Erişilebilirlik

8 Ekim Amerikan Basınından Özetler


Washington Post, Amerikan başkan adayları Barack Obama ile John McCain arasındaki tartışma programını değerlendiriyor. Gazete, tartışma boyunca her iki adayın da, mali kriz sonrası oluşan yeni tabloyu yeterince dikkate almadığı yorumunda bulunuyor.

Tartışmanın büyük bir bölümünde, adaylar ortaya çıkan yeni gerçekliğe uygun politikalar önermek yerine, krizden aylar önce oluşturdukları ekonomi politikalarını tekrarlayıp durdular. Her iki aday da, yeni başkanın ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya kalacağı gerçeğini, seçim kampanyasında verilen sözlerin büyük bir kısmının gerçekleşmesinin hayal olduğunu ve mali krizin ciddi sonuçlar doğurduğunu göz ardı eden bir yaklaşım içindeydi. Adaylar arasındaki bu ikinci tartışma öncesinde, seçim kampanyası bir suçlama yarışına dönüşmüştü. Dün akşamki tartışmanın sevindirici yanı, yeniden medeni bir tartışma düzeyine dönülmesiydi.

New York Times da seçim kampanyasının bir karalama kampanyasına dönüşmesinden şikayetçi. Ancak gazete, bu durumdan daha çok Cumhuriyetçilerin sorumlu olduğunu öne sürüyor.

Akşam yapılan tartışmada bir kez daha gördüğümüz gibi McCain’in başka konularda konuşacak bir şeyi olmamasından dolayı seçim kampanyasında seviyeyi bu kadar düşürmesi şaşırtıcı değil. McCain, göçmenlik reformu ve küresel ısınma konularından çoktan vazgeçti. Irak’ta zafer kazanıldığı yönündeki açıklaması savaş yorgunu Amerikalılar için fazla bir anlam ifade etmiyor. Reagan döneminden kalma devleti küçültme ve “bırakınız-yapsınlar” anlayışı Wall Street’in yıkıntıları altında kaldı. Ancak yine de McCain ve ekibi, bölücü, nefret dolu ve tepki uyandıran davranışlar yerine, yaşanan sorunlara çözüm önerileri getirme konusunda daha iyi bir performans sergileyebilir.

USA Today, Obama ile McCain arasındaki tartışmada seviyeli bir üslup kullanılmasını olumlu buluyor. Ancak gazete, her iki adayın da ekonomik politikalarında mali kriz nedeniyle ne tür değişikliklere gidecekleri sorusuna net bir cevap veremediğini savunuyor.

Seçime dört hafta kala, hızla ekonomik gelişmelerin öne çıkması bekleniyor. Ancak adaylar hala bu krizi nasıl algıladıkları, ne tür çözümler önerdikleri ve ekonomiyi hangi ekiple yönetecekleri konularında seçmenlere net bir yaklaşım sunmuş değil. Oysa tartışmalar bunun için yapılıyor. Seçim kampanyaları bunun için düzenleniyor. Ve seçmenler, adayların bu konudaki görüşlerini öğrenmek istiyor. Salı akşamı yapılan tartışma bu açıdan iyi bir başlangıç oluşturmadı.

Boston Globe Amerika’dan kaynaklanan mali krizin, bütün dünya ülkelerini etkilediğine dikkat çekiyor. Gazete, Amerikan karşıtı liderlerin bile Amerikan ekonomisinin bir an önce krizi atlatmasını beklediğini yazıyor.

Avrupa ülkelerinin mali kriz karşısında ulusal egemenlik tartışmasına girmeleri, Amerikalılar açısından da önemli dersler içeriyor. Yeni başkanın sadece terörle mücadele ve nükleer silahların yayılmasını önleme konularında değil, daha da küreselleşmiş bir ekonominin düzenlenmesi konusunda da uluslararası bir işbirliği sağlaması gerekiyor. Amerikan bankaları akıl almaz ölçüde riskli borçların altına girdiğinde, bu bütün dünyadaki bankalar, iş dünyası ve işçiler için bir tehdit oluşturabiliyor. Amerika, batmasına izin verilmeyecek kadar büyük bir ülke, ama aynı zamanda kendi başına bırakılmayacak kadar da dünyanın diğer bölgeleriyle bağlantılı bir ülke.

XS
SM
MD
LG