Erişilebilirlik

Ambargolara Alternatif Yöntemler


Diktatörlük rejimlerinin hüküm sürdüğü devletlere karşı çoğunlukla siyasi yaptırım ve ambargo cezalandırıcı yöntemler kullanılır. Ancak siyaset uzmanlarına göre ambargolar her zaman başarılı olamıyor. Bazen ambargolar yerine ekonomik teşvikler sözkonusu ülkenin politikalarını değiştirmede daha etkili olabiliyor. Amerika’nın Sesi önemli düşünce kuruluşlarında görev yapan uzmanlarla siyasi krizleri gidermek için ambargolara alternatif olabilecek yöntemleri konuştu.

Irak 2003 yılında Amerika tarafından işgal edildi. Siyasetçiler savaşı, doğurdukları sonuçlar son derece karmaşık olabileceği için genellikle başvurulacak son çare olarak görüyor. Bu nedenle siyasetçiler, bir ülkenin liderine baskı yapmaları gerektiğinde ambargoyu tercih ediyor. Örneğin Amerika ve diğer batılı ülkeler, nükleer programından vazgeçirmek için İran’a ambargo uyguluyor. Ancak Washington’daki CATO Enstitüsü’nden Ted Carpenter’a göre ambargolar genellikle işe yaramıyor. Carpenter, “Ambargolar özellikle hedef alınan rejimin çok öncelik verdiği bir politikayı değiştirmesini amaçladığı zaman genelde işe yaramıyor,” diyor. Ticareti arttırmak ve diğer ekonomik teşvikler, ambargolardan daha başarılı. 1998’de Pakistan’ın nükleer deneme yapması üzerine Amerika, bölgede nükleer silah yarışını durdurmak için ambargoya başvurdu.

Pakistanlı emekli tümgeneral Cemşet Ayaz, ambargolara tepki duyduklarını ve yaptırımları kırma yolları aradıklarını söylüyor. Ayaz, “Ambargolar başladığında ben Savunma Üretim Bölümü’ndeydim. Ambargolar etkili oldu ama bu etki, hemen hissedilmedi çünkü her zaman ambargo uygulanan malları satan birilerini bulduk. Bu sayede etkilenmemeyi başardık,” diye konuşuyor.

11 Eylül 2001’deki terör saldırılarından sonra Amerika, terörle mücadelede Pakistan’ın desteğini almak için ambargo uygulamasını kaldırdı. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü ambargo uzmanı Gary Hufbauer’a göre, ekonomik ve askeri yardımın tekrar başlaması, Amerika’nın Pakistan’daki çıkarlarını korumasına yardımcı oldu. Uluslararası ambargoların kaldırılması ve ticari bağların yeniden kurulması üzerine tavır değiştiren ülkelere bir örnek de Libya. Libya lideri Muammer Kaddafi, 2003 yılında, kitle imha silahları programından vazgeçtiğini açıkladı. Ayrıca 1988 yılında bir Pan Amerikan uçağının düşürülmesi dahil terör eylemleriyle ilgili sorumluluğu üstlendi. Libya’nın Washington büyükelçisi Ali Aujali, tasfiye edilerek Amerika’ya teslim edilen kitle imha silahları programının, ambargolar kaldırıldıktan sonra zaten hiçbir anlam ifade etmediğini söylüyor. Amerika, Kuzey Kore’de de aynı politikayı uyguluyor ve nükleer programını durdurması halinde bu ülkeye ekonomik teşvikler sunmayı planlıyor. Anlaşmaya göre kilit önem taşıyan Yongbyon nükleer tesisindeki faaliyetler durdurulursa Amerika, Kuzey Kore’ye yardıma başlayacak. CATO Enstitüsü’nden Ted Carpenter, yardım vaatleri işe yarasa da, sonrasında kurulacak ticari bağların birçok rejim için daha cazip olduğunu söylüyor. Uzmana göre doğrudan ekonomik yardım almak, bir çok rejim için, Amerikan pazarı gibi önemli pazarlarda yer bulmakdan daha az önem taşıyor. Ticari bağlar kurmak, birçok rejim için doğrudan yardıma kıyasla çok daha yararlı. İşte bu alternatifin de rejimleri değiştirmek için en etkili yöntem olduğu düşünülüyor.

XS
SM
MD
LG