Erişilebilirlik

G-20 Zirvesi Sıradan İnsana Çok Umut Vermiyor


Dünyanın önde gelen 20 ekonomisinin oluşturduğu Yirmiler Grubu ve büyük uluslararası mali kuruluşların katılacağı G-20 zirvesi, 2 Nisan’da Londra’da yapılacak. Toplantıda ekonomik gerilemeyi durduracak önlemler ve büyümeyi arttıracak girişimler tartışılacak; mevcut kurtarma paketleri değerlendirilecek. Küresel ekonomiyi vuran ağır kriz, İngiliz halkını da derinden etkiledi. Amerika’nın Sesi Televizyonu İngiltere’nin güneydoğusundaki emeklilerin ekonomik zorluklarla nasıl başetmeye çalıştığını araştırdı.

Ekonomiyle ilgili kötü haberler İngiltere’nin güneydoğusunda emeklilerin yaşadığı Deanland’a ulaşmakta gecikmiyor. Emekli denizci George Graham yıllarca emekli maaşı ve yatırımlarının geliriyle geçinmiş. Ancak şimdi durum değişiyor. Graham huzurevine gitmek zorunda kalırsa masraflarını nasıl karşılayacağını bilmediğini söylüyor. Emekli kent planlamacısı Pat Marshall, uzun yıllar Londra’da çalışmış. Emekli maaşıyla hisse senetleri almış, bir kısmını da bankaya yatırmış. Marshall şöyle konuşuyor: “Elimdeki paranın miktarı giderek azalıyor. Tekrar çalışmaya başlamak zorunda kaldım. Bir zamanlar ekonomik durumum iyiydi. Tatile çıkabiliyordum ama geçen yıl tatil yapamadım.”

Ekonomik kriz, geçen yıl Amerika’da emlak kredisi sektöründe patlak verdi ve günümüzde ekonomilerin küresel çapta birbirine bağlı olması nedeniyle hızla yayıldı. Avrupa’da da batma tehlikesiyle karşı karşıya kalan büyük bankalar, hükümetlerin girişimiyle kurtarıldı. Emlak piyasasındaki krizin yanında hisselerin değerinde de düşüş yaşandı. Kredi kaynakları kurudu, dükkanlar kapandı, fabrikalar işçi çıkardı. Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, İngiltere’de birçok kişinin sıkıntı çektiğini, bu sayının daha da artacağını bildiriyor. Kate Waering Oxfam’ın İngiltere’deki yoksullukla mücadele programlarını yürütüyor. Waering’e göre sabit gelirliler için durum giderek kötüleşiyor. Devletten emeklilik maaşı ya da sosyal yardım alanlar, en zor durumdakiler. Sosyal yardımlar ve emeklilik maaşları, geçinmelerine yetmiyor.

Darboğaz, Avrupa sınırlarını aşmış durumda. Kalkınma örgütü ActionAid’den Claire Melamed, ekonomik krizin Güney Afrika gibi yoksul ülkelerde derinden hissedildiğini söylüyor. Melamed, “Amerika ve Avrupa’da otomotiv sektöründeki sorunları duyuyoruz. Güney Afrika’daki bu madenciler, yeraltından, otomobillerde kullanılan metalleri çıkarıyor. Onbinlercesi, şimdiden işini kaybetti. Ve bu işçilerin birçoğu, çalışmak için Afrika’daki diğer ülkelerden geliyor. Örneğin Malawi’deki kızları okula göndermek için gereken paranın Güney Afrika’da çalışan madencilerden geldiğini, madencilerin işini kaybetmesi üzerine kızların da okulu bırakmak zorunda kaldıklarını biliyoruz,” diye konuşuyor. ActionAid örgütü, ekonomik durgunluğun, iklim değişikliği, gıda ve yakıt fiyatlarının artması yüzünden zaten zorlaşan hayat şartlarını daha da katlanılmaz hale getirdiğini bildiriyor. Örgüt, Yirmiler zirvesine katılacak liderlerden önlem almalarını istiyor. Siyasetçilerse ortak strateji geliştirmek için toplantılar düzenliyor. Ekonomik teşvik paketlerine milyarlarca dolar akıtılıyor, sözler veriliyor. Ancak birçokları, şimdiye kadar atılan adımların sonuç vermediğini söylüyor ve düzlüğe çıkmadan önce durumun daha da kötüleşeceği uyarısında bulunuyor. Emekli Pat Marshall, durumun kısa sürede düzeleceğinden ümitli değil. Marshall’a göre siyasetçiler istedikleri kadar toplantı yapsınlar, bunların halka hiçbir olumlu etkisi yok. Dünya liderleri ekonomi stratejilerini tartışırken emekliler, gündelik yaşamlarında sonuçları biran önce görmek istiyor.

XS
SM
MD
LG