Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, kapatma davası
açtığı iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), savunmasını Anayasa
Mahkemesi'ne sundu. Savunmada, AKP'nin 'laiklik karşıtı eylemlerin odağı'
olduğu yönündeki iddianın tamamen 'hayal ürünü' olduğu öne sürülüyor. Aynıca
savunmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP'lilerin
üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını öngören konuşmalarının 'ifade
özgürlüğü' kapsamında değerlendirilmesi de istendi.
AKP'nin 402 sayfalık savunmasını Anayasa Mahkemesi'ne
parti genel başkan yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile parti meclis grup
başkanvekilleri Sadullah Ergin ve Bekir Bozdağ sundu. Mahkeme çıkışında
gazetecilere açıklama yapan Fırat, esas hakkındaki savunmanın 3 ana klasörden
oluştuğunu, bunun birinci kısmının genel hukuki savunmayı içerdiğini, ikinci
klasörün Başbakan Tayyip Erdoğan ile ilgili Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın iddialarına yanıt niteliğinde, üçüncü klasörün de siyasi yasak
istenen diğer 70 AKP'li hakkındaki savunmalarla ilgili olduğunu belirtti.
Süreç işliyor
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman
Yalçınkaya'nın 30 Mayıs'ta verdiği esas hakkındaki görüşünün ardından bir ay
içinde esas hakkındaki savunmasını vermesi gereken AKP, yasal sürenin dolmasına
13 gün kala savunmasını mahkemeye sunmuş oldu. Bundan sonra belirlenecek bir
tarihte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya sözlü açıklama, AKP
yetkilileri de sözlü savunma yapacak.
Bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri
toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak.
Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı AKP
yetkilileri ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.
AKP hakkındaki kapatma davasını 11 kişiden oluşan
Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin
bulunmaması veya emekliye ayrılması durumunda 4 yedek üyeden en kıdemlileri
heyete katılacak. Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar
verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı
için Anayasa Mahkemesi'nin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 69. maddesine göre, 'temelli kapatma' yerine,
dava konusu fiillerin ağırlığına göre 'Hazine yardımından kısmen veya tamamen
yoksun bırakma' kararı da verebilecek.
Savunmada neler var
Peki, savunmada neler var? AKP'nin Anayasa
Mahkemesi'ne sunduğu "Esas Hakkındaki Cevaplarımız" başlıklı
savunmanın sonuç bölümünde, AKP hakkında açılan bu davadaki bütün verilerin
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'özgürlük aleyhine' yorumlandığının
görüldüğü ifade edildi.
"Oysa evrensel insan hakları hukukunun temel
ilkesi 'özgürlük lehine’ yorumdur. Başsavcılık özgürlük lehine yorum yapmak bir
yana, adeta 'niyet okuyuculuğu' yaparak olmayan şeyleri varmış, olmayacak
şeyleri de olacakmış gibi gösterme çabası içine girmiştir" denilen esas
hakkındaki savunmada, davanın reddi şöyle istendi:
"Bu davada partimize yaptırım uygulanmasını
gerektirecek haklı hiçbir sebep bulunmamaktadır. Esasen, AKP hukuka aykırı
eylemlerin değil, millete hizmetin, insan haklarının, demokrasinin, barış ve
kardeşliğin, hoşgörünün ve Türkiye sevdasının odağı olmuştur. AKP'nin altı
yıllık iktidarı dönemindeki icraatları, onun; demokratik, laik ve sosyal hukuk
devletinin teminatı olduğunu açıkça ortaya koymuştur."
AKP'nin Türkiye'de demokrasinin gelişmesi için bütün
çabasını ortaya koyduğu, türbana özgürlük isterken de her hukuk devletinde
olduğu gibi ifade özgürlüğünü fırsat bildiği mesajına dikkat çekilen savunmada,
Yargıtay Başsavcısının 'hayal ürünü' ve 'kurgu' iddialarla AKP'yi 'laiklik
karşıtı' göstermeye çalıştığı öne sürüldü. Başsavcının iddia ettiğinin aksine
AKP'nin toplumda şiddeti hakim kılmak gibi bir amacının olmadığı, İslami
kurallara uygun bir yönetimi benimsemediği belirtilen savunmada, AKP'nin Avrupa
Birliği değerlerine ve hukukun üstünlüğü ilkesine bağlılığı aktarıldı.
Erken karar beklentisi
Bakanlar kurulu toplantısının ardından, AKP'nin
savunması hakkında değerlendirme yapan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, mahkemenin
erken karar vermesini beklediklerini kaydetti. Çiçek, "Davanın uzamasını
istemiyoruz. Geçen sürenin maliyet olarak hesabını yapmak zordur. İlk defa tek
başına iktidardaki partiye kapatma davası açıldı. Biz ek süre de istemedik.
Süreyi ekonomik kullanarak belirsizliğin ortadan kalkmasını istiyoruz"
açıklaması yaptı.
Ankara muhabirimiz Hilal Köylü'nün haberini yukarıdaki bağlantıdan dinleyebilirsiniz.