Avrupa Birliği’nin iki gün sürecek liderler zirvesi Brüksel’de başladı.
Zirvede 2 Nisan’da yapılacak G-20 toplantısı öncesi Avrupa Birliği’nin ekonomi politikalarına son şeklini vermesi amaçlanıyor.
Avrupalı liderlerin zirvede yeni ve büyük ekonomiyi canlandırma paketlerine karşı çıkması yerine mali piyasalara daha sıkı denetlemeler getirilmesini istemeleri bekleniyor.
Avrupa Birliği liderleri bir kez daha uluslararası krizin etkilerini hafifletecek önlemleri masaya yatırmak için Brüksel’de bir araya geldiler. Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları, bir yandan küresel krizle mücadele yöntemlerini masaya yatırırken diğer yandan da 2 Nisan’da Londra’da düzenlenecek olan G-20 Zirvesi için ortak tutum belirlemeye çalışacaklar. Krize yönelik önlemler konusunda Avrupa Birliği içinde tam bir uzlaşının hakim olduğunu söylemek ise oldukça güç.
Avrupa Birliği Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti’nin Başbakanı Mirek Topolanek bu durumu Birlik içinde ortak ve koordineli bir yaklaşımın hakim kılınması gereğine vurgu yaparak dile getirdi. Topolanek zirve başlamadan yaptığı açıklamada yeni bir teşvik paketinin devreye sokulmasına sıcak bakmadıklarını net bir şekilde ortaya koydu. Çek Başbakan, yeni bir paket fikrinin ölümcül nitelikte olacağının altını çizdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de Çek Dönem Başkanlığı’yla aynı çizgide. Şu ana kadar yapılması gereken katkının yapıldığını söyleyen Merkel, küresel krize karşı alınan mevcut önlemlerin sonuçlarının beklenmesini isteyerek, “Vaat yarışına girmek durumu sakinleştirmeyecek” dedi. Avrupa Birliği’nin Çek Cumhuriyeti’nden sonraki Dönem Başkanı olacak İsveç’in Başbakanı Fredrik Reinfeldt de tüm sorunları vergi mükelleflerinin parasıyla çözmenin mümkün olmadığı mesajını verdi.
Aslında bu mesajlar biraz da AB’nin çabalarını çok yeterli bulmayan Amerikan yönetimini hedef alan bir niteliğe sahip. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da mevcut teşvik paketinin çok büyük bir çaba olduğunun altını çizerek yeni bir paket hazırlamak yerine bunun uygulanmasının daha doğru bir yaklaşım olacağını söyledi.
Barroso, ekonomik krizle ilgili önlemler konusunda ABD’yle Avrupa Birliği’ni karşılaştırmanın çok doğru olmayacağını söyledi. Başlangıçta çok ayrı noktalarda olan ABD ile Avrupa Birliği’nin pozisyonlarının yavaş yavaş birbirine yaklaştığı da Barroso’nun vurguları arasında yer aldı.
ABD’nin bazı ilkeleri benimseme yönünde adım attığını söyleyen Barroso, Avrupa’nın da teşvik planlarıyla buna karşılık verdiğinin altını çizdi. Barroso bununla birlikte iki tarafın ekonomik durumlarının çok farklı olduğunu belirtti.
Zirvede 2 Nisan’da yapılacak G-20 toplantısı öncesi Avrupa Birliği’nin ekonomi politikalarına son şeklini vermesi amaçlanıyor.
Avrupalı liderlerin zirvede yeni ve büyük ekonomiyi canlandırma paketlerine karşı çıkması yerine mali piyasalara daha sıkı denetlemeler getirilmesini istemeleri bekleniyor.
Avrupa Birliği liderleri bir kez daha uluslararası krizin etkilerini hafifletecek önlemleri masaya yatırmak için Brüksel’de bir araya geldiler. Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları, bir yandan küresel krizle mücadele yöntemlerini masaya yatırırken diğer yandan da 2 Nisan’da Londra’da düzenlenecek olan G-20 Zirvesi için ortak tutum belirlemeye çalışacaklar. Krize yönelik önlemler konusunda Avrupa Birliği içinde tam bir uzlaşının hakim olduğunu söylemek ise oldukça güç.
Avrupa Birliği Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti’nin Başbakanı Mirek Topolanek bu durumu Birlik içinde ortak ve koordineli bir yaklaşımın hakim kılınması gereğine vurgu yaparak dile getirdi. Topolanek zirve başlamadan yaptığı açıklamada yeni bir teşvik paketinin devreye sokulmasına sıcak bakmadıklarını net bir şekilde ortaya koydu. Çek Başbakan, yeni bir paket fikrinin ölümcül nitelikte olacağının altını çizdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de Çek Dönem Başkanlığı’yla aynı çizgide. Şu ana kadar yapılması gereken katkının yapıldığını söyleyen Merkel, küresel krize karşı alınan mevcut önlemlerin sonuçlarının beklenmesini isteyerek, “Vaat yarışına girmek durumu sakinleştirmeyecek” dedi. Avrupa Birliği’nin Çek Cumhuriyeti’nden sonraki Dönem Başkanı olacak İsveç’in Başbakanı Fredrik Reinfeldt de tüm sorunları vergi mükelleflerinin parasıyla çözmenin mümkün olmadığı mesajını verdi.
Aslında bu mesajlar biraz da AB’nin çabalarını çok yeterli bulmayan Amerikan yönetimini hedef alan bir niteliğe sahip. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da mevcut teşvik paketinin çok büyük bir çaba olduğunun altını çizerek yeni bir paket hazırlamak yerine bunun uygulanmasının daha doğru bir yaklaşım olacağını söyledi.
Barroso, ekonomik krizle ilgili önlemler konusunda ABD’yle Avrupa Birliği’ni karşılaştırmanın çok doğru olmayacağını söyledi. Başlangıçta çok ayrı noktalarda olan ABD ile Avrupa Birliği’nin pozisyonlarının yavaş yavaş birbirine yaklaştığı da Barroso’nun vurguları arasında yer aldı.
ABD’nin bazı ilkeleri benimseme yönünde adım attığını söyleyen Barroso, Avrupa’nın da teşvik planlarıyla buna karşılık verdiğinin altını çizdi. Barroso bununla birlikte iki tarafın ekonomik durumlarının çok farklı olduğunu belirtti.
