Erişilebilirlik

Almanya Tarihinin En Büyük Yolsuzluğu


Günlerdir gündemde olan ve Almanya'da görülen Deniz Feneri davası bugün sonuçlandı.

Almanya'daki Deniz Feneri derneğindeki yolsuzlukla ilgili Frankfurt Eyalet Yüksek Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava yedinci duruşma gününde sanıklara verilen cezaların okunmasıyla sona erdi. Davanın baş sanığı Kanal 7 Avrupa Genel Müdürü Mehmet Gürhan 5 yıl 10 ay, Deniz Feneri Almanya Genel Müdürü Mehmet Taşkan 2 yıl 9 ay, derneğin muhasebecisi Firdevsi Ermiş ise 1 yıl 10 ay ceza aldı. Firdevsi Ermiş ve Taşkan gözaltı süreleri ve itirafları dikkate alınarak çeşitli şartlarla tahliye edilirken, Nisan 2007'ten bu yana gözaltında bulunan Gürhan cezasının kalan kısmını çekmek üzere hapishaneye gönderildi.

Deniz Feneri davasını Almanya tarihinin en büyük dolandırıcılığı olarak niteleyen mahkeme başkanı Johann Müller, Taşkan'ın suça yönetici konumunda iştirak ettiğini ve bu yüzden cezasının daha yüksek olduğunu kaydetti. Türkiye ile Almanya arasında mahkeme sürecinde herhangi bir pazarlık yapılmadığını belirten Müller, karar gerekçesinde davanın Türkiye'de siyasi malzeme yapılmasından dolayı üzüntü duyduğunu açıkladı ve Türk medyasının konuyu işleyiş şeklini de eleştirdi. Bu arada sanık avukatları ve savcılar temyize gitmeyeceklerini duyurdular.

Almanya'da 1999'da kurulan Deniz Feneri derneği 2002-2007 arasında ülkedeki müslümanlardan 41 milyon Euro bağış toplamış, bunlardan en az 16 milyon Euronun amaç dışında kullanıldığı ortaya çıkmıştı.

Davanın Ramazan ayına gelmesi ve kamuoyunda büyük yankı yapması sonucunda Almanya’da bağış toplayan benzeri dernek ve kuruluşlara akan paralarda büyük düşüş olduğu belirtiliyor. Almanya’da genel anlamda toplam 40 bin kuruluşun ülke içi ve dışındaki farklı projeler için her yıl 2 milyar Euro bağış topladığı tahmın ediliyor. Sokakdaki vatandaş son Deniz Feneri davasından sonra bağış yoluyla insanların dini duygularının sömürülmesinden şikayetçi.

Bu arada davayı yerinde izleyen CHP milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davanın Türkiye boyutunu incelettirmesi gerektiğini söyledi ve olaya karıştığı öne sürülen RTÜK Başkanı Zahit Akman’nın istifasını istedi.

Öte yandan savcı Kerstin Lötz ve Alman Adalet Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, talep olması halinde Türkiye bağlantılarıyla ilgili dosyanın gerekli mercilere gönderileceğini ve Türk Adalet Bakanlığı’nın soruşturma ve ceza takibatı yapabileceğini açıkladılar.

Haberin tümünü yukarıdaki Windows Media bağlantısına tıklayarak dinleyebilirsiniz.

XS
SM
MD
LG