Erişilebilirlik

21 Mayıs Amerikan Basınından Özetler


USA Today, alınan ön seçim sonuçlarıyla, Barack Obama’nın önemli bir avantaj kazandığını ve Hillary Clinton karşısında başkan adaylığını neredeyse kesinleştirdiğini yazıyor:

Obama, Kentucky ve Oregon’daki önseçimler sonrasında, önemli bir eşiği aşarak seçilmiş delegelerin çoğunu kazandı ve Demokrat Parti’nin başkan adaylığı konusundaki iddiasını güçlendirdi. Kentucky’deki önseçimi açık farkla kazanan Clinton ise Montana ve Güney Dakota’da yapılacak son önseçimlere kadar yarışı sürdüreceğini açıkladı. Obama, bir an önce, yıpratıcı geçen önseçim atmosferinden kurtularak Cumhuriyetçi Parti adayı John McCain’e karşı başkanlık seçimi yarışına hazırlanmak istiyor. Yapılan anketler de Demokrat Partili grupların Obama’ya verdiği desteğin arttığını gösteriyor. Beyazların, Latin kökenlilerin ve kadınların Clinton’a verdiği destek azalıyor.

Washington Post
45 yıldır senatoda büyük mücadeleler veren Edward Kennedy'e beyin kanseri teşhisi konmasının şimdi tecrübeli senatör için yeni bir mücadele olacağını yazıyor:

Senatör Kennedy, temel haklardan özürlülerin haklarına; eğitimden göçmen sorununa; sağlıktan seçme hakkına; havayollarıyla ilgili düzenlemelerden iş güvenliğine kadar bir çok alanda inanılmaz işler başardı. Şimdi Kennedy bu son mücadelesine başlarken, onun 1980 yılındaki başkanlık önseçiminde yenilgiyi kabul ederken yaptığı konuşmayı bir kez daha hatırlamak gerekiyor. O konuşmasında Tennyson’dan alıntı yaparak, “Güçlü bir iradeyle, mücadele etmek, aramak, bulmak ama asla pes etmemek,” gerektiğini söylemişti. Bu sözler, Kennedy’nin yaşama bakışının da özetini oluşturuyor ve şimdi önümüzdeki günlerde de bu yaklaşımın ona çok faydası olacağına inanıyoruz.

New York Times, Nergis Tayfunu sonrasında Burma’daki cunta yönetiminin hala uluslararası yardımlar konusunda diretmesini sert ifadelerle eleştiriyor. Gazete, binlerce felaketzedenin hala ölümle karşı karşıya olduğunu hatırlatıyor:

Uluslararası topluluk, şimdiye kadar iktidarlarını korumaktan başka bir şey düşünmeyen generalleri işbirliğine ikna edebilmek için dengeli bir politika yürüttü. Ancak bu politika işe yaramadı ve her geçen gün daha fazla insan hayatını kaybediyor. Eğer cunta kısa bir süre içinde limanları ve havalimanlarını açmazsa, Amerika ve Fransa felaketzedelere havadan yardım ulaştırmaya başlamalıdır. Kimse bir sürtüşme yaşanmasını istemiyor ama on binlerce insan yaşamını yitirirken, dünya eli kolu bağlı bir biçimde buna seyirci kalamaz.

Los Angeles Times, El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in son ses kayıtlarında İsrail’i ve Batı yanlısı Arap rejimlerini hedef gösterdiğini kaydediyor. Yapılan yorumda, Bin Ladin’in oluşturduğu tehdidin küçümsenmemesi gerektiği vurgulanıyor:

Küresel savaşta geçen bunca yıldan sonra Bin Ladin’in ele geçirilemeyeceği düşüncesi yoksa hepimizi duyarsızlaştırdı mı? İdeolojik etki alanı azaldıkça Bin Ladin’in yaşayıp yaşamadığının önemsiz olduğuna inanarak kendi kendimizi kandırıyoruz. Dışişleri Bakanlığının son terör raporu, El Kaide ve bağlantılı örgütlerin hala Amerika için bir numaralı tehdit olduğunu ortaya koyuyor. Bin Ladin, tıpkı Bush’la dalga geçtiği gibi yeni Amerikan başkanıyla da dalga geçmeyi bekliyor. Asıl mesele yeni başkanın, bu konuda daha iyi bir performans gösterip göstermeyeceğidir.



XS
SM
MD
LG