Alman İstihbarat Örgütü BND’nin bir gazetecinin özel elektronik postalarını izlediğinin ortaya çıkarılması, ülkede skandal olarak yorumlanırken, olay Almanya-Afganistan ilişkilerini de olumsuz etkiledi.
Alman istihbaratına bağlı özel güvenlikçilerin Libyalı polis ve askerlere, gizlice eğitim verdikleri ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra, Alman İstihbarat Örgütü BND yeni bir skandala neden oldu. BND’nin Almanya’nın en tanınmış gazetecilerinden biri olan Susanne Koelbl’in Afganistan Sanayi ve Ticaret Bakanı Amin Farhang’la olan elektronik posta yazışmalarını izlediği ortaya çıktı. Buna göre BND 2006 yılında, Der Spiegel dergisinin Afganistan muhabiri olan Koelbl’in Farhang’la olan iletişimini beş ay boyunca gizlice takip etti.
Alman ZDF televizyonu eski Afganistan muhabiri Ulrich Tilgner de, geçtiğimiz yıl Kabil'de görev yaptığı sırada, elinde, telefonlarının BND tarafından dinlendiğini gösteren deliller olduğunu açıkladı. Federal Meclis Parlamento Denetim Kurulu BND Başkanı Ernst Uhrlau’yu durumdan sorumlu tutarken, Başbakan Angela Merkel, Uhrlau'ya duyduğu güvenin sarsıldığını ve görev değişikliği istediğini açıkladı. Halen görevi başında olan Uhrlau’nın ise, gelecek haftalarda dinlenme skandalının başka ayrıntılarının ortaya çıkması sonucu istifa etmesi bekleniyor.
Bu arada skandal Almanya ile Afganistan ilişkilerine de yansıdı. Afgan hükümeti Alman Federal Dış İstihbarat Örgütü'nün gizlice kendi bakanlıklarının bilgisayarına girmesine yoğun tepki gösterdi, Afganistan Sanayi ve Ticaret Bakanı Amin Farhang adının karıştığı skandal yüzünden Taleban’ın hedefi olduğunu, kendisinin ve ailesinin hayatının büyük tehlikeye girdiğini söyledi. Federal Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier Afganistan Dışişleri Bakanı’ndan özür diledi.
Öte yandan bu olay, Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin ‘şüpheli kişilerin bilgisayarlarına gizli casusluk programı yerleştirmek için yasa çıkarılsın’ talebine yeni bir boyut getirdi. Avrupa Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Gürsel Köksal ‘istihbarat zaten yasa olmasa da istediğini izliyor’ yorumunu yapıyor. Alman Gazeteciler Birliği’de olayın Anayasa’yı ihlal ederek, basın özgürlüğüne müdahale olduğunu bildirerek, skandalın detaylarının ortaya çıkarılması gerektiğini ve Uhrlau’nun istifasını istediklerini açıkladı.