Erişilebilirlik

30 Eylül Amerikan Basınından Özetler


Washington Post daha önce varılan uzlaşmaya rağmen 700 milyar dolarlık kurtarma planının Temsilciler Meclisinde reddedilmesini “büyük bir sorumsuzluk” olarak yorumluyor ve şöyle diyor:

"Finans piyasalarındaki krizin henüz bütün ağırlığıyla sokaktaki insan tarafından hissedilmediği göz önüne alındığında, bazı seçmenlerin bu tasarıya tepki göstermesi anlaşılır bir şeydir. Ancak tasarıya “hayır” diyen 133 Cumhuriyetçi ve 95 Demokrat milletvekilinin siyasi cesaret eksikliği, şaşırtıcı oldu. Belki bu sayede Kasım ayında yeniden seçilebilirler."

USA Today de kurtarma planının reddedilmesinde Temsilciler Meclisinin Demokrat Partili başkanı Nancy Pelosi’nin Cumhuriyetçileri suçlayan konuşmasının etkili olduğunu belirtiyor ve şöyle diyor:

"Demokrat Partili milletvekillerinin büyük bir kısmı tasarı lehinde oy kullandı. Buna karşılık Cumhuriyetçilerin kibirli tavrı tamamen şaşırtıcıydı. Başkan Bush’un ve tasarıya destek veren başkan adayları John McCain’in bütün çağrılarına rağmen, kurtarma planına hayır dediler. Bunu serbest piyasa ilkelerine olan inançlarından dolayı mı, yoksa yeniden seçilme kaygısıyla mı yaptıklarının bir önemi yok. Önemli olan şey, zor ve popülist olmayan bir karar verilmesi gerektiğinde bunu yapmamış olmalarıdır."

Boston Globe da tasarının reddedilmesinde Cumhuriyetçilerin sorumluluğunun daha büyük olduğu görüşünde. Yapılan yorum, şöyle:

"Demokratların büyük bir kısmı, böyle bir tasarı için ellerini taşın altına sokarken, Cumhuriyetçiler kendi partilerinin gündeme getirdiği kurtarma planına karşı çıktılar. Ekonominin daha fazla zarar görme riski nedeniyle, Kongre üyeleri tasarıyı bu hafta içinde yeniden ele almalıdır. Bir kurtarma planına ihtiyaç duyulması utanç vericidir. Ancak, bu tasarının kabul edilmesi gerekiyor, hem de bir an önce."


New York Times Bush yönetiminin Hindistan’la imzaladığı nükleer anlaşmanın, İran’a karşı Amerika’nın elini zayıflattığını savunuyor. Gazete, Temsilciler Meclisinde kabul edilen anlaşmanın Senato’da reddedilmesi çağrısında bulunuyor ve şöyle diyor:

"Hindistan’ın sivil nükleer programını askeri amaçlarla kullanmaya başlamasından bu yana geçen 30 yıl içinde, bütün dünya, bu ülkeye nükleer teknoloji satmama yönünde bir tavır aldı. Varılan anlaşma ise bu yasağı kaldırıyor ve bütün dünyanın Hindistan’a reaktör ve yakıt satmasının önünü açıyor. Bush, Hindistan’la ilişkilerde yeni bir dönem açmakla doğru bir iş yaptı. Ancak nükleer anlaşmayı bu yeni dönemin merkezine oturtması, bir hataydı. Hindistan için nükleer kuralları çiğneme hakkını kendinde görürken, diğer ülkeleri İran’a karşı harekete geçmeye çağırabileceğini düşünmesi, söz konusu olamaz."

XS
SM
MD
LG