adasındaki güvenlikle ilgili gayri resmi bir toplantıya katılamıyor. Ancak Dışişleri Bakanı Hillary Clinton İran konusunu, İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband’la telefonda değerlendirdi. İran makamları Amerika gibi İngiltere’yi de iç işlerine karışmakla suçluyor.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ian Kelly de İran hükümetinin kendi yarattığı duruma bir suçlu arama gayreti içinde olduğunu söyledi.
Kelly, “Öteden beri gördüğümüz durumu bir kez daha görüyoruz. İran halkın desteğini kazanmak veya bir politikayı haklı göstermek için Büyük Şeytan diyerek Amerika’yı suçlama alışkanlığına sahip. Biz bugünkü durum karşısında artık daha fazla polemiğe girmek istemiyoruz,” diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran’la nükleer programı veya diğer konularda diyalog isteğinden, Obama yönetiminin vazgeçip geçmediği sorusuna yanıt vermedi. Sözcü şu anda ikili ilişkilere değil, Tahran sokaklarında olup bitenlere ağırlık verdiklerini belirtti.