Erişilebilirlik

AİHM Türban Davasını Reddetti


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, okulda türban takmak isteyen iki Türk kızının Fransa aleyhine açtığı davayı reddetti.

Fransız vatandaşı olan Belgin Doğru ve Esma Nur Kervancı, beden eğitimi dersinde türban taktıkları için okuldan atıldıkları iddiasıyla mahkemeye başvurmuştu.

Doğru ve Kervancı, Fransa’yı Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili maddelerini ihlal etmekle suçluyor.

Mahkeme ise kararında üç yıl önce Türkiye’den Leyla Şahin’in başvurusunun reddedilme gerekçesinin, bu dava için de içtihat oluşturduğunu belirtti.

Fransa’da orta dereceli okullarda dinsel simge ve giysilerle derse girmek yasalara aykırı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Leyla Şahin davasında aldığı ve Türkiye'de üniversitlerde uygulanan türban yasağını insan hakları ihlali olarak görmeyen kararı, Avrupa açısından da içtihat oluşturdu.

Türk kökenli iki Fransız vatandaşının beden eğitimi derslerine türbanla girmek istemeleri nedeniyle okuldan atılmaları üzerine Fransa aleyhine açtıkları davayı sonuçlandıran AİHM, türbana yine geçit vermedi. Yasaklamanın demokratik bir toplumda gereklilik olduğu tespitini yapan Mahkeme, insan hakları açısından herhangi bir ihlal tespit etmediğini açıkladı. Fransa savunmasını, AİHM de oybirliğiyle aldığı kararını büyük ölçüde Leyla Şahin kararı üzerine oturttu. Mahkeme, türban davalarının gündeme geldiği Fransa, Türkiye ve İsviçre'de laikliğin, "korunması birincil öneme sahip" olan bir ilke olduğunun altını çizdi.

1987 doğumlu Belgin Doğru ve 1986 doğumlu Esma Nur Kavacı, öğretmenlerinin uyarılarına karşın beden eğitimi derslerine türbanla girme konusunda ısrar edince haklarında disiplin cezası uygulandı ve okuldan atıldılar. Konuyu Fransız yargısına taşıyan ancak sonuç alamayan davacılar, Fransa'nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü garanti altına alan 9. maddesini ve eğitim hakkıyla ilgili 1 numaralı protokolün 2. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle AİHM'ye başvurdu.

Davayla ilgili gerekçeli kararını açıklayan AİHM, Fransa'da okullarda dini kıyafetler giymenin Fransız Cumhuriyeti'nin üzerine kurulu olduğu laiklik ilkesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayarak birden çok dinin bir arada bulunduğu demokratik bir toplumda, farklı grupların çıkarlarını uzlaştırmak ve herkesin dini inancının korunmasını sağlamak amacıyla dini özgürlüklere bazı kısıtlamalar getirmenin kaçınılmaz olabileceğinin altını çizdi.

Eğitim kurumlarında dini kıyafetler giyilmesi ya da dini semboller taşınması konusunda Avrupa'da farklı yaklaşımlar bulunduğunun altını çizen AiHM, "Bu alandaki kurallar, ulusal gelenekler ve diğerlerinin özgürlüklerinin ve kamu düzeninin korunması çerçevesinde gerkeli görülen koşullar ışığında bir ülkeden diğerine değişebilir" yorumunda bulundu.

Leyla Şahin ve Refah Partisi kararlarına atıf yapan Mahkeme, bir devletin dini dışa vurma özgürlüğüne kısıtlama getirebileceğinin altını çizdi.

Leyla Şahin kararında Türkiye'de laikliğin, "tartışmasız şekilde devletin temel ilkesi ve demokratik değerlerin garantörü olduğuna" dikkat çekildiğini hatırlatan AİHM'nin gerekçeli kararında, "Mahkeme aynı zamanda Fransa, Türkiye ya da İsviçre'de laikliğin, tüm toplumun bağlı kaldığı, özellikle okullarda korunması birincil öneme sahip olan, anayasal ve cumhuriyetin üzerine kurulu olduğu bir ilke olduğunu not eder" denildi.

XS
SM
MD
LG