Erişilebilirlik

Fransız Cezaevlerindeki Koşullar


Fransa, dün bir cezaevinde mahkumların yaşadığı koşulları gösteren video görüntüleriyle sarsıldı.

Bir yıl içinde yüze yakın mahkumun intihar ettiği Fransız cezaevlerinde artan intihar olaylarına hükümet etkin bir açıklama getirmeyince, mahkumlar, yaşadıkları inanılmaz koşulları gizlice filme alarak basına sızdırdılar. Yetkililer Le Monde gazetesinin İnternet sitesinde yayınlanan ve insanlık dışı koşulları yansıtan görüntüler karşısında şimdilik sessizler. Uluslararası Cezaevlerini İzleme Örgütü (OIP) mahkumların söz haklarını kullandıklarını ve haklarında soruşturma açılmayacağını umut ettiklerini açıkladı.

Cezaevleri sorunu Türkiye’nin yakından bildiği bir sorun. Ama bu sefer Bayrampaşa ya da Diyarbakır cezaevinden değil, Paris yakınlarındaki Avrupa’nın en büyük cezaevinden söz ediyoruz. Türk cezaevlerini anlatan tartışmalı film Midnigth Express’in gerçek ve Fransız versiyonu diyebileceğimiz video görüntüsü, insan hakları savunucu olduğunu iddia eden Fransa’nın da bu konuda sınıfta kaldıoğını gösteriyor. Le Monde Gazetesi’nin internet sitesinde yayınlanan görüntüler mahkumların gördüğü akıl almaz muameleyi ve insanlık dışı yaşama koşullarını gözler önüne serdi. Son bir yılda 100 mahkumun intihar ettiği Fransa cezaevleri sürekli insan hakları savunucuları tarafından eleştiriliyordu. Mahkumlar sürekli kendilerine kötü muamele edildiğinden, mahkumların cezaevlerine balık istif doldurulduğundan ve günlük insani ihtiyaçların dahi karşılayamaz olduklarından şikayet ediyorlardı. Ancak başta şu anda hamileliğinin son günlerini yaşayan Adalet Bakanı Rachida Dati olmak üzere, hükümetten intiharların nedenlerine ilişkin tek doyurucu açıklama gelmiyordu.

Dün ülke tarihinde ilk kez mahkumlar içinde bulundukları koşulları aktarabilmek amacıyla küçük bir el kamerası ile gizlice çekim yaparak görüntüleri dışarı sızdırmayı başardılar. Ülkenin en etkili gazetesi Le Monde’un internet sitesinde yayınladığı video görüntüleri intiharların nedenlerini de ortaya çıkardı. Paris yakınlarındaki Essonne bölgesinde Avrupa’nın en büyük cezaevi olmakla da ünlü Fleury-Merogis Cezaevi’ndeki mahkumların iki buçuk saatlik çekimlerinden üç dakikalık bölümünü içeren video görüntülerinde, tam anlamıyla ortaçağ cezaevlerini andıran bir manzara gözler önüne seriliyor. Görüntülerde, şiddet olayları, ilkel koşullarda yaktıkları ateş, kötü banyo ve tuvalet koşulları ile nemden yemyeşil olan boyası dökülen duvarlar yer aldı.

Bazı mahkumlar “hiç ayrım gözetmeksizin ayrı tipte suç işleyen mahkumları bir araya koymasından şikayet ediyor. Yüzü görünmeyen bir mahkum, “Burada insanın topluma yeniden kazandırılması mümkün değil. Çünkü herkes karışık. Ben çok küçük bir suçtan girdim ama katillerle, canilerle uluslararası eroin tüccarlarıyla aynı koridorda yürüyorum. Ve bazen onlar gibi olma isteğini duyduğumu saklamayacağım” diyor. Başka bir mahkum da, medyada cezaevlerine ilişkin belgeseller yapıldığını ancak hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını, görüntülerin yönetim tarafından organize edilen ziyaretlerde alındığını açıklıyor, bu yüzden bu filmi çektiklerini söylüyor. Başka bir mahkum ise, sorunlu banliyölerin gençliğine mesaj gönderiyor ve “Bazıları içeri girip daha da güçlenerek çıkacağını düşünüyor ve cezaevine düşmeye aldırmıyor. Ama burası gercekten iğrenç ve kısa sürede insanı çıldırtıyor” ifadesini kullanıyor. Bir başka mahkum kış ortasında kırık pencereyi gösteriyor. İki buçuk saatlik görüntünün 15 dakikası ise Fleury Merogis cezaevindeki şiddeti sergiliyor. Havalandırmada bir mahkum diğerini bayıltana kadar dövüyor. Güvenlik görevlileri tarafından gözetlenmeyen hiçbir noktada can güvenliği yok.

Bu görüntüleri kaydeden mahkumlar cezaevine sokmayı başardıkları mini kamera ile aylar boyunca yaptıkları gizli kamera çekimlerini ve 100 kadar fotoğrafı I-Screen adlı bir belgesel yapım şirketinin sahipleri Karim Bellazar ve Ömer Dawson adlı iki yönetmene gönderiyorlar. Onlar da görüntüleri Le Monde’a veriyor.

Görüntüler hakkında Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı şimdilik suskun. Uluslararası Cezaevlerini İzleme Örgütü (OIP) bölge temsilcisi François Bès, 2 bin 800 kişilik cezaevine 3 bin 900 mahkumun sığdırıldığını belirtiyor ve mahkumlardan sık sık duşların durumu ve artık yapışmaya başlayan yosun tutmuş duvarlara ilişkin şikayet mektubu aldıklarını belirtiyor. OIP Başkanı Gabriel Mouesca, bu görüntülerin kabul edilemeyeceğini belirterek, yetkilileri mahkumlar hakkında kovuşturma yapmamaları konusunda uyarıyor.

Mahkumların saldırgan olmadığını, yalnızca yaşadıkları koşulları ortaya koymaya çalıştıklarını belirten Mouesca, gelişmeleri yakından izleyeceklerini ve mahkumlara ilişkin bir yaptırım olması durumunda bunu gündeme getireceklerini söyledi. Cezaevi güvenlik görevlileri ise görüntüleri kendi cephesinden yorumluyor.

Polis ve Gardiyanlar Sendikası Başkanı Eric Aouchar, içeriye kamera sokulmasının yasa dışı olduğunu ancak görüntülerin cezaevindeki koşulları da gözler önüne serdiğini söyledi. Güvenlik sendikası lideri, kendilerinin de mahkumlarla aynı koşullarda yaşadığını, koşulların değişmesini arzu ettiklerini ve bu görüntülerin bunu hızlandırmasını umut ettiklerini açıkladı.

Bütün bu gelişmeler, zaten bütün yargı çevrelerinin boy hedefi haline gelen Adalet Bakanı Rachida Dati’yi koltuğundan edecek mi, onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz.



XS
SM
MD
LG