Erişilebilirlik

11 Nisan Amerikan Basınından Özetler


Washington Times Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin Türklüğe hakaret suçunu düzenleyen, Türk Ceza Kanununun 301. maddesiyle ilgili olarak hazırladığı değişiklik taslağının aslında ifade özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmadığını savunuyor. Gazete, değişiklik tasarısinın Meclis’e sunulmasındaki zamanlamaya da dikkat çekiyor.

"Değişiklik tasarısı tamamen bir siyasi manevra. Tasarı, tam da Avrupa Komisyonu başkanı Jose Manuel Barosso ile komisyonun genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn’in ziyareti öncesinde Meclis’e sunuldu. Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın harekete geçmesinde hiç kuşkusuz AKP’nin kapatılması ihtimali de etkili oldu. Bütün bunlar, hükümetin ifade özgürlüğü konusundaki ciddiyetine gölge düşürüyor. Üstelik sunulan değişiklik tasarısı da 301. Maddenin özünde bir değişiklik öngörmüyor. Türkiye, vatandaşlarının ifade özgürlüğüne kavuşması konusunda daha fazla çaba harcamalıdır."

New York Times İran’ın bütün uyarı ve tehditlere rağmen nükleer programını hızlandırdığını belirtiyor ve büyük güçleri bu tehlikeye karşı birlikte davranmaya çağırıyor. Gazete, Bush yönetiminden de bu birlikteliği mümkün kılacak bir politika izlemesini istiyor:

"Amerika, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan büyük güçler, bu ay sonunda Şangay’da bir araya gelerek konuyu görüşecek. Büyük güçlerin daha etkili yaptırımlar konusunda uzlaşması gerekiyor. Büyük İran bankalarıyla iş yapılmasının, silah satışının ve İran’da yatırım yapılmasının yasaklanması ilk akla gelen yaptırımlar. İran’ın nükleer yakıt programına son vermesi ve denetçileri kabul etmesi durumunda Bush yönetimi de güvenlik konuları, diplomatik ve ekonomik ilişkiler de dahil olmak üzere her konuda Tahran’la ciddi görüşmelere başlama güvencesi vermelidir. İran’ın nükleer programındaki teknik sorunlar nedeniyle, yaratıcı ve cesur politikalar için hala zamanımız var."

USA Today Başkan Bush’un Irak’taki sorunlardan El Kaide ile İran destekli grupları sorumlu tuttuğunu hatırlatıyor. Ancak gazete, İran’ın El Kaide’den çok farklı olduğu uyarısında bulunuyor:

"İran, bir terör örgütü deği, bir ülkedir. Bölgede giderek etkisini artıran ve Amerika’nın nüfuzuyla rekabet eden bir güçtür. Hem Irak’ta hem de Orta Doğu genelinde büyük zarar verebilme potansiyeline sahiptir. Aslında İran’la Amerika arasındaki ilişki bir ölçüde Soğuk Savaş döneminde Rusya’yla Amerika arasındaki ilişkiye de benzetilebilir. Bu benzetmenin mantıki sonucu da, İran’a karşı Bush’un yaptığı gibi tehditler savurmak değil, farklı araçları devreye sokmaktır. Sünni El Kaide ile Şii İran arasındaki tek ortak nokta, her ikisinin de Amerika’nın Irak’ı işgali ve sonrasındaki hatalı politikaları nedeniyle Irak’ta güç kazanmasıdır."

Los Angeles Times Demokrat Partili Kongre üyelerinin Irak savaşına maliyet nedeniyle karşı çıkmasını eleştiriyor. Gazete, savaşa yönelik itirazın daha farklı noktalardan gelmesi gerektiğini vurguluyor:

"Başkan Bush, asıl meselenin para olmadığını söylerken haklıydı. Eğer El Kaide, gerçekten de yönetimin iddia ettiği gibi Amerika’ya saldırmak için Irak’ı bir üs olarak kullanıyorsa, maliyeti ne olursa olsun bu tehdide karşı savaşmamız gerekir. Ancak ne El Kaide’nin varlığı ne de İran’ın Irak’ta nüfuz kazanma çabası, 140 bin Amerikan askerinin Irak’ı beş yıldır yarı işgal altında tutmasını haklı kılmıyor. Irak’tan çekilmemizi gerektiren asıl neden, bu savaşın ülke ekonomisine zarar vermesi değil, Amerika’nın çıkarlarına uygun olmamasıdır."

XS
SM
MD
LG