Erişilebilirlik

10 Temmuz Amerikan Basınından Özetler


Christian Science Monitor, Amerika’nın İstanbul’daki başkonsolosluğuna düzenlenen saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadığını yazıyor. Ancak gazete, potansiyel şüpheli listesinin bir hayli uzun olduğunu da vurguluyor:

“Doğu ile Batı arasında bir köprü olarak görülen İstanbul, aralarında aşırı milliyetçiler, Kürt ayrılıkçılar ve İslamcı militanların da bulunduğu çeşitli grupların düzenlediği karmaşık saldırılara sahne oldu. Şehrin merkezinden uzakta bulunan Amerikan başkonsolosluğu ise duvarlarla çevrili bir tepede bulunuyor. İçeriye giren birinin konsolosluktaki bürolara ulaşabilmesi için, önce girişten ve bahçeden geçmesi, asansöre binmesi ve sonra da bir koridordan geçmesi gerekiyor. Konsolosluk, İstanbul’un en güvenli yerlerinden biri. Saldırı, aşırı milliyetçilerden oluşan Ergenekon adlı bir çetenin, İslamcı hükümeti devirmek için kargaşa yaratmayı hedeflediği iddialarının konuşulduğu bir dönemde meydana geldi.”

Washington Times, Türkiye’de laiklerle İslamcılar arasındaki çatışmanın şimdi de yargı alanında sürdüğü görüşüne yer veriyor. Gazetenin haberinde AKP hakkındaki kapatma davası ve Ergenekon soruşturmasının taraflar arasındaki gerginliği artırdığı kaydediliyor:

“AKP yandaşları açısından Ergenekon, Amerika ve Batı Avrupa’da komünizmle mücadele eden aşırı milliyetçi örgütlere benzer, milliyetçi bir ağın oluşturduğu derin devletin son yansımasını temsil ediyor. Bu grup, İslami kökenleri nedeniyle AKP’yi düşman olarak görüyor. Laikler ise Ergenekon’u, AKP’nin muhaliflerini bertaraf etmeye yönelik bir girişimi olarak görüyor. AKP, üniversitelerde türbanı serbest bırakan bir düzenlemeyi kabul edince, hakkında kapatılma istemiyle dava açıldı. (Bu yaz bitmesi beklenen davada eğer AKP’nin kapatılmasına karar verilirse, hükümet devrilecek, seçime gidilecek, Erdoğan ve Gül’e siyaset yasağı gelecek.) Uzun süredir AKP’ye şüpheyle yaklaşan laikler, şimdi yürütülen Ergenekon soruşturmasından da şüphe duyuyor.”

New York Times, G-8 zirvesinde sera etkisi yapan gazların salınımı konusunda alınan kararı iyi niyetli ancak boş vaatlerden oluşan bir adım olarak yorumluyor. Gazete, dünyanın geri dönülemez bir noktaya gelmesini önlemek için kısa vadeli adımlar atılması gerektiğini vurguluyor:

“Amerika’nın artık harekete geçmesi gerekiyor. Bush yönetimi, küresel ısınmanın tehlikesini inkar etmekten vazgeçip, bu tehlikeyi kabullenmekle ve nihayet sorunu çözme konusunda bazı belirsiz öneriler geliştirmekle önemli bir aşama kaydetti. Ancak Bush dönemi, boşa geçirilmiş bir zaman olarak hatırlanacak. Amerika, belirli bir takvime bağlı ve net hedefler içeren bir şekilde kendi gaz emisyonunu azaltmadıkça, diğer ülkeler de bunu mazeret göstermeye devam edecek. Yeni başkanın ve Kongre’nin bu konuda liderliği ele alması gerekiyor.”

Washington Post da Bush yönetimini iklim değişikliği konusunda harekete geçmek için geç kalmakla suçluyor. Gazete, Bush’un yedi buçuk yıllık iktidarı döneminde bu konuda hiçbir adım atmadığını hatırlatıyor:

“Bush yönetiminin inatçılığı pahalıya patladı. İklim değişikliğini önlemenin maliyeti, yedi yıl öncesinde kıyasla bugün çok daha fazla. Ve Amerika, küresel ısınmanın gerçek bir tehdit oluşturduğu yönündeki bütün kanıtlara rağmen bu gerçeği inkar ettiği için büyük bir tepki toplamış durumda. Diğer ülkeler, yıllarca sadece Amerika’nın yapabileceği liderliği beklediler. Ancak bu beklentileri boşa çıktı.”

XS
SM
MD
LG