Erişilebilirlik

Pakistan'da 'Şeriat' Tartışması Sürüyor


Pakistan’da hükümetin ülkenin bir bölümünde şeriata izin vermesinin yankıları sürüyor. Meclis, hükümetten, dincilerle varılan anlaşmanın gözden geçirilmesini; Taleban ise tüm ülkede şeriata geçilmesini istiyor.

Pakistan hükümeti bir süre önce Svat vadisinin bulunduğu Malakant bölgesinde şeriata izin verdi. Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari de, uzun süre direnmesine rağmen, yasayı onaylamak zorunda kaldı.

Hükümet ve parlamento dinci militanların şeriat talebinin yerine getirilmesinin bölgeye barış ve huzur getireceğini umuyordu. Ancak aradan bir hafta bile geçmeden Pakistan, bu beklentinin hayal olduğunu gösteren gelişmelere tanık oldu. Şeriat mahkemelerinin devreye girmesiyle yüzlerce okul yıkıldı, on binlerce kişi bölgeden kaçtı. Dinci militanlar, silahlarını bırakma sözünü yerine getirmedikleri gibi son günlerde tüm ülkede şeriat istemeye başladılar. Dinci militanlar bölge dışına yayılmaya başlarken, şeriat anlaşmasının pazarlığını yapan yerel lider, belgeye imza atan milletvekilleri ve adli yetkilileri kafir olmakla suçlamaya başladı.

Şeriat isteyenlerin öncülüğünü Sufi Muhammet adlı bir din adamı yapıyor. Son olarak İslamabat’ta yandaşlarına hitap eden Muhammet, Pakistan’daki demokratik kurumların İslamiyet’e aykırı olduğunu söylemekle kalmadı, demokrasiyi destekleyen herkesin kafir olduğunu iddia etti.

Sufi Muhammet, milletvekili ve senatörlerin kafirler gibi yaşadığını ve öldüklerinde tüm kafirler gibi cehenneme gideceklerini söyledi.

Din adamının sert çıkışı dini partilerin bile tepkisine yol açtı. Svat vadisindeki militanlara şeriat izni verilmesine şiddetle karşı çıkan din adamlarından azınlık partisi lideri Faruk Satar, şeriat anlaşmasının gözden geçirilmesini talep etti.

Faruk Sattar, şeriatçıların, yasama ve yargı organlarına yönelik eleştirilerin dozunu kaçırdıklarını, kafirlik suçlamasını kimsenin kabul edemeyeceğini söyledi. Sattar, İslami partiler de dahil tüm siyasi partilerin suçlamalara birlikte cevap vermesi gerektiği görüşünde.
Pakistanlı ve yabancı siyasal gözlemcilere göre, hükümetin Svat vadisinde şeriata izin vermesi, sadece bölgede değil tüm ülkede yasama ve yürütme organlarının yetkisine büyük darbe vurdu.

Anayasa hukuku uzmanı Zain Şeyh, Pakistan anayasasında, hiçbir yasanın İslamiyet’e aykırı olamayacağı yolunda hüküm bulunduğuna dikkat çekiyor ve buna rağmen kurulan şeriat mahkemelerinin olağanüstü yetkilere sahip olduğunu vurguluyor.

Zain Şeyh şeriat mahkemelerinin başındaki kişilere “gazi” denildiğini ve her birinin, Kuranı, kendi istediği şekilde yorumladığını belirtiyor. Pakistanlı hukukçu, Svat vadisine şeriat izni verilmesini büyük bir hata olarak niteliyor; ülkede korkunç bir kargaşaya, birbirine paralel iki ayrı yargı sistemi oluşmasına yol açacağını ileri sürüyor.

Pakistan hükümeti bir taraftan meclisin, bir taraftan da Taleban gibi şeriatçı örgütlerin baskısı altında. Şeriatçılar kırsal kesimlerde giderek güçlenirken Karaşi ve Lahor gibi büyük kentlerde halk kaygı içinde.

XS
SM
MD
LG