Erişilebilirlik

20 Kasım Amerikan Basınından Özetler


USA Today Barack Obama’nın Guantanamo’daki askeri cezaevinin kapatılacağı vaadinde bulunduğunu hatırlatıyor. Ancak gazete, asıl sorunun bundan sonra başlayacağını vurguluyor:

"Guantanamo ilk açıldığında terör zanlılarının konacağı geçici bir yer olarak düşünülmüştü. Ancak daha sonra Amerika’nın güvenliğine hizmet eden bir yer olmaktan çıktı ve Amerika’ya zarar veren bir sembole dönüştü. Bu nedenle bir an önce kapatılmasında fayda var. ancak bu, işin kolay kısmı. Guantanamo’nun hem adaletin yerine getirilmesini hem de ulusal güvenliği sağlayacak biçimde kapatılması için kapsamlı bir çalışma yapılması gerekiyor. Kimlerin serbest bırakılacağı, geri kalanların nereye konacağı, bu kişilerin hangi mahkemelerde ve nasıl yargılanacağı gibi soruların cevaplandırılması gerekiyor. Oluşturulacak yeni sistemin, Guantanam’nun yol açtığı sorunları tekrar yaratmaması gerekiyor."


Washington Post Amerikan otomotiv sektörünün çökmek üzere olmasının sadece mali krizden kaynaklanmadığını savunuyor. Gazete, sektörün istediği federal desteği alabilmesi için, kendi yapısından kaynaklanan sorunları da kabullenmesi gerektiği yorumunda bulunuyor:

"Kongrenin otomotiv sektörüne yardımı kabul etmesi için, sektörün de baştan aşağıya yeniden yapılanmayı kabullenmesi gerekiyor. Bu, yönetim yapısından, bayi ağına ve toplu sözleşmelere kadar her şeyin değişmesi anlamına geliyor. Aksi takdirde şirketler ne kadar küçülürse küçülsün ekonomik anlamda varlıklarını sürdüremeyecektir. Sektöre yapılacak yardım da boşa gidecektir. Kamuya ait kaynakların otomotiv sektörüne aktarılmasının tek koşulu üç büyük otomotiv firmasının ve işçi sendikasının mevcut durumun sürdürülemeyeceğini kabul etmesidir."

Boston Globe, Hillary Clinton’ın dışişleri bakanlığı konusundaki tartışmaların yanlış bir mecrada yürütüldüğünü öne sürüyor. Gazete, Hillary Clinton’ın Obama’nın rakibi olmasının veya Bill Clinton’ın gelirlerinin kaynağının ikincil öneme sahip konular olduğunu yazıyor:

"Obama’nın dışişleri bakanlığına getireceği isim, Amerikan dış politikasında köklü bir değişiklik sağlayabilecek birisi olmalıdır. Bunun için de başkanın tam güvenine sahip bir kişi bu göreve getirilmelidir. Yabancı muhataplarıyla konuşurken, karşısındaki kişi Amerikan dışişleri bakanının Amerikan başkanı adına konuştuğunu bilmelidir. Dışişleri bakanı, diplomasi sanatına vakıf, uzlaşma becerisi olan bir kişi olmalıdır. En önemlisi de morali bozulmuş ve kaynakları kısıtlanmış olan bakanlığa yeni bir soluk getirecek bir isim olmalıdır. Belki Obama, Clinton’ın bütün bu özelliklere sahip olduğunu düşünüyordur. Ancak bu özellikleri taşıdığından emin olmadığı hiç kimseyi dışişleri bakanlığı görevine getirmemelidir."

Christian Science Monitor gazetesi, Obama’yı bekleyen en önemli görevlerden birinin de Amerika’da bilimi teşvik etmek olduğu görüşünde. Gazete, bu sayede Amerika’nın önündeki sorunların da daha kolay çözülebileceğini belirtiyor:

"Obama, bilimsel araştırmalara ayrılan federal bütçeyi iki katına çıkartmayı, genç bilim insanlarını desteklemeyi, matematik ve fen öğretmenlerine kaynak aktarmayı, şirketlerin araştırma ve geliştirme harcamalarındaki vergi muafiyetlerini kalıcı hale getirmeyi ve herkese hızlı internet erişimi sağlamayı hedefliyor. Ancak bunlar yeterli değil. Biyoteknoloji ve nanoteknolojiye de önem vermeli, NASA’nın uzay çalışmalarını da teşvik etmelidir. Internet üzerinden hükümetin şeffaflığını ve verimliliğini artırmalıdır. İlgili devlet kurumlarının başına bilimsel gelişmelerin önemini bilen yöneticiler atamalıdır."

XS
SM
MD
LG