Erişilebilirlik

25 Mart Amerikan Basınından Özetler


Christian Science Monitor, Amerika’da 40 yıl içinde sağlık harcamalarının ekonomideki payının % 5’ten % 20’ye çıkacağını ve sağlık sisteminde bir reformun kaçınılmaz olduğunu yazıyor:

“Sağlık harcamalarında verimliliğin sağlanması çok uzun bir süre alabilir. Ayrıca maliyet düşürücü önlemlerin de beraberinde getireceği çeşitli sıkıntılar var. Koruyucu sağlık hizmetlerinin zorunlu hale getirilip getirilmeyeceği de belirsiz. Yönetimin, sağlık sistemini verimli hale getirmeye vurgu yapması önemli bir gelişme. Hem sağlık hizmetinin yaygınlaştırılmasını hem de maliyetlerin iyi planlanmasını amaçlıyor. Ancak sağlık harcamalarında israfın azaltılması çabalarının, komplikasyonlara da yol açacağını unutmamak gerekir.”

USA Today kaçak yabancı işçilerin yakalandıktan sonra zalimce muamele gördüğünü ileri sürüyor ve kaçakların da yasal haklara sahip olması gerektiğini savunuyor:

“Geçen yıl 378 bin kişi ülkeye kaçak girdikleri iddiasıyla yakalandı. Bunların büyük bir kısmı birkaç ay içinde sınır dışı edildi. Ancak geri kalanlar aylar, hatta yıllar boyunca aileleri ve avukatlarıyla görüşemeden tutuklu kalıyor. Bu tutukluluk süresi de tamamen göçmenlik bürosu yetkililerinin insafına kalmış durumda. Bütün sistemin baştan aşağı değişmesi şart. Tutuklananlarla ilgili olarak hızlı ve tarafsız bir karar verme mekanizması kurulmalı. Ayrıca tutuklama dışında da alternatif yöntemler geliştirilmeli. Amerika’da kaçak işçilerin tutuklanması, kanunsuz bir üçüncü dünya ülkesinden farklı olmalıdır.”

New York Times gazetesi, Başkan Obama’dan bir an önce Rusya’yla nükleer silahsızlanma görüşmelerine başlamasını istiyor. Gazete, START 1 antlaşmasının dokuz ay sonra sona ereceğini hatırlatıyor:

“Berlin Duvarı’nın yıkılmasının üzerinden yaklaşık 20 yıl geçti. Ancak Amerika ile Rusya’nın elinde hala 20 bini aşkın nükleer silah var. Artık iki ülkenin 21. yüzyılın getirdiği tehditlere, İran gibi nükleer silah yapmaya çalışan ülkelere ve nükleer silah elde etmeye çalışan teröristlere odaklanması gerekiyor. Amerika kendi nükleer silahlanma stratejisini değiştirmedikçe ve kendi nükleer silahlarını azaltmadıkça, bu tehditlere karşı söyleyeceği sözlerin bir inandırıcılığı olmayacaktır.”

Washington Times, Başkan Obama’nın Bağdat büyükelçiliği için önerdiği Christopher Hill’in bu görev için yanlış bir isim olduğunu savunuyor. Gazete, Hill’in Kuzey Kore’nin nükleer programı konusundaki görüşmelerde de başarısız olduğunu öne sürüyor:

“Hill’in geçmişteki başarısızlıkları göz önüne alındığında, İran’a yönelik yeni açılım konusunda oynayacağı rolden kaygı duyuyoruz. Hill, Pyongyang’la yapılan görüşmelerde hiç gündeme getirmese de, Kuzey Kore’nin nükleer çalışmaları Ortadoğu’yu da etkiliyor. Kuzey Koreli teknisyenler, İsrail’in 2007 yılında vurduğu Suriye’deki nükleer tesiste görüntülenmişti. Şimdi Hill’in İran’ın Irak’a silah göndermesi ve Irak’taki teröristleri eğitmesi gibi konuları Tahran’la görüşmelerde gündeme getirip getirmeyeceği konusunda şüpheliyiz. Eğer İran’ın da Kuzey Kore’yle aynı nükleer kapasiteye sahip olmasını istiyorsanız, Hill bu görev için en uygun isimdir.”

XS
SM
MD
LG