Erişilebilirlik

ABD'nin Rusya Açılımı İlgi Görüyor


Obama yönetimi yeni diplomatik yaklaşımlarını açıklamaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Cenevre’de Rus meslektaşı Sergei Lavrov’la görüştü ve Washington’un Moskova’yla taze bir başlangıç yapmak istediğini gösteren açıklamalar yaptı. Carnegie Moskova Merkezi’nden Masha Lipman’a göre Rus medyası bu gelişmeyi heyecanla karşıladı: Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ile Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın görüşmesi çok heyecan vericiydi. Genelde Amerika için olumsuz bir imaj çizen Rus medyasında bile ikilinin görüşmesi olumlu bir hava içinde sunuldu.

Ancak Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin Washington Temsilcisi Matthias Rueb daha temkinli konuşmayı tercih ediyor:Obama ve Hillary Clinton etrafa çok fazla ülkeye iyi niyet dağıtıyor gibi geliyor. Bunlar arasında Rusya, İran ve Suriye de var. Brüksel’deki NATO merkezinde herkes bu iyimser tavırdan memnun değil. Bazıları NATO’yu Gürcistan’da durum değişmediği halde Rusya’yla ilişkileri düzeltmekle suçluyor. Rusya hala Ukrayna’yı doğalgazı kesmekle tehdit ediyor. Dolayısıyla durum değişmeden ilişkilere taze başlangıçtan söz ediliyor.

Yine de Clinton ve Lavrov arasındaki görüşme Avrupa’da birçoklarına rahat nefes aldırdı. Ancak Reub’a göre bazıları o kadar unutkan değil:Baltık ülkeleri, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti Rusya’yla yakınlaşmadan memnun değil. Avrupa’da eski ve yeni ayrımı olmadığı söylense de değişik stratejik çıkarlar olduğu bir gerçek.

Obama yönetimi Amerikan stratejik çıkarlarına eski yönetime kıyasla nasıl farklı baktığını göstermeye başladı. Önce Obama Rusya Cumhurbaşkanı Dmitri Medvedev’e bir mektup gönderdi. Bu mektupta Obama’nın Avrupa füze kalkanı planından vazgeçmeyi teklif ettiği öne sürülüyor. Moskova bu plana kendi güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle karşı çıkmıştı. Ancak Obama’nın bu öneriyi Moskova’nın İran’a nükleer silah desteği vermediğinin anlaşılması üzerine yapıp yapmadığı açıklık kazanmadı.

Matthias Reub Rusya’nın İran üzerindeki etkisinin açık olmadığını söylüyor: Ruslar İran’a Amerika ve İsrail’in güvenliğini tehdit edecek silah veriyor. Amerikalılar Rusya’nın İran’ı Birleşmiş Milletler’le anlaşmaya zorlayacağını umuyor.

İran Başkan Obama’nın teklifini memnuniyetle karşılamış görünüyor. Siyasi gözlemci Richard Wolffe İran’ın karmaşık liderlik yapısının farklı görüşten kişileri biraraya getirdiğine dikkat çekiyor: Başkan Obama İran rejimini şaşırttı. İranlılar nasıl yanıt vereceklerine karar veremedi. Bush karşıtı ve Amerika karşıtı olmak İran için daha kolay bir politikaydı. Dolayısıyla İran’da yeni bir siyasi tartışma açıldı. İranlı liderler sadece reformcular ve muhafazakarlardan oluşmuyor. Önemli olan rejim içinde seçilmiş cumhurbaşkanıyla dini lider arasındaki stratejik hedef ayrılıkları.

Rusya ve İran Obama’nın Afganistan politikasıyla da yakından ilgileniyor.

İki ülkenin de Afganistan’ın istikrara kavuşmasında çıkarı var. İstikrarın önündeki en büyük engelse haşhaş ticareti. Rusya dünyanın en büyük eroin tüketicisi olduğunu kabul ediyor. İran ise Afganistan ve Avrupa arasında uyuşturucu transit noktası olmaktan rahatsız. Obama yönetimi bu kozu kullanmayı hedefliyor. Bu yüzden de Dışişleri Bakanı Hillary Clinton İran ve Amerika’nın karşılıklı konuşabileceği Afganistan konferansını önerdi.

Obama başkan olduğunda farklı bir dış politika uygulama sözü vermişti. Richard Wolffe Obama’nın bu tavrının pratik olduğu görüşünde: Bu yönetim pragmatik ve gerçekçi bir dış politika izlemeye çalışıyor. Bunun etkili olup olmayacağını yakında göreceğiz.

Başkan Obama Amerika’nın korkuyla hareket etmemesi gerektiğine ve diplomasinin en iyi yol olduğuna inanıyor. Bu tavrın ne gibi sonuçlar doğuracağını bekleyip görmek gerekiyor.

XS
SM
MD
LG