Demokrasiyle yönetilmeyen ülkelere özgürlüklerin getirilmesi Batılı
devletlerin nihai amacı. Ancak bazı uzmanlara göre demokrasinin
toplumlara zorla kabul ettirilmesi imkansız. Ortadoğu'da örneğine sıkça
rasladığımız "çökmüş" devletler, yani vatandaşlarının temel
ihtiyaçlarını karşılayamayan, güvenliklerini sağlayamayan devletlere
müdahale edilmesi gerektiğini savunan bazı siyasilere göreyse
istikrarlı, kalkınmış bir devlet kurmak için demokratik sistemin
getirilmesi şart.
Barış
Fonu uzmanı Pauline Baker “Asayişin sağlanmasından sonra halkın
şikayet ve sıkıntılarını gidermek için sivil mekanizmalar
oluşturulabilir. Bu sayede de toplum içinde uzlaşma ortamı
sağlanabilir,” diye konuşuyor. Baker’a göre güvenliğin sağlanması ve
ekonominin yapılandırılmasından sonra demokrasiye geçilmesi ve hukukun
üstünlüğü ilkesine saygı gösterilmesiyle istikrar yolunda ilerlemek
mümkün olabilir. Örneğin Sierra Leone’de, seçimlerin yapılması ve
asayişin sağlanmasında uluslararası toplumun girişimleri son derece
önemliydi. Avrupa Birliği’nin Sierra Leone’deki seçim gözlemcisi
Marie-Anne Isler şiddet olayları yaşanmadan iktidarın değişmesinin
yeni demokrasiler için en önemli sınav olduğunu söylüyor.
Birleşmiş
Milletler’in barışgücü operasyonlarından sorumlu Genel Sekreter
Yardımcısı Jane Holl Lute basının ve uluslararası toplumun ilgisi kriz
bölgesinden çekildikten sonra yeniden yapılandırma çalışmaları için en
az 10 - 20 yıllık bir çaba gösterilmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak
serbest seçimlerin yapılması her zaman dış politika açısından istenen
sonuçları vermiyor. 2006 yılında Filistin’de ve geçtiğimiz aylarda
Pakistan’da yapılan seçimleri kazanan partiler Amerikan dış
politikasına muhalefet eden gruplar. Ancak demokratik yollarla seçilen
partilerin şiddeti reddetmesi daha kuvvetli bir olasılık.