'AB'den Uyarı'

Avrupa Birliği, Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi kapatması durumunda, Türkiye ile üyelik görüşmelerinin askıya alınmasını tartışıyor. Le Figaro gazetesinin Fransız diplomatlara dayanarak verdiği habere göre, Avrupa Birliği içinde bir iktidar partisinin kapatılmasına sessiz kalınmasını istemeyen bazı yetkililer, Türkiye ile müzakereleri askıya almak istiyor. Gazete, Anayasa Mahkemesi’nin Ekim ayında karar almasının ardından Birliğin yürütme organı Avrupa Komisyonu’nun harekete geçeceğini bildirdi. Fransa, 1 Temmuz'da AB Dönem Başkanı olmaya hazırlanıyor.

Le Figaro, AKP’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması durumunda, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile müzakereleri askıya almayı tartıştığını yazdı. Gazete’nin Brüksel temsilcisi Pierre Avril imzalı haberde yüksek halk desteğiyle işbaşına gelen bir iktidar partisinin, mensuplarının siyasi faaliyetlerine son verecek biçimde kapatılmasının çok sayıda Avrupalı yöneticiyi rahatsız edeceği dile getirildi. Haberde, bu rahatsızlığın Avrupa Komisyonu tarafından “üyelik askıya alınarak misilleme” yapmaya varacak boyutlarda olduğu belirtilldi.

Brüksel kulislerinde dile getirilen senaryoya göre, Anayasa Mahkemesi’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı siyasetten yasaklanması durumunda Avrupa Komisyonu'nun Ekim ayında buna, müzakereleri askıya alarak karşılık vereceği konuşuluyor. İktidarda olan ve halk çoğunluğunun seçtiği, üstelik Avrupa Birliği’ne de inanan bir partinin kapatılmasının “yumuşak darbe” anlamına geldiğini düşünen Avrupa Birliği yönetimi, Brüksel’in gözü önünde bu tür bir girişimin kabul edilemeyeceğini düşünüyor.

“Atom bombası etkisi yapar”

AB düzenlemelerine göre, Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması için Birliğe mensup 27 üyenin üçte iki çoğunluğunun oyu yetiyor. Ancak politik olarak böyle bir kararın “atom bombası” etkisinde yıkıcı olacağına dikkat çeken Le Figaro’ya açıklama yapan bir AB yetkilisi, “Müzakereler askıya alınırsa, Türkiye’de Avrupa karşıtı cepheyi güçlendirme, ülkeyi reformlara götürmek isteyenleri ise umutsuzluğa düşürme riski var” diye konuştu. Bu nedenle Birlik yetkilileri kesin bir askıya alma tavrındansa, “kısa süreli, yumuşak bir askı” kararı alınmasının daha yararlı olacağını dile getiriyor. Böylece hem Brüksel’in kapatma kararına karşı tepkisiz kalmaması, hem de Avrupa’yı destekleyenlerin zor durumda bırakılmamasının sağlanacağı düşünülüyor.

Fransa askıya soğuk bakıyor

Gazete, Brüksel’de daha diplomatik bir yol olan « ılımlı askı » kararının ağırlıklı görüş olduğunu belirtiyor. Ancak böyle bir kararın uygulayıcısı olacak müstakbel AB dönem başkanı Fransa’nın yeni bir askı kararına soğuk bakıyor, Kıbrıs’a limanların açılmaması nedeniyle 8 önemli başlığın zaten askıda olduğunu belirten Fransız diplomat, Le Figaro’ya yaptığı değerlendirmede, “Zaten önemli başlıkların askıya alındığını, yeni başlık eklemeye gerek olmadığını” belirtti. Daha önce, tam üyelik hedefini içeren ortak para birimi ve bütçe gibi başlıkların açılmasını engellediklerini belirten bir başka Fransız diplomat da, “Ankara ile görüşmelerin daha da zorlaşmasını istemiyoruz” diyerek yeni bir askı kararına soğuk baktıklarını bildirdi.

Öte yandan, dün akşam France 2 televizyonuna konuk olan Fransa Başbakanı François Fillon, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde yeri olmadığı görüşünü yineledi. Başbakan, Fransız Senatosu’nun Türkiye’ye referandum şartı getiren Anayasa düzenlemesini iptal etmesine rağmen Türkiye hakkındaki görüşlerinin değişmediğini söyledi. Türkiye’nin tam üyelik yerine çok geniş kapsamlı bir ortaklığa gidilmesinin daha doğru olduğunu söyleyen Fillon, 27 üyeli Avrupa Birliği’nin çalışmasının güçlüğünü görünce bu kararının daha da güçlendiğini dile getirdi.