Erişilebilirlik

Ambargolu Devletlere Karşı Strateji


Uluslararası diplomaside devletlerin gerek kendi vatandaşlarına gerekse diğer devletlere karşı politikalarını değiştirmek amacıyla ambargo uygulanması sık sık başvurulan bir yöntem. Bu sayede uluslararası toplumdan soyutlanması amaçlanan söz konusu devletlere karşı ambargo kararı nasıl alınıyor ve bu süreç nasıl işliyor? Amerikanın Sesi Televizyonu başta İran ve Kuzey Kore olmak üzere günümüzde örneklerine rastlanan ambargolu devletlere karşı izlenen stratejileri uzmanlara sordu.

Bir ülke başka bir ülkeye ambargo uygulaması gerektiğini düşündüğünde böyle bir cezai yaptırım uygulama kararı alma yetkisi devlet başkanı ya da parlamentoya aittir. Ancak New York City Üniversitesi’nden Profesör Tom Weiss, tek taraflı ambargoların uygulanmasının zor olduğunu söylüyor: “Tek bir ülkenin başarılı bir ambargo uygulaması oldukça ender görülen bir durum, çünkü ambargo uygulanan ülke çoğu zaman alternatif kaynaklara başvurur. Bu da yaptırımları etkisiz hale getirir.” Ambargoları etkili bir biçimde uygulatmaya gücü yetecek sadece birkaç ülke olduğu için bu ülkeler, genellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne başvurur. Böylelikle kapsamlı yaptırımlar uygulanması için üye ülkelerin desteği alınır.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, uluslararası barış tehdit edildiği ve diplomatik çözüm yolları sonuç vermediği zaman ambargo uygulama yetkisini kullanır. Son yıllarda ambargoların daha etkili olması için “akıllı” ya da “hedefli” ambargolar uygulanıyor. Bunlar, ekonomik ve ticari yaptırımlar, silah ambargoları, seyahat kısıtlamaları, ya da mal varlığının dondurulması gibi mali yaptırımlar. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nden Gary Hufbauer, akıllı ambargoların rejimlere yönelik olduğunu, genel nüfusu hedef almadığı için sivillerin olumsuz etkilenmediğini söylüyor. Hufbauer şöyle konuşuyor: “Zenginlerin banka hesaplarını dondurmayı başarır, onları İsviçre’deki okullarından uzaklaştırır, seyahat özgürlüklerine kısıtlama getirirseniz en azından sade vatandaşları cezalandırmamış olursunuz. Böylelikle kurunun yanında yaş da yanmaz.”

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, geçtiğimiz günlerde İran hükümetini, tartışma yaratan nükleer programından vazgeçirmek için hedefli ambargo uygulamasına başladı. Bazı ülkeler, İran’ın nükleer programının, nükleer silah üretimini amaçladığına inanıyor. Profesör Weiss’a göre, İran’a karşı uygulanan son yaptırımların sadece sembolik bir etkisi olacak. Tahran hükümetinin yaptırımlardan memnun olmadığını belirten Prof. Weiss, “İran’ın uluslararası toplumun bir parçası olmak istediği son derece açık,” diyor. Weiss’e göre İranlı yetkililer, yaptırımların uygulanmaması için büyük diplomatik çaba sarfetti. İran, yaptırımlar günlük ekonomi içinde etkili olacağından değil, büyük bir sembolik etki yapacağı için bu çaba içine girdi.”

Güvenlik Konseyi, İran’daki gibi yaptırım uygulamaya başladığı zaman bazı özel Birleşmiş Milletler daireleri ve hükümetlerarası kuruluşlar, yaptırımların uygulanıp-uygulanmadığını denetlemek için devreye giriyor. Bu kuruluşların en önemlilerinden biri, dünyanın en büyük uluslararası polis teşkilatı olan Interpol. Interpol’e 180’den fazla ülke üye. Teşkilatın son derece iyi eğitilmiş personeli, silah ambargoları, seyahat kısıtlamaları ve mali yaptırımların uygulanmasını denetliyor. Uluslararası gümrük ve havayolu yetkilileri de yaptırımların uygulatılmasında kilit rol oynuyor. Avrupa Birliği ve Arap Birliği gibi bölgesel kuruluşlar da ambargoların uygulanmasında önemli rol üsleniyor. Ancak ambargoların uygulanması için yapılan uluslararası çabalara rağmen bir çok uzman, bu yöntemin tek başına yeterli olmayacağını, daha geniş çözüm yollarıyla birlikte düşünülmesi gerektiğini vurguluyor.

XS
SM
MD
LG