Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçildi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 192 ülkenin katıldığı oylamada Türkiye birinci turda 151 oy aldı.
Türkilye ile birlikte Avusturya, Japonya, Meksika ve Uganda da Konseyin daimi olmayan beş üyeliğini paylaştı.
Halen Konseyin daimi olmayan 10 üyesi, iki yıl boyunca yapacakları görev sırasında ekonomik yaptırımlar ve barışgücü sevki gibi konularda oy hakkına sahip.
En son 1961 yılında Güvenlik Konseyi'ne üye olan Türkiye, uzun süredir bu sonuca ulaşmak için yoğun lobi faaliyetinde bulunuyordu.
Babacan: 'Tarihi Gün'
Cuma günü BM Genel Kurulu'nda yapılan gizli oylamada Türkiye 151 oy alarak BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi seçildi. 192 ülkenin katıldığı seçimde Türkiye'nin üyelik için en az 128 oy alması gerekiyordu. 2009-2010 dönemi üyelik için Türkiye'nin rakipleri İzlanda ve Avusturya'ydı.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, bugünü ''tarihi bir gün'' olarak niteledi. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik reformlarının yanı sıra diplomatik başarısıyla da tüm dünyada tanındığını kaydeden Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin ''yardım alan'' ülke konumundan ''yardım eden'' ülke konumuna geçtiğini belirtti.
Türkiye'ye gerçekten destek verilip verilmediğinin gizli oylamada ortaya çıktığını vurgulayan Ali Babacan, Türkiye karşıtı oy kullanan 41 ülkenin çoğunun bile daha önce verilen taahhütler nedeniyle Türkiye'ye oy vermediklerini, aslında Türkiye'yi desteklediklerini savundu.
Sadece bölgesel konularda değil, tüm dünyayı olumsuz etkileyen ekonomik kriz, küresel ısınma, gıda ve enerji krizi gibi konularda da Türkiye'ye büyük görev düştüğünü kaydeden Babacan, bu sorunları çözmek için diplomasi ve diyaloğun temel alınacağını vurguladı.
Türkiye'nin üzerine ağır bir sorumluluk yüklendiğini kaydeden Ali Babacan, iki yıl boyunca dünyanın dört bir yanından gelecek sorunlar için kararlar alınması gerekeceğini belirtti.
''Türkiye'nin sınavı asıl bundan sonra başlıyor'' şeklinde konuşan Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin bu sorumluluğun altından başarıyla kalkacağını ifade etti.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada da, "Türkiye, tüm
ülkelerle işbirliği içinde, BM reform sürecine destek verecek,
uyuşmazlıkların barışçı yollardan çözümüne katkıda bulunacak, bölgesel
meselelerde kolaylaştırıcı rolü oynamaya devam edecek, kalkınmayla
ilgili hedeflere ulaşılması için gayret sarf edecek ve farklı
medeniyetler ve kültürler arasındaki diyalogun sürdürülmesine
çalışacaktır," denildi.
Türkiye, Güvenlik Konseyi üyeliği için uzun süredir lobi faaliyetlerini sürdürüyordu. Geçen ay BM Genel Kurulu'na hitap eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'ye destek istemişti. Gül'le birlikte Amerika'ya gelen Dışişleri Bakanı Ali Babacan da Güvenlik Konseyi üyeliğine destek amacıyla çok sayıda liderle temaslarda bulunmuştu.
Güvenlik Konseyi BM'nin en güçlü organı. Diğer organların aksine Güvenlik Konseyi'nin karar ve yaptırımları tüm üye ülkeler için bağlayıcı. Üyeliğin, Türkiye'nin Kıbrıs, Irak ve Kafkasya gibi kritik konularda kendi tezini doğrudan anlatmasına imkan sağlaması bekleniyor.
Ancak Güvenlik Konseyi üyeliği, gerektiğinde sert tavır koymayı gerektiriyor. Türkiye gerektiğinde İran, Ortadoğu veya Rusya-Gürcistan sorunlarında net bir tavır ortaya koymak zorunda. Bunun da Türkiye'nin son dönemde üstlendiği arabulucuk rolüyle çelişmesinden kaygı duluyordu. Ancak Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin bölgesel rollerinin, BM Güvenlik Konseyi üyeliğinin gerektirdiği görevleri yerine getirmesine yardımcı olacağını savundu.
En son 1961 yılında Güvenlik Konseyi geçici üyesi seçilen Türkiye'nin 2009 - 2010 üyeliği 1 Ocak 2009'da başlayacak.