Los Angeles Times AKP’nin kapatılması konusunda, Turkish Daily News gazetesinin yazarı Robert Ellis’in kaleme aldığı bir makaleye yer veriyor. Ellis, AKP’yi Türkiye’nin laik karakterini değiştirmeye çalışmakla suçluyor:
Türkiye’nin cari açığı yılda 40 milyar doları buluyor. Yaşanan kredi sıkıntısı, Ankara’daki siyasi kargaşayla birleştiğinde yabancı yatırımcıların ülkeden kaçmasına neden olabilir. Cari açığın önemli bir kısmını kapatan ve İstanbul Borsası'ndaki hisselerin yüzde 72’sini elinde tutan yabancı yatırımcıların kaçması, ülkede 2001 yılındakine benzer bir krize yol açabilir. AKP, bürokrasi ve yargının yanı sıra, yüksek öğretimde de kendi yandaşlarını işbaşına getiriyor. İmam hatip mezunları ile normal lise mezunlarını üniversiteye girişte eşitleyerek, laik bürokratların yerine imam olmak için eğitilen gençleri getirmeyi planlıyor.
New York Times Bush yönetiminin Pakistan’da seçim sonrasında kurulan koalisyon hükümetine karşı izlediği tavrı eleştiriyor. Gazete, Beyaz Saray’ın devlet başkanı Pervez Müşerref’le yakın ilişkilerini sürdürmesi nedeniyle hükümetin terörle mücadelede işbirliği konusunu gözden geçirmeye hazırlandığını duyuruyor:
Başkan Bush’un Pakistan’da kendisine duyulan güvensizliği aşması çok zor. Ancak yönetim alçakgönüllü davranarak, yardımda bulunarak ve gerekli ilgiyi göstererek yeni hükümeti güçlendirebilir. Böylece aşırı güçlerle mücadelenin aslında Pakistan’ın da çıkarına olduğunu anlatma fırsatı yakalayabilir. Pakistan, nükleer silahlara sahip ve Afganistan’a komşu bir ülke. Washington’un bu ülkede olup bitenler konusundaki kaygısını daha da artırması için hiçbir neden yok. Tam tersine geçmişteki hatalarını tekrarlamaması için bir çok neden sayılabilir.
Boston Globe Irak hükümetinin Şii lider Mukteda el Sadr’a bağlı güçlere karşı başlattığı operasyonda Bush yönetiminin hükümete destek vermesini tehlikeli buluyor. Gazete, çatışmaların tırmanması halinde Irak’ta sağlanan gelişmelerin tehlikeye gireceği uyarısında bulunuyor:
Eğer Sadr köşeye sıkıştırılırsa, karşı saldırıların başlatılması emrini verebilir ve bu da Irak’ı bir iç savaşın yıkıcı girdabına sürükleyebilir. İşin en ironik tarafı ise, Başkan Bush’un Mukteda el Sadr’a karşı Şii Dava Partisi ve Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi gibi İran yanlısı örgütlerle aynı safta yer alması. Ekim ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde Sadr’a bağlı Mehdi ordusunun darbe yemesi, bu örgütlere yarayacaktır ve bu örgütler Basra’nın zengin petrol yataklarının, boru hatlarının denetimini ellerine geçirecektir. Yani Bush, aslında hiç istemediği sonuçlara hizmet ediyor olabilir.
Christian Science Monitor Zimbabve’de yarın yapılacak olan seçimin adil olmayacağını ve devlet başkanı Robert Mugabe’nin seçime hile karıştıracağını iddia ediyor. Ancak gazete, böyle bir zaferin Mugabe’nin sonunu getireceğini savunuyor:
Afrika ülkeleri ve Batı, Zimbabve’de bir geçiş dönemine hazırlıklı olmalıdır. Uluslararası Kriz Grubu, seçimlere hile karıştırılması halinde şiddet olaylarının patlak verebileceği uyarısında bulunuyor. Kenya’da 27 Aralık’ta yapılan seçimlerin ardından çıkan şiddet olayları bütün dünyayı hazırlıksız yakalamıştı. Şimdi Afrika Birliği Zimbabve’de iktidar değişikliğini kolaylaştırmak için arabulucular göndermeye hazır olmalıdır. Batı, böyle bir durumda ekonomik ve siyasi yarıma hazır olduğunun işaretini şimdiden vermelidir. Mugabe, yakında gidecek, dünya buna hazırlıklı olmalıdır.
Türkiye’nin cari açığı yılda 40 milyar doları buluyor. Yaşanan kredi sıkıntısı, Ankara’daki siyasi kargaşayla birleştiğinde yabancı yatırımcıların ülkeden kaçmasına neden olabilir. Cari açığın önemli bir kısmını kapatan ve İstanbul Borsası'ndaki hisselerin yüzde 72’sini elinde tutan yabancı yatırımcıların kaçması, ülkede 2001 yılındakine benzer bir krize yol açabilir. AKP, bürokrasi ve yargının yanı sıra, yüksek öğretimde de kendi yandaşlarını işbaşına getiriyor. İmam hatip mezunları ile normal lise mezunlarını üniversiteye girişte eşitleyerek, laik bürokratların yerine imam olmak için eğitilen gençleri getirmeyi planlıyor.
New York Times Bush yönetiminin Pakistan’da seçim sonrasında kurulan koalisyon hükümetine karşı izlediği tavrı eleştiriyor. Gazete, Beyaz Saray’ın devlet başkanı Pervez Müşerref’le yakın ilişkilerini sürdürmesi nedeniyle hükümetin terörle mücadelede işbirliği konusunu gözden geçirmeye hazırlandığını duyuruyor:
Başkan Bush’un Pakistan’da kendisine duyulan güvensizliği aşması çok zor. Ancak yönetim alçakgönüllü davranarak, yardımda bulunarak ve gerekli ilgiyi göstererek yeni hükümeti güçlendirebilir. Böylece aşırı güçlerle mücadelenin aslında Pakistan’ın da çıkarına olduğunu anlatma fırsatı yakalayabilir. Pakistan, nükleer silahlara sahip ve Afganistan’a komşu bir ülke. Washington’un bu ülkede olup bitenler konusundaki kaygısını daha da artırması için hiçbir neden yok. Tam tersine geçmişteki hatalarını tekrarlamaması için bir çok neden sayılabilir.
Boston Globe Irak hükümetinin Şii lider Mukteda el Sadr’a bağlı güçlere karşı başlattığı operasyonda Bush yönetiminin hükümete destek vermesini tehlikeli buluyor. Gazete, çatışmaların tırmanması halinde Irak’ta sağlanan gelişmelerin tehlikeye gireceği uyarısında bulunuyor:
Eğer Sadr köşeye sıkıştırılırsa, karşı saldırıların başlatılması emrini verebilir ve bu da Irak’ı bir iç savaşın yıkıcı girdabına sürükleyebilir. İşin en ironik tarafı ise, Başkan Bush’un Mukteda el Sadr’a karşı Şii Dava Partisi ve Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi gibi İran yanlısı örgütlerle aynı safta yer alması. Ekim ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde Sadr’a bağlı Mehdi ordusunun darbe yemesi, bu örgütlere yarayacaktır ve bu örgütler Basra’nın zengin petrol yataklarının, boru hatlarının denetimini ellerine geçirecektir. Yani Bush, aslında hiç istemediği sonuçlara hizmet ediyor olabilir.
Christian Science Monitor Zimbabve’de yarın yapılacak olan seçimin adil olmayacağını ve devlet başkanı Robert Mugabe’nin seçime hile karıştıracağını iddia ediyor. Ancak gazete, böyle bir zaferin Mugabe’nin sonunu getireceğini savunuyor:
Afrika ülkeleri ve Batı, Zimbabve’de bir geçiş dönemine hazırlıklı olmalıdır. Uluslararası Kriz Grubu, seçimlere hile karıştırılması halinde şiddet olaylarının patlak verebileceği uyarısında bulunuyor. Kenya’da 27 Aralık’ta yapılan seçimlerin ardından çıkan şiddet olayları bütün dünyayı hazırlıksız yakalamıştı. Şimdi Afrika Birliği Zimbabve’de iktidar değişikliğini kolaylaştırmak için arabulucular göndermeye hazır olmalıdır. Batı, böyle bir durumda ekonomik ve siyasi yarıma hazır olduğunun işaretini şimdiden vermelidir. Mugabe, yakında gidecek, dünya buna hazırlıklı olmalıdır.