Erişilebilirlik

27 Kasım Amerikan Basınından Özetler


New York Times Barack Obama’nın ekonomik krizden çıkış çabalarıyla küresel ısınmaya karşı mücadelenin birlikte yürütülebileceği düşüncesine destek veriyor. Gazete, bu tavrın sekiz yıllık Bush yönetiminin yaklaşımından ciddi bir kopuş olduğunu da vurguluyor:

"Bush, iktidara gelişinin ilk altı ayında küresel ısınmaya karşı verdiği sözlerden caydı ve Kyoto Protokolünü imzalamaktan vazgeçti. Obama ise daha görevi devralmasına iki ay varken, iklim değişikliğine karşı mücadele konusundaki sözünü bir kez daha teyit ediyor. Richard Nixon’dan bu yana, Amerika’nın fosil yakıtlara, özellikle de ithal petrole bağımlılıktan kurtulması için verilmiş ancak bir türlü yerine getirilmemiş sözlere tanık olduk. Sonuçta, somut ve açık bir tehdit olan küresel ısınma ile karşı karşıya kaldık. Ancak artık başkanlık koltuğuna, küresel ısınma ile mücadelenin hem dünyanın geleceğini hem de Amerikan ekonomisini kurtaracağına inanan birisi seçildi."

Washington Post Usame Bin Ladin’in şoförü Salim Hamdan’ın Guantanamo’dan bırakılarak Yemen’e gönderilmesini adalet açısından sevindirici bir gelişme olarak değerlendiriyor. Gazete, suçsuz oldukları anlaşılan 17 Uygur’un da derhal bırakılmasını istiyor:

Uygurlar, Afganistan’da Amerika ve müttefikleri tarafından bombalanan bir kamptan kaçtıktan sonra 2002 yılında Pakistan’da yakalandılar. Amerika Uygurların düşman savaşçı olmadıklarını ve Amerika’yla savaşma niyeti taşımadıklarını açıkladı. Ancak Amerika, yargılanacakları endişesiyle Uygurları Çin’e teslim edemiyor. Uygurları kabul edecek üçüncü bir ülke bulma çabası da sonuç vermedi. Geçen ay, federal bir yargıcın, Uygurların Amerika’da serbest bırakılması yönünde verdiği karar, Adalet Bakanlığı tarafından temyiz edildi. Başkan Bush, yetkisini kullanarak tutukluların en azından bir kısmının Amerika’ya yerleşmesine izin vermelidir."

Christian Science Monitor Ukrayna’da turuncu devrimin ardından verilen sözlerin tutulmadığını hatırlatıyor. Gazete, küresel kriz nedeniyle zor günler geçiren Ukrayna’nın, krizi fırsata dönüştürebileceğini öne sürüyor:

"Avrupa Birliği, tam üyelik isteyen Ukrayna’da reformları teşvik etmeyi sürdürmelidir. Yabancı yatırımcılar uzun vadeli düşünmeli ve ülkeyi terk etmemelidir. Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki resmi girişimler ise bir kenara bırakılmalıdır. Moskova’nın tepkisine neden olan bu konu, NATO üyeleri ve Ukraynalılar arasında da bölünmeye neden oluyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından ve Ukrayna’nın bağımsız bir ülke olmasından bu yana 17 yıl geçti. Ancak Ukrayna sadece dört yıl önce demokrasi yolunda ilerlemeye başladı. Bu zorlu yürüyüşte, Ukrayna’ya hak ettiği destek verilmelidir."

Los Angeles Times Rusya’nın Güney Amerika ülkeleriyle ilişkileri değerlendiriyor. Gazete, Moskova’nın Amerika’ya “arka bahçeme girersen, arka bahçene girerim” mesajı verdiğini yazıyor:

"Bush yönetimi Rusya’nın askeri manevralarını ciddiye almadı. Obama’nın da alması gerekmiyor. Rus donanması, Amerika’dan çok Rus denizciler için bir tehdit oluşturuyor. Ancak Medvedev’in Güney Amerika ziyareti bir başka açıdan endişe kaynağı oluşturuyor. Latin Amerika’nın kaynaklarına, üretimine ve pazarına göz diken tek ülke Rusya değil. Çin’in bölge ülkeleriyle ticareti 2000 yılında 10 milyar dolar iken, 2007 yılında 103 milyar dolara çıktı. Eğer Amerika bölgedeki ticaret ortaklarına tepeden bakmayı sürdürürse, Rusya ve Çin gibi ülkelerin dolduracağı bir boşluk yaratmış olur. Bu da hem ekonomimiz hem de ulusal güvenliğimi için bir tehdittir."

XS
SM
MD
LG