Boşnak müslüman, Hırvat ve Sırp nüfusun birarada
yaşadığı Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan üç cumhurbaşkanı,
Ankara'da 'hoşgörü' mesajı verdi. Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin
dönemsel başkanı Haris Silajdziç, konsey üyeleri Nebojsa Radmanoviç ve Zeljko
Komşic'le birlikte "Müslümanlık ve Hıristiyanlık çatışmasının bitmesi için
biz çok iyi örneğiz. Küresel dünya, çatışmalardan kurtulmalı" çağrısı
yaptı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün resmi davetlisi olarak
Ankara'ya gelen Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı ve konsey üyeleri,
Çankaya Köşkü'nde resmi törenle karşılandı. Tören kıtasını Cumhurbaşkanı Gül'le
birlikte denetleyen üç konuk cumhurbaşkanı, Gül'le düzenledikleri ortak basın
toplantısında da verdikleri 'üçlü' görüntüyle dikkat çektiler.
Konsey Başkanı Haris Silajdziç, küreselleşen dünyada
farklı kültür, din ve dile sahip insanların birarada yaşadıklarını belirtirken,
zaman zaman bu açılardan uçlarda olanların çatışma yarattığından yakındı.
Müslüman dünyası ile Hıristiyan dünyasında bu anlamda yaşanan çatışmaların
'hoşgörü ve esneklik'le çözülebileceğine kendilerinin en iyi örnek olduklarını
söyleyen Silajdziç, hoşgörünün Kosova ve Kafkaslar konusunda yaşanan kriz için
de çözüm olabileceğini dile getirdi.
Bosna-Hersek'i savaş yıllarında terkedenlerin geri
dönüşünün sağlanmasının demokrasi ve insan hakları adına büyük önem taşıdığını
söyleyen Silajdziç, aksi takdirde demokratik ve adil bir Avrupa'dan sözetmenin
mümkün olamayacağını dile getirdi. Silajdziç, savaş suçlusu Radovan Karadziç'in
tutuklanmasının ülkenin geleceği için bir adım olduğunu kaydetti.Türk
yatırımcılara "Şimdi Bosna-Hersek'e yatırım yapmanın tam zamanı" çağrısında
bulunan Silajdziç, Gürcistan-Rusya krizi konusunda ülkesinin 'resmi' bir
tutumunun olmadığını kaydetti. Silajdziç, "Uluslararası kurallar
çerçevesinde ne yapılması gerekiyorsa yapılsın, insanlar ölmesin" dedi.
Ziyaretin iki ülke arasında yeni bir sayfa açacağını
söyleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, savaş suçlusu Radovan Karadziç'in
tutuklanmasının 'demokrasi ve adalet' adına memnuniyet verici olduğunu
kaydetti. Gül, Türkiye'nin Bosna-Hersek'teki tüm etnik gruplarla çok yakın
ilişki ve eşit işbirliği içinde olacağını dile getirdi.