Erişilebilirlik

16 Mart Amerikan Basınından Özetler


Christian Science Monitor küresel durgunluğun özelikle ihracata dayalı büyüme modelini benimseyen ülkeleri vurduğunu yazıyor. Gazete bu ülkelerin iç tüketime yönelmesinin şart olduğunu savunuyor.

"Özellikle doğal kaynakları sınırlı ve nüfusu fazla ülkeler için ihracat her zaman önemli bir gelir kapısı oldu. Ancak birçok ülkenin, devlet desteğiyle imalat sanayine yönelmesi hem bu ülkeler için hem de dünya ekonomisi için olumsuz sonuçlar doğuruyor. Krizle birlikte bu eğilimin değişmeye başladığını gösteren olumlu işaretler var. Çinli ihracatçılar iç pazara yöneliyor. Toyota, her ülke için o ülkede üretilip, yine o ülkede satılacak modeller geliştiriyor. Elbette ekonominin yavaşladığı bir dönemde bu tür dönüşümleri sağlamak kolay olmayacaktır. Ancak bu yapılmazsa, aşırı ölçüde ihracata dayalı yaklaşımlarla dünya ekonomisi bu fırtınayı atlatamaz."

USA Today
Amerikan hükümetinden 180 milyar dolar yardım alan AIG’nin yöneticilerine 165 milyon dolar ikramiye dağıtmaya hazırlanmasını eleştiriyor. Gazete, devlet desteği olmasaydı, AIG diye bir şirketin kalmayacağını hatırlatıyor.

"Devlet desteği alan şirketler arasında AIG, tam da Bush yönetiminin Guantanamo’daki tutuklular için kullandığı ifadeyle, kötünün en kötüsünü oluşturuyor. En fazla devlet desteği alan bu şirket, aynı zamanda en düşüncesizce yatırımları da yaptı. Şirketin finansman birimi, trilyonlarca doları, geri dönüp dönmeyeceğini doğru dürüst araştırmadan karmaşık finansman araçlarına yatırdı. Bu tavırlarıyla, ikramiye almayı değil, cezai soruşturmayı hak ediyorlar. Kriz nedeniyle şirket kurtarmalar kaçınılmaz oldu ancak Obama yönetimi, bunun için gerekli kamuoyu desteğini arkasına almak istiyorsa, sorumluları ödüllendirmekten vazgeçmelidir."

Boston Globe
başkan Obama’nın Kuzey Kore’nin uzaya uydu fırlatmasını önlemek için elinden geleni yapması gerektiği görüşünde. Ancak gazete, bunun başarısız olması durumunda yönetimin aşırı tepki göstermesine de karşı çıkıyor.

"Eğer Kuzey Kore, uydu görüntüsü altında uzaya füze fırlatırsa, Obama yönetimi Japonya’nın bu füzeyi vurmaya çalışmasını önlemelidir. Bu durumda, uluslararası hukuku çiğneyen ülke Japonya değil, Kuzey Kore olacaktır. Obama yönetimi ayrıca Kuzey Kore’nin balistik bir füze denemesi karşısında yaptırım uygulamaktan da kaçınmalıdır. Çünkü yaptırımlar istenen sonucu vermiyor. Kuzey Kore’nin füze denemeleri ile nükleer programını sona erdirecek tek yöntem, doğrudan görüşmeler ve pazarlıklardır."

Los Angeles Times Kuzey Kore, Rusya, Suudi Arabistan ve Sudan gibi ülkelerle birlikte Amerika’nın da Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tanımadığını hatırlatıyor. Gazete, Obama’nın mahkemeyi tanıma düşüncesine destek veriyor.

"Amerikalılar zaten bir suç işlemeleri durumunda, o suçu işledikleri ülkenin yasaları tarafından yargılanabiliyor ve yargılanmalıdır. Buradaki asıl mesele, Amerika’nın herkesi yargılama hakkına sahip uluslarüstü bir mekanizmanın meşruluğunu kabul edip etmeyeceğidir. Bu konuda yapmamız gereken şey, sanıkların bir jüri önünde yargılanması konusunda direnmektir. Bu, Amerikan devriminin de temel ilkelerinden biriydi. Şimdi bu ilkeden vazgeçmemizi gerektiren bir durum yok."

XS
SM
MD
LG