Erişilebilirlik

İrlanda'ya Ekim Ayına Kadar Süre


İrlanda'nın Lizbon Antlaşması'nı referandumla reddetmesinin yarattığı krizi aşmak amacıyla bir araya gelen liderler, zirveyi de krizle tamamladı. Almanya ve Fransa başta olmak üzere, Lizbon Antlaşması'na şu ana kadar onay veren ülkeler İrlanda'nın yarattığı krizin belgeyi henüz onaylamayan ülkelere yayılmasını önlemek için güçlü bir mesaj verilmesinden yanaydı. Ancak belgeyi kısa zamanda onaylama konusunda ciddi sıkıntı ve çekincesi bulunan Çek Cumhuriyeti, bu mesajın verilmesini engelledi. Çek engelini aşamayan AB, sonunda "mesajdan çok tespit içerikli" bir bildiriyle yetinmek zorunda kaldı. AB sonuç bildirisinde, 19 üye ülkede belgenin onaylandığının ve diğer ülkelerdeki onay sürecinin devam ettiğinin altı çizildi.

1 Temmuz'da AB Dönem Başkanlığı koltuğuna oturacak olan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, "İrlanda bir sorun ancak ikinci ya da üçüncü bir sorunumuz daha olursa bunu çözmek çok zor olacak" diye konuştu. AB, İrlanda'ya gerekli analizleri yapması ve çıkış yolu önerisinde bulunması için ekim ayında yapılacak zirveye kadar süre tanıdı. Bu arada AB'nin kamuoyu araştırma birimi Eurobarometre'nin raporunda, İrlanda'dan çıkan sonucun ana iki nedeni olarak "bilgisizlik ve korku" gösterildi. AB, belgenin Haziran 2009'daki Avrupa seçimleri öncesinde yürürlüğe girmesini sağlamayı umuyor.

AB'nin yeni üye alma kapasitesini artırma amacı da taşıyan Lizbon Antlaşması konusunda yaşanan kriz, ister istemez genişlemeyle ilgili tartışmaları da alevlendirdi. Bu konudaki görüşler ise birbirinden oldukça farklı. Bu konuda en sert çıkış Sarkozy'den geldi. Fransa Cumhurbaşkanı, "Lizbon Antlaşması yürürlüğe girmeden AB'nin yeni bir üye almasının söz konusu olamayacağını" söyledi. Bu açıklama üyeliğinin önünde yıllar olan Türkiye açısından şimdilik bir tehlike unsuru içermese de AB'nin 28. üyesi olacağına kesin gözüyle bakılan Hırvatistan'ı rahatsız etti.

"Genişlemeyi en fazla destekleyen bazı ülkelerin, Lizbon Antlaşması konusunda bazı çekinceleri var. Ancak bu antlaşma olmaksızın genişleme de olmaz" diyen Sarkozy, kurumları konusunda analaşamayan bir AB'nin 28., 29. ya da 30. üyeyi kabul etmesinin son derece garip olacağını söyledi. Sarkozy'nin bu açıklamaları Hırvatistan'ın durumu hakkında da soru işaretleri doğmasına neden oldu. Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Sarkozy'ye destek veren isimler olurken Dönem Başkanı Slovenya'nın Başbakanı Janez Jansa ise bu görüşleri paylaşmadı. Jansa, genişlemenin Lizbon Antlaşması'na kurban edilmemesi gerektiğini söyleyerek "Herhangi bir aday ülke üyeliğe hazır olana kadar ya da bu konuda karar zamanı geldiğinde bir çıkış yolu bulacağımıza inanıyorum" dedi.

Brüksel muhabirimiz Güven Özalp'in haberini yukarıdaki bağlantıdan dinleyebilirsiniz.



İlgili bağlantılar

XS
SM
MD
LG