Türkiye'de devletin zirvesi, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le yaşadığı gerginliğe karşın ülkede yahudi düşmanlığı yaşanmayacağı mesajları verdi. Ancak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'de Musevi vatandaşların da diğer vatandaşlarla eşit olduğuna vurgu yapsa da, muhalefetin Erdoğan'ın Davos'taki çıkışına eleştirel yaklaşımı sürüyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le yaşadığı gerginliğin yansımaları sürüyor. Bu gerginliğin Türkiye'de yahudi düşmanlığını (anti-semitizm) körükleyeceğine ilişkin değerlendirmelerin arkası kesilmeyince Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'dan aynı günde, Türkiye'de Musevi vatandaşların da diğer vatandaşlarla eşit olduğuna dair açıklamalar geldi.
Anti-semitizm yok
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, resmi bir ziyaret için Suudi Arabistan'a hareket etmeden önce gazetecilerin soruları üzerine Başbakan Erdoğan'ın İsrail Cumhurbaşkanı Peres'le yaşadığı gerginliğin, Türkiye'de yaşayan Musevileri etkilemeyeceğini söyledi. Gül vatandaşlara "Kimse birbirine karşı yanlış tavır içine girmesin. Yanlış yapanları ikaz etmek gerekir" uyarısında bulundu. Türkiye'deki Musevi vatandaşların haklarının anayasayla güvence altına alındığına vurgu yapıp, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan insanların hepsinin hak ve hukukunun eşit olduğunu söyleyen Gül, Türkiye'nin Musevi vatandaşlara karşı bir tavrının sözkonusu olamayacağını dile getirdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan da partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşurken, Türkiye'nin tarihinde hiçbir zaman anti-semitizm olmadığını söyledi. Musevi cemaatinin onursal başkanıyla diyalog kurduğunu ve herhangi bir sıkıntı yaşadıklarında bunu kendisine aktarmasını istediğini anlatan Erdoğan, "Çünkü onlar ülkemde, birer azınlık olarak benim vatandaşım. Onların güvenliği de, inancını yaşaması da bizim garantimiz altında" güvencesi verdi. Erdoğan, İsrail'le kişisel bir sorunu olmadığını Gazze konusundaki hassas durumu her platformda söylemekten çekinmeyeceğini, İsrail'in de bunu bilmesini isteyerek, Davos'ta paneli terketmesiyle sonuçlanan tavrının yine arkasında durdu. Erdoğan, bu tavrının asıl sorumlusunun İsrail Cumhurbaşkanı Peres değil de, oturumu yöneten ve kendisine konuşma hakkı vermeyen moderatör olduğunu söyledi.
Muhalefet eleştiriyor
Muhalefet ise Erdoğan'ın Davos'taki tavrının samimi olmadığını düşünüyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdoğan'a Davos'ta haksızlık yapıldığı görüşünü yineleyerek, "Yanlış olan Peres'in karşısına tartışmak için Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanının çıkmasıdır" diye konuştu. Erdoğan'ın olayı "Türkiye'nin onurunu koruma" olarak sunduğuna dikkat çeken Baykal, İsrail'li pilotların Konya'da eğitildiğini hatırlatıp, hükümetin İsrail'le işbirliğini ortaya koymaya çalıştı.MHP Lideri Devlet Bahçeli ise Erdoğan'ın Davos'taki tartışmalı toplantıya ne niyetle katıldığının sorgulanması gerektiğini belirterek, Erdoğan'ın toplantıda gösterdiği İsrail’e karşı tepkisinin altı yılı aşkın süredir sergilediği "ilkesiz ve teslimiyetçi" siyasetini örtemeyeceğini öne sürdü. Bahçeli, Erdoğan'ın Davos'taki sözlerinden de çarkettiğini iddia etti.
ABD Büyükelçisi: İki güçlü müttefikiz
Öte yandan ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Jim Jeffrey, Başbakan Erdoğan'ı ilk kez dün ziyaret etti. Başbakanlık konutunda gerçekleşen ve bir saat süren görüşme sonrasında Jeffrey, Türkçe açıklama yapıp gazetecilerin sorularını yanıtladı. Jeffrey, Erdoğan ile İran, enerji güvenliği, Irak ve Ortadoğu barış süreci konuları başta olmak üzere iki ülkenin ortak hedefleri doğrultusunda bölgesel ve küresel konuları görüştüklerini söyledi. Jeffrey, Türkiye ile Amerika'nin 'iki güçlü demokratik ülke ve müttefik' olduğuna vurgu yaptı ve görevi süresince Türk hükümeti ile işbirliği içinde çalışacağını kaydetki.
Jeffrey, Gazze ihtilafı yüzünden Yahudi lobisinin sert tepki gösterme olasılığına karşın da Amerika-Türkiye ilişkilerinin büyük sorun yaşmayacağını kaydetti. Jeffrey Gazze'de barış için halen ümit olduğunu, Başkan Barack Obama'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi Mitchell'in de önümüzdeki dönemde Türkiye'yi ziyaret edebileceğini dile getirdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le yaşadığı gerginliğin yansımaları sürüyor. Bu gerginliğin Türkiye'de yahudi düşmanlığını (anti-semitizm) körükleyeceğine ilişkin değerlendirmelerin arkası kesilmeyince Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'dan aynı günde, Türkiye'de Musevi vatandaşların da diğer vatandaşlarla eşit olduğuna dair açıklamalar geldi.
Anti-semitizm yok
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, resmi bir ziyaret için Suudi Arabistan'a hareket etmeden önce gazetecilerin soruları üzerine Başbakan Erdoğan'ın İsrail Cumhurbaşkanı Peres'le yaşadığı gerginliğin, Türkiye'de yaşayan Musevileri etkilemeyeceğini söyledi. Gül vatandaşlara "Kimse birbirine karşı yanlış tavır içine girmesin. Yanlış yapanları ikaz etmek gerekir" uyarısında bulundu. Türkiye'deki Musevi vatandaşların haklarının anayasayla güvence altına alındığına vurgu yapıp, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan insanların hepsinin hak ve hukukunun eşit olduğunu söyleyen Gül, Türkiye'nin Musevi vatandaşlara karşı bir tavrının sözkonusu olamayacağını dile getirdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan da partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşurken, Türkiye'nin tarihinde hiçbir zaman anti-semitizm olmadığını söyledi. Musevi cemaatinin onursal başkanıyla diyalog kurduğunu ve herhangi bir sıkıntı yaşadıklarında bunu kendisine aktarmasını istediğini anlatan Erdoğan, "Çünkü onlar ülkemde, birer azınlık olarak benim vatandaşım. Onların güvenliği de, inancını yaşaması da bizim garantimiz altında" güvencesi verdi. Erdoğan, İsrail'le kişisel bir sorunu olmadığını Gazze konusundaki hassas durumu her platformda söylemekten çekinmeyeceğini, İsrail'in de bunu bilmesini isteyerek, Davos'ta paneli terketmesiyle sonuçlanan tavrının yine arkasında durdu. Erdoğan, bu tavrının asıl sorumlusunun İsrail Cumhurbaşkanı Peres değil de, oturumu yöneten ve kendisine konuşma hakkı vermeyen moderatör olduğunu söyledi.
Muhalefet eleştiriyor
Muhalefet ise Erdoğan'ın Davos'taki tavrının samimi olmadığını düşünüyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdoğan'a Davos'ta haksızlık yapıldığı görüşünü yineleyerek, "Yanlış olan Peres'in karşısına tartışmak için Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanının çıkmasıdır" diye konuştu. Erdoğan'ın olayı "Türkiye'nin onurunu koruma" olarak sunduğuna dikkat çeken Baykal, İsrail'li pilotların Konya'da eğitildiğini hatırlatıp, hükümetin İsrail'le işbirliğini ortaya koymaya çalıştı.MHP Lideri Devlet Bahçeli ise Erdoğan'ın Davos'taki tartışmalı toplantıya ne niyetle katıldığının sorgulanması gerektiğini belirterek, Erdoğan'ın toplantıda gösterdiği İsrail’e karşı tepkisinin altı yılı aşkın süredir sergilediği "ilkesiz ve teslimiyetçi" siyasetini örtemeyeceğini öne sürdü. Bahçeli, Erdoğan'ın Davos'taki sözlerinden de çarkettiğini iddia etti.
ABD Büyükelçisi: İki güçlü müttefikiz
Öte yandan ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Jim Jeffrey, Başbakan Erdoğan'ı ilk kez dün ziyaret etti. Başbakanlık konutunda gerçekleşen ve bir saat süren görüşme sonrasında Jeffrey, Türkçe açıklama yapıp gazetecilerin sorularını yanıtladı. Jeffrey, Erdoğan ile İran, enerji güvenliği, Irak ve Ortadoğu barış süreci konuları başta olmak üzere iki ülkenin ortak hedefleri doğrultusunda bölgesel ve küresel konuları görüştüklerini söyledi. Jeffrey, Türkiye ile Amerika'nin 'iki güçlü demokratik ülke ve müttefik' olduğuna vurgu yaptı ve görevi süresince Türk hükümeti ile işbirliği içinde çalışacağını kaydetki.
Jeffrey, Gazze ihtilafı yüzünden Yahudi lobisinin sert tepki gösterme olasılığına karşın da Amerika-Türkiye ilişkilerinin büyük sorun yaşmayacağını kaydetti. Jeffrey Gazze'de barış için halen ümit olduğunu, Başkan Barack Obama'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi Mitchell'in de önümüzdeki dönemde Türkiye'yi ziyaret edebileceğini dile getirdi.
