Erişilebilirlik

25 Temmuz Amerikan Basınından Özetler


USA Today Demokrat başkan adayı Barack Obama'nın Berlin'deki konuşmasının 200 bin kişi tarafından coşkuyla dinlenmesinin önemli bir olay olduğunu belirtiyor. Ancak gazete, dış politikada başarı için sadece hitabet becerisinin yetmeyeceğini vurguluyor:

Amerikalı seçmenler için önemli olan hangi adayın daha iyi konuştuğu veya yurtdışında daha popüler olduğu değil, hangisinin öngörülebilir veya öngörülemez dış politika sorunlarını daha iyi çözebileceğidir. İletişim kurma becerisi elbette önemlidir ancak muhakeme yeteneği, bilgi birikimi ve danışmanlarının zekası çok daha önemlidir. Yeni başkanın Beyaz Saray'a yerleşmesinden sonra karşılaşacağı sorunlar, kitleleri coşturma ve medyada öne çıkma becerisinden daha fazlasını gerektirecektir. Berlin konuşması güzel bir gösteriydi ama yeni başkanı dış politikada çok daha zor görevler bekliyor.

Christian Science Monitor Küba'daki Guantanamo üssünde bulunan tutsak kampının kapatılmasının hiç de kolay olmayacağı görüşünde. Gazete, bunun için önce Guantanamo'daki zanlıların ne olacağı ve bundan sonra yakalanacak zanlıların nerede tutulacağı gibi soruların cevaplandırılması gerektiğini savunuyor:

Tutukluları kendi ülkelerine göndermek, işkence görecekleri endişesi veya yeniden terör eylemlerin kalkışacakları korkusundan dolayı mümkün görünmüyor. Eğer Guantanamo kapatılırsa, Amerika'nın şu ana kadar tutukluları kabul etmek istemeyen müttefiklerinin ve üçüncü ülkelerin desteğine ihtiyacı olacak. Buna rağmen, yargılanması gereken tutukluların nereye konacağı sorusu da önemini koruyor. Amerikan'daki askeri hapishaneler bir çözüm olabilir ama hiç kuşkusuz o bölgelerde yaşayanlar buna karşı çıkacaktır. Yeni yönetim, Afganistan veya Irak'ta yeni Guantanamolar oluşturmamak konusunda da dikkatli olmalıdır. Özgürlük ve güvenlik arasındaki hassas dengede doğru adımlar atabilme becerisini göstermelidir.

New York Times Dünya Ticaret Örgütü'nün 2001 yılında başlattığı Doha görüşmelerinin bir sonuca ulaşmadan bitme riskiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatıyor. Gazete, küresel ekonominin ciddi sorunlar yaşadığı bir dönemde böyle bir gelişmenin olumsuz sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunuyor:

Doha görüşmelerinin çökmesi, dünyanın küresel ekonomik anlaşmazlıkların çözümünde inandırıcı bir yapıya ihtiyaç duyduğu bir dönemde Dünya ticaret Örgütü'nün prestijine de darbe vuracaktır. Eğer dünyanın en zengin ülkeleri, korumacı anlayışlarından vazgeçmezse bundan en büyük zararı yoksul ülkeler görecektir. Ancak, bu gelişmenin küresel ekonomiye vereceği zarardan, zengin ülkeler de dahil olmak üzere hiç kimse kurtulamayacaktır.

Washington Times Rusya'da Dimitri Medvedev'in devlet başkanı olmasıyla dış politikada bir değişiklik yaşanmadığını belirtiyor. Yapılan yorumda, Kremlin'in Amerika'nın belirleyici olduğu tek kutuplu dünya düzenine karşı, Sovyetler Birliği dönemindeki gücüne kavuşmak istediği vurgulanıyor:

Rusya'nın uluslararası alanda eski görkemli günlerine dönmesi kendi başına bir sorun oluşturmuyor. Avrupa, önde gelen ülkeler arasındaki denge döneminde onlarca yıl süren bir barış dönemi yaşamıştı. Ortak bazı hedeflere ulaşabilmek açısından Amerika, Rusya'nın güçlenmesini memnuniyetle bile karşılar. Ancak, Rusya'nın en yakın komşuları Kremlin'e güvenmiyor. Tek kutuplu bir dünyada yaşıyor olmamızın en önemli nedeni Amerika'nın dünya hegemonyası peşinde koşması değil, birçok ülkenin diğer alternatifleri değil de Amerika'nın korumasını tercih etmesidir.

XS
SM
MD
LG