New York Times, Irak’taki Amerikan birliklerinin komutanı orgeneral David Petreaus ile Amerika’nın Bağdat büyükelçisi Ryan Crocker’ın Kongre'de verdikleri ifadeyi değerlendiriyor. Gazete, Irak’ta siyasi uzlaşmanın bir türlü gerçekleşmemesi nedeniyle güvenlik alanında sağlanan başarıların da tehlikede olduğunu vurguluyor:
"Büyükelçi Crocker ve Orgeneral Petraeus yaşanan gerçekleri, Demokratların da Cumhuriyetçilerin de duymak istemediği bir sadelik ve kararlılıkla anlattı. Crocker, somut ilerlemeler sağlandığını belirtirken Petraeus , sağlanan gelişmenin her an tersine dönebileceğini hatırlattı. Petraeus ’un asker çekme işlemine ara verilmesi yönündeki haklı önerisinin gerekçesi de buydu. Cumhuriyetçi başkan adayı senatör McCain’in açıklamalarının aksine, Irak’ta zafer, uzun vadeli bir mücadeleyi gerektiriyor ve böyle bir mücadeleyle bile zafer kazanılacağı kesin değil."
USA Today Cumhuriyetçilerin Irak’taki Amerikan askerlerinin çekilmesini belirsizliğe bıraktığını, Demokratların ise sonuçlarını ve somut koşulları düşünmeden hemen çekilmeyi savunduğunu belirterek, iki partiyi de eleştiriyor. Gazete, şu görüşlere yer veriyor:
"Büyükelçi Crocker ve Orgeneral Petraeus Irak’la ilgili olarak hem sağlanan başarıları\ hem de yaşanan sıkıntıları açıkça ortaya koydular. Ancak ne zaman zafere ulaşılacağı sorusuna verilen cevap yine aynıydı: “bilmiyoruz, bilemeyiz”. Kamuoyunun ve askerlerin beş yıldır süren savaşa ilişkin kaygılarının giderek arttığı bir dönemde böylesine sorumsuz bir tavır takınılması, hiç doğru değil. Savaşı aslında Iraklıların bitireceği konusunda herkesin hemfikir olmasına rağmen, güvenlik alanında sorumluluğun Iraklılara devredilmesi konusunda ortada hiçbir somut plan yok. Kongre, en kısa zamanda bu planın hazırlanmasını istemelidir. "
Los Angeles Times ise Büyükelçi Crocker ile Orgeneral Petraeus’un Kongre'de verdiği ifadeden yola çıkarak, Irak’taki istikrarsızlıkta İran’ın büyük bir rol oynadığını yazıyor. Gazete, Tahran’ın Irak’ta “Lübnanlaştırma” politikası izlediğini belirtiyor:
"Saddam Hüseyin öldü. Irak’ta kitle imha silahları bulunamadı. Irak’taki El Kaide’ye büyük ölçüde darbe vuruldu. Bütün bunlara rağmen, Amerika El Kaide’nin yeniden güç kazanmasını önlemek ve İran yanlısı örgütlerle savaşı sürdürmek için Irak’ta 140 bin asker bulundurmak zorunda mı? General Petreaus ve Büyükelçi Crocker bu soruya “evet” cevabını veriyor. İkisi de İran’ın, Irak’ı istikrarsızlaştırma çabalarından büyük endişe duyuyor. İran’ın ve El Kaide’nin çıkarlarına uygun olduğu sürece Irak’ta kan akmaya devam edecek."
New York Times olimpiyat meşalesinin yola çıkmasıyla birlikte Çin’i hedef alan protesto gösterilerinin de arttığını kaydediyor. Gazete, Pekin yönetimine, dış düşmanları suçlamaktan vazgeçerek kendi politikalarını gözden geçirmesi tavsiyesinde bulunuyor:
"Çin hükümetinin yapması gereken şey, muhalifleri tutuklamaktan vazgeçmektir. Dalay Lama hakkındaki yalanlara son verip, Tibet’te dini ve kültürel hakların genişletilmesi için görüşmelere başlamaktır. Darfur’da soykırım yapan Sudan hükümetini desteklemeye son vermektir. Kısacası, insan haklarına saygı göstereceği konusunda Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne verdiği sözü tutmaktır. Olimpiyatlara ev sahipliği yapacak bir ülke, buna layık olduğunu göstermelidir."
"Büyükelçi Crocker ve Orgeneral Petraeus yaşanan gerçekleri, Demokratların da Cumhuriyetçilerin de duymak istemediği bir sadelik ve kararlılıkla anlattı. Crocker, somut ilerlemeler sağlandığını belirtirken Petraeus , sağlanan gelişmenin her an tersine dönebileceğini hatırlattı. Petraeus ’un asker çekme işlemine ara verilmesi yönündeki haklı önerisinin gerekçesi de buydu. Cumhuriyetçi başkan adayı senatör McCain’in açıklamalarının aksine, Irak’ta zafer, uzun vadeli bir mücadeleyi gerektiriyor ve böyle bir mücadeleyle bile zafer kazanılacağı kesin değil."
USA Today Cumhuriyetçilerin Irak’taki Amerikan askerlerinin çekilmesini belirsizliğe bıraktığını, Demokratların ise sonuçlarını ve somut koşulları düşünmeden hemen çekilmeyi savunduğunu belirterek, iki partiyi de eleştiriyor. Gazete, şu görüşlere yer veriyor:
"Büyükelçi Crocker ve Orgeneral Petraeus Irak’la ilgili olarak hem sağlanan başarıları\ hem de yaşanan sıkıntıları açıkça ortaya koydular. Ancak ne zaman zafere ulaşılacağı sorusuna verilen cevap yine aynıydı: “bilmiyoruz, bilemeyiz”. Kamuoyunun ve askerlerin beş yıldır süren savaşa ilişkin kaygılarının giderek arttığı bir dönemde böylesine sorumsuz bir tavır takınılması, hiç doğru değil. Savaşı aslında Iraklıların bitireceği konusunda herkesin hemfikir olmasına rağmen, güvenlik alanında sorumluluğun Iraklılara devredilmesi konusunda ortada hiçbir somut plan yok. Kongre, en kısa zamanda bu planın hazırlanmasını istemelidir. "
Los Angeles Times ise Büyükelçi Crocker ile Orgeneral Petraeus’un Kongre'de verdiği ifadeden yola çıkarak, Irak’taki istikrarsızlıkta İran’ın büyük bir rol oynadığını yazıyor. Gazete, Tahran’ın Irak’ta “Lübnanlaştırma” politikası izlediğini belirtiyor:
"Saddam Hüseyin öldü. Irak’ta kitle imha silahları bulunamadı. Irak’taki El Kaide’ye büyük ölçüde darbe vuruldu. Bütün bunlara rağmen, Amerika El Kaide’nin yeniden güç kazanmasını önlemek ve İran yanlısı örgütlerle savaşı sürdürmek için Irak’ta 140 bin asker bulundurmak zorunda mı? General Petreaus ve Büyükelçi Crocker bu soruya “evet” cevabını veriyor. İkisi de İran’ın, Irak’ı istikrarsızlaştırma çabalarından büyük endişe duyuyor. İran’ın ve El Kaide’nin çıkarlarına uygun olduğu sürece Irak’ta kan akmaya devam edecek."
New York Times olimpiyat meşalesinin yola çıkmasıyla birlikte Çin’i hedef alan protesto gösterilerinin de arttığını kaydediyor. Gazete, Pekin yönetimine, dış düşmanları suçlamaktan vazgeçerek kendi politikalarını gözden geçirmesi tavsiyesinde bulunuyor:
"Çin hükümetinin yapması gereken şey, muhalifleri tutuklamaktan vazgeçmektir. Dalay Lama hakkındaki yalanlara son verip, Tibet’te dini ve kültürel hakların genişletilmesi için görüşmelere başlamaktır. Darfur’da soykırım yapan Sudan hükümetini desteklemeye son vermektir. Kısacası, insan haklarına saygı göstereceği konusunda Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne verdiği sözü tutmaktır. Olimpiyatlara ev sahipliği yapacak bir ülke, buna layık olduğunu göstermelidir."