Amerika başkanlık seçimlerinin sonucunun merakla beklendiği ülkelerden biri de Almanya.
Irak Savaşı sürecinde Avrupa ile ABD arasındaki uçurumun derinleştiği biliniyor. Dönemin Amerikan Savunma Bakanı Rumsfeld’in Avrupa’yı ‘yaşlı ve genç’ diye bölmesi, Almanya’da hala bu uçurumun doruk noktası olarak algılanıyor. Bush yönetimiyle Alman kamuoyunun yıldızı bir türlü barışamadı. Kamuoyunda olduğu gibi medyada da Demokratik Parti adayı Barack Obama’dan yana olanların ağırlığı hissediliyor. Ülkenin önde gelen haber dergisi Der Spiegel son sayısında Başkan Bush’u ‘Rambo’ filminin afişine atıfta bulunarak ve ‘Bush Savaşcılarının sonu’ başlığıyla konuyu işlerken, Frankfurter Allgemeine Obama’yı geleneksel Amerikan-Alman dostluğunun yeniden kurulabilmesi için son şans olarak tanımlıyor ve Obama’nın dış politika alanında programladığı beş hedeften birinin, müttefiklerle verimli işbirliği bağlarının ihya edilmesi olmasını buna delil gösteriyor. Yapılan son anketlere göre ise, halkın yüzde 70 ile büyük çoğunluğu Demokrat Parti adayının başkanlığa seçilmesini arzuluyor, Mc Cain diyenlerin oranı ise sadece yüzde 15.
Demokrat Parti adayı Obama’ya ‘Transatlantik ilişkilerde yeni bir başlangıç’ yapmak üzere anlam yükleyenler arasında SPD Berlin milletvekili Ülker Ratzwill’de var.
Sol Parti Federal Parlamento milletvekili Profesör Hakkı Keskin ise, Obama’nın seçilmesinin Almanya’daki Türklerin siyasi sosyalizasyonunu olumlu etkileyeceğini savunuyor.
Bu arada başbakanlığa yakın çevreler, Angela Merkel’in ekonomi alanında daha güven verdiği nedeniyle McCain’i desteklediğini belirtiyorlar. Federal Dışişleri Bakanı ve Sosyal Demokrat Parti SPD’nin gelecek yılki seçimlerde başbakan adayı Frank Walter Steinmeier ise Obama’dan yana olduğunu açık bir şekilde söyledi.
