New York Times gazetesi, Başkan Bush ile Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in hafta sonunda yapacağı görüşmede, nükleer silahların denetimi, füze savunma sistemi ve İran gibi konuların gündeme geleceğini yazıyor. Ancak gazete, her iki başkanın da görev sürelerinin dolmak üzere olduğunun altını çiziyor:
"Başkan Bush ne yazık ki, nükleer silahların sayısının azaltılması konusunda bir öneri götürmüyor. Soğuk Savaş sonrası dönemde binlerce nükleer silahın varlığını meşru kılacak bir neden bulunmuyor. Bush’un bu konudaki inatçı tavrı, İran’ın veya diğer ülkelerin kendi nükleer silahlarını geliştirmeleri konusunda da bir gerekçe oluşturuyor. Bush, Rusya ile ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıma çabasından dolayı takdir edilmelidir. Ancak bunun için çok geç kaldığını ve Soğuk Savaş mantığından kurtulamadığını da vurgulamak gerekir. Yeni Amerikan başkanının bu konuda çok daha fazla çaba harcaması gerekecek."
Christian Science Monitor gazetesi ise bu hafta yapılacak NATO zirvesi öncesinde başta genişleme konusu olmak üzere, ittifakın geleceğine ilişkin ciddi görüş ayrılıkları yaşandığını belirtiyor. Yapılan yorumda Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda Rusya’nın itirazının da hesaba katılması gerektiği vurgulanıyor:
"NATO, Ukrayna ve Gürcistan’ın üyeliği konusunda dikkatli adımlar atmalıdır. Ukraynalıların büyük bir kısmı NATO üyeliğine karşı çıkıyor. Gürcistan, kendi sınırları içindeki iki ayrı bölgeyle sorunlar yaşıyor. Elbette, Rusya’ya NATO’ya katılacak ülkeleri veto yetkisi tanınmamalıdır, ancak NATO’nun doğuya doğru genişlemesinden Rusya’nın rahatsızlık duyduğu da ortada. Bush, Rusya’ya komşu ülkelerde demokrasinin gelişmesinin istikrara hizmet edeceğini söylerken haklı, ancak NATO Rusya’da yükselen milliyetçi dalgayı da hesaba katmalıdır. Gürcistan ve Ukrayna’ya üyelik kapısını açık bırakalım ama acele etmeyelim."
Boston Globe gazetesi Bush yönetiminin Pakistan’da yapılan seçimler sonrasında kurulan yeni hükümetle değil de, devlet başkanı Pervez Müşerref’le sıcak ilişkiler sürdürmesini eleştiriyor. Gazete, Washington’un bu tavrının Pakistan’da tepki yarattığına dikkat çekiyor.
"Şubat ayındaki seçimden zaferle çıkan ılımlı, laik partiler, bağımsız yargı ve hukukun üstünlüğü konusunda sürdürdükleri mücadeleye Bush yönetiminin destek vermemesini, Amerika’nın ikiyüzlülüğü olarak görüyor. Pakistan halkı, Washington’un tam olarak denetleyemediği bir koalisyon hükümetini değil, otoriter bir generali tercih ettiğini düşünüyor. Amerikalı yetkililer, barbarlara karşı hukuk kurallarıyla değil de sıkıyönetim kanunlarıyla mücadeleyi tercih ederlerse, barbarlara karşı demokrasiyi savunduklarını iddia edemezler."
Washington Post gazetesi Amerika’nın eski Birleşmiş Milletler temsilcisi Richard Holbrooke’un Afganistan savaşıyla ilgili bir makalesine yer veriyor. Holbrooke, yedinci yılını dolduran savaşın, Vietnam savaşından da uzun süreceği öngörüsünde bulunuyor.
"Afganistan’da süren mücadele Amerika’nın güvenliği açısından hayati bir önem taşımaktadır ve mutlaka başarıyla sonuçlandırılmalıdır. Ancak NATO ve Amerikan güçlerinin bazı soruları da cevaplaması gerekiyor. Uluslararası topluluk, Afganistan’ın sorumluluğunu ne zaman ve hangi koşullarda Afgan hükümetine teslim edecek? Amerikan tarihinin en uzun savaşı olmaya doğru giden bu mücadelede, kısa vadeli zaferler, uzun vadede bir tuzak haline mi gelecek?"