Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK), Kuzey Irak'a sınırötesi operasyon için izin veren tezkerenin 17 Ekim'den itibaren bir yıl daha uzatılmasını öngören düzenleme, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 18'e karşı 497 oyla kabul edildi. Hükümetin sınırötesi operasyon konusundaki görüşlerini açıklayan Cemil Çiçek, terörle mücadelenin demokrasi ve hukuk çerçevesinde gerçekleştirileceğine vurgu yaptı.
Tezkerenin uzatılmasına dair düzenlemenin TBMM'de görüşülmesinden hemen önce PKK'nın 3 Ekim'de Aktütün sınır karakoluna yaptığı geniş çaplı saldırı Türkiye'nin gündemini terörle mücadeleye odaklamıştı. 17 Türk askerinin hayatını yitirdiği saldırı sonrasında hem Irak hem de Amerika nezdinde girişimlerde bulunan Türkiye, iki ülkenin de terörle mücadelede daha çok desteğini göstermesini istemişti. 'Yeterince karşı önlem' alınmadığı gerekçesi öne sürülerek Genelkurmay Başkanlığı'nın da eleştirilmesine yol açan saldırı, Türkiye'nin Irak politikasını da gözden geçirmesinin önünü açmış, Ankara, Kuzey Irak yönetimiyle önümüzdeki dönemde daha yoğun temas içine girme kararı almıştı.
TSK'nın son bir yıldır PKK'ya karşı Kuzey Irak sınırında gerçekleştirdiği operasyonların da yeniden değerlendirilmesini gündeme getiren saldırı, tezkere görüşmeleri öncesinde TBMM'deki siyasi partiler için temel gündem maddesi olmuştu. Tezkerenin uzatılmasına dair düzenlemenin TBMM'de görüşülmesi sürerken, Diyarbakır'da bir polis okulu öğrenci servisine düzenlenen saldırıda 5 polisin de hayatını kaybetmesi, terörle mücadelenin Ankara gündemindeki ağırlığını uzun süre koruyacağının işareti oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında 9 Ekim günü yapılacak olağanüstü terör toplantısında da, terörle mücadele kapsamında yeni önlemlerin kararlaştırılması bekleniyor.
Demokrasi Vurgusu
529 milletvekilinin katıldığı oylamada tezkereye 17 DTP'li ile birlikte ÖDP Lideri Ufuk Uras'ın 'ret' oyu verdiği açıklandı. Tezkere üzerinde partisinin görüşlerini açıklayan CHP'li Şükrü Elekdağ, geçen yıl çıkarılan tezkereden bu yana terör eylemlerinin arkasının kesilmediğini belirtirken, Aktütün saldırısının daha detaylı incelenmesini beklediklerini kaydetti. Elekdağ, önemli stratejik konumu nedeniyle sürekli saldırıya uğrayan bir karakolun, savunulabilir, askeri koruyabilen bir yapı haline getirilmesi gerektiğini belirterek, “Bu neden yapılmamıştır? Karakolun yerinin değiştirilmesi planlanmışsa, bu neden zamanında gerçekleştirilmedi? Karakol bu ileri teknoloji çağında neden saldırıları önceden ihbar eden elektronik alarm sistemleriyle donatılmadı?” diye sordu.
MHP adına konuşan Deniz Bölükbaşı ise, PKK'ya karşı uygulanacak caydırıcılık politikasında siyasi iradenin hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması gerektiğini söyledi. DTP’li Fatma Kurtulan da, Türkiye'de çatışmaların yaklaşık 25 yıldır sürdüğünü vurgulayarak, bu güne kadar yürütülen askeri yöntemlerle çözüme ulaşılamadığını söyledi. Konuşmasının bir bölümünde kadın milletvekillerine hitap eden Kurtulan, "Ülkemizde yaşanan savaşın sorumlusu eril sistemdir. Bu savaş kadınların ve halklarımızın tercihi değildir" dedi. Hükümet adına konuşan Cemil Çiçek de, hükümetin terörle mücadele konusunda zaafiyet içinde olduğu eleştirilerine sert çıktı. Hükümetle, TSK arasında hiçbir sorun olmadığına vurgu yapan Çiçek, demokrasi öne çıkarılarak terörle mücadele kapsamında 'ne gerekiyorsa yapılacağını' belirterek, ekstra önlemlerin de gündeme geleceğinin işaretini verdi.