Erişilebilirlik

23 Haziran Amerikan Basınından Özetler


New York Times yazarlarından Roger Cohen, Türkiye’yi ılımlı İslam’ın laboratuarı olarak nitelendiriyor. Cohen, Türkiye’de dindar kesimle laiklik yanlıları arasındaki çatışmayı da bu laboratuarda yapılan bir deneye benzetiyor ve “laik faşistler” veya “İslamcı faşistler” gibi tanımlamalara karşı çıkıyor.

"Türkiye’de şeriat tehlikesi olduğuna veya AKP’nin İran’ı örnek aldığına inanmıyorum. Ancak AKP’nin, Atatürk’ün kurduğu devlet yapısıyla çatışacak bir radikalizmden uzak olduğunu da düşünmüyorum. Anayasa Mahkemesi şimdi AKP’nin kapatılması ve başta Başbakan Erdoğan olmak üzere 70 kişiye siyasi yasak getirilmesi davasını ele alacak. AKP’nin geçen yıl yapılan seçimde yüzde 47 oy aldığı düşünüldüğünde, kapatma ve yasak kararı demokrasiye uygun düşmeyecektir. Mahkeme böyle bir karardan sakınmalıdır. Ancak yine de AKP üzerinde bu tür bir kapatma tehdidi olmasını olumlu buluyorum. Eğer bir kapatma kararı çıkarsa, AKP’nin ve Erdoğan’ın yerine yeni bir parti ve lider çıkacaktır."

Los Angeles Times gazetesi dünyadaki açlık sorununu çözmek için gereken paranın 300 milyar dolar olduğunu belirtiyor ve bu miktarın dünyadaki toplam gayrı safi hasılanın yüzde birine tekabül ettiğini vurguluyor. Gazete, Amerika’nın 2009 mali yılı için Irak ve Afganistan savaşlarına ayırdığı miktarın 162 milyar dolar olduğunu da hatırlatıyor.

"Şimdiye kadar açlıktan ve hastalıklardan ölenlerin büyük bir kısmı kırsal alanda yaşıyordu ve bu insanlar sessizce ölüp gidiyordu. Ancak demografik yapıdaki değişim, artık açlığın sonuçlarını daha görünür kılıyor. Tarihte ilk kez dünya nüfusunun yarısı şehirlerde yaşıyor. Ve kent yoksulları yiyecek alamadıklarında sessizce ölüp gitmiyorlar. 2007 yılından bu yana artan gıda fiyatları 30’u aşkın ülkede toplumsal huzursuzluğa yol açtı, Haiti’de hükümetin devrilmesine neden oldu. Gıda ve enerji fiyatları arttıkça, siyasi istikrarsızlık, bebek ölümleri, radikal İslam ve belki savaşalar da artacaktır. Bütün bunları önlemek için 300 milyar dolar harcamaya değmez mi"?

USA Today Zimbabve devlet başkanı Robert Mugabe’yi Uganda’nın eski başkanı İdi Amin’e benzetiyor ve Mugabe’nin bir önce gitmesi gerektiğini savunuyor. Gazete, Mugabe’nin tıpkı İdi Amin gibi, ülkesini hızla uçuruma sürüklediğini öne sürüyor.

"Aralarında emniyet güçlerinin de bulunduğu, daha önce Mugabe’yi destekleyen kesimler artık tavır değiştirebilir ve Mugabe’ye karşı çıkabilir. Başta Güney Afrika olmak üzere diğer ülkeler bu tavır değişikliğini desteklemeli ve Mugabe’nin görevden ayrılması için baskı uygulamalıdır. Uganda, İdi Amin sonrasında huzura ve bir ölçüde refaha kavuştu. Mugabe ne kadar erken giderse, Zimbabve de benzer bir şansa o kadar erken sahip olabilir."

Washington Post, Çin hükümetinin, yaşanan deprem felaketi sonrasında izlediği açıklık politikasının yerini, hızla, yeniden baskı politikasına bıraktığını yazıyor. Gazete, Pekin Olimpiyatları öncesinde gazetecilere uygulanan baskıları sert bir dille eleştiriyor.

"Önemli haberlerin izlenmesinin yasaklanması ve yabancı gazetecilerin taciz edilmesi Çin’de alışılmış bir durumdur. Ancak şimdiki uygulamanın farkı bu kuralın, göreceli olarak bir gevşeme döneminin ardından yeniden uygulamaya konmasıdır. Çinli yetkililer daha önce Olimpiyatlar sırasında saydamlık sözü vermişti. Elbette Olimpiyatlar sırasında Çin yönetiminin hoşuna gitmeyecek önemli olaylar yaşanacaktır. Eğer hükümetin sansür kurulu kendini dizginlemeyi başaramazsa, bütün dünyanın gözü önünde kendi ülkelerini küçük düşürecektir."

XS
SM
MD
LG