Fransa
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, ülkesinin Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı
önceliklerini Avrupa Parlamentosu
üyelerine anlattı. Üç buçuk saatten uzun süren oturumda öne çıkan ana konuyu
Lizbon Antlaşması’nın reddinin yarattığı kriz ortamı oluşturdu.
Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda Dönem
Başkanlığı’nın önceliklerini anlatan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy,
Lizbon Antlaşması’nın İrlanda tarafından reddedilmesinin yarattığı sorunların
aşılması konusunda oldukça iddialı bir profil çizdi. 21 Temmuz’da İrlanda’ya
giderek referandumdan çıkan “hayır” yanıtının nedenleri ve Dublin’in krizden
çıkış önerileri konusunda bilgi alacağını söyleyen Sarkozy, çözüm konusunda da
oldukça ümitli.
Dublin’deki bilgi edinme temaslarının ardından
Fransa’nın Avrupa Birliği’ni kurumsal krizden çıkarmak için oluşturacağı öneri
de formüle edilmeye başlanacak. Dönem Başkanı Fransa, Lizbon Antlaşması’nın
yerine geçecek yeni bir antlaşma hazırlanması fikrine kesinlikle sıcak
bakmıyor. Krizden çıkma amaçlı formülün bulunması için ise zaman sorunu
yaşanıyor. Paris bir yandan belli bir süre İrlanda’nın üzerine gidilmemesi
gerektiğine, öte yandan ise Haziran 2009’da yapılacak Avrupa Parlamentosu
seçimleri öncesinde belgenin yürürlüğe girmesi gerektiğine inanıyor. Sarkozy,
bu ikilem içinde olan Fransa’nın, önerisini ekim ya da en geç aralıkta
yapacağını söyledi.
“Lizbon’la, o olmazsa halen yürürlükte olan
Nice Antlaşması’yla yola devam edilecek” mesajı veren Sarkozy, bu belge olmaksızın
genişleme sürecine devam etmenin mümkün olmayacağını da yineledi. Genişlemeye
taraftar olduğunu ancak Avrupa Birliği’nin yeni kurumlar olmaksızın bu süreci
devam ettirmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Sarkozy, kurumsallaşmadan
genişlemenin bedelinin ödenmekte olduğunun altını çizdi.
Kurumsal sorunlar aşıldıktan sonra Hırvatistan
ve diğer Balkan ülkelerine kapının açık olduğunu söyleyen Sarkozy, beklendiği
gibi Türkiye’yi yine pas geçti. Zaman zaman AB’nin Türkiye’ye yönelik
taahhütlerini görmezden gelen bir yaklaşım sergileyen Sarkozy’nin, Lizbon
Antlaşması’nı onaylama konusunda çekinceleri olan Polonya Cumhurbaşkanı Lech
Kaczynski’ye “Verdiği sözün arkasında durmalı. Bu sadece siyasi değil aynı
zamanda ahlaki bir sorun” demesi ise dikkat çekti.
İklim değişikliğiyle mücadele, enerji, göç ve
savunmayı öncelikleri arasında sayan Sarkozy, Pekin’deki Olimpiyat Oyunları’nın
açılışına katılacak olmasına yönelik sert eleştirileri de yanıtladı. Sarkozy,
katılım kararını tüm üye ülkelere danışarak aldığını ve Çin’in insan hakları
alanında adım atmasının boykotla sağlanamayacağını savundu.
Akdeniz İçin Birlik projesine de değinen
Sarkozy, 13 Temmuz’da Paris’te yapılacak zirveye 44 ülkenin devlet ve hükümet
başkanlarının katılacağını belirterek “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la da
görüştüm. Aramızdaki görüş ayrılıklarına karşın o da toplantıya katılacak”
dedi. Sarkozy, Türkiye’nin büyük bir ulus olduğunun altını çizdi.