Barack Obama’nın başkanlığa seçilmesine en fazla olumlu tepki verenler Avrupalılar oldu. Avrupa hükümetleri, Obama’yla birlikte çalışabileceklerine, yeni seçilen başkanın kendi kaygı ve düşüncelerine kulak vereceğine inanıyor.
Barack Obama’nın göreve gelir gelmez dikkatini üç soruna yoğunlaştırması gerekecek: Mali kriz, Irak savaşı ve çevre sorunları. Obama’nın bu sorunlara karşı hangi çözümleri üreteceği de Avrupalılar tarafından yakından izlenecek.
Dünya ekonomileri durgunluğa doğru sürüklenirken, hükümetler dev kurtarma paketleri, ekonomik canlandırma önlemleri ve yeni iş sahası açmaya yönelik planlarla bu eğilimi değiştirmeye çalışıyor.
Londra Üniversitesi’nden ekonomi uzmanı Waltraud Schelkle, böylesine büyük bir krizi sona erdirmenin çok büyük bir iş olduğuna dikkati çekerek, Avrupa’nın bu konuda Amerika’nın yardımına ihtiyacı olduğunu söylüyor: "Genelde Avrupa, ama özelde Almanlar, bir yandan ürünleri için Amerika’nın pazar olmasını , daha fazla harcama yapmasını arzularken, diğer yandan da Amerikalıların yeterince tasarruf yapmamasından şikayet ediyor. Bu durum çok çelişkili. Bir şekilde Avrupalılar dünya ekonomisini canlandırmak için eşgüdümlü çaba gösterilmesini istiyor ama içinde bulunduğumuz daralmayı sona erdirme konusunda aynı görüşte değiller.
Avrupa-Amerika ilişkilerinin birinci gündemi ekonomi olmakla birlikte güvenlik, terörle mücadele ve savaş konuları da önemli yer tutuyor.
Afganistan’daki savaş da ilişkilerde önemli yer tutuyor. İngiliz savunma uzmanı Francis Tusa anlatıyor: “Eğer Obama göreve başladığı 20 Ocak günü Almanya Başbakanı Angela Merkel’le telefon görüşmesi yapmazsa, bilin ki bir sonraki gün yapacaktır. Bence isteyeceği ilk şey de, Afganistan’daki askeri operasyona verilen desteğin daha da artırılması olacaktır."
Uzmanlar Afganistan’da başarıya ulaşmak için, yalnızca Taleban’la görüşme yapılması değil, ayrıca bu ülkedeki muharip birlik sayısınının artırılması gerektiği görüşünde. Bu uzmanlar Afganistan’da başarının NATO açısından bir sınav olacağını da savunuyor.
Avrupalılar, Obama döneminde iklim politikalarında değişim bekliyor. Bush yönetimi bu konuda son sekiz yıldır Avrupalıların eleştirilerine hedef oldu.
Yeşilbarış örgütünün iklim danışmanı Charlie Kronick, Obama’nın ekonomiyi canlandırma ve çevre koruma politikalarını birleştireceğini söylüyor: “Obama ekonomi yüzünden baskı altında olsa da gerçekten bazı fırsatlara sahip. Bir fırsat ortada: Bu da Amerika’da enerji verimliliğine yatırım yapılması. Bu konuda yeni iş sahaları açılabilir. Üstelik bu şekilde toplumun en savunmasız kesimini koruma altına alır. İnsanlar bir süre sonra kışın ısınmak, yazın da serinlemek için enerji kaynaklarına daha fazla para ödemek zorunda kalacak. Böyle davranırsa hem ekonomi, hem de çevre için daha iyi olacak.”
Mali kriz, savaş ve çevre gibi sorunların çözülmesi çok zor. Ancak bu sorunların çözümünde liderlik etmesi için dünyanın gözü, Amerika’nın yeni başkanının üzerinde olacak.