Erişilebilirlik

Yaptırımların Etkisi


Amerikan yönetimi, bir dış siyaset taktiği olarak ekonomik ambargoya başvuruyor. Ancak uzmanlara göre, kapsamlı ekonomik ambargolar, istenen dış siyaset hedeflerini gerçekleştirmek yerine genellikle masum sivillere zarar veriyor.

Burma’da askeri yönetim geçen Eylül ayında demokrasi yanlılarını bastırmak için şiddet kullandığı zaman Amerika bu ülkeye son 10 yıldır ambargo uyguluyordu.

Ancak Şubat ayında Amerika, Burma’daki askeri liderlerle ilişkisi olan kişi ve şirketleri hedef alan yeni ambargolar uygulamaya başladı.

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Dana Perino’nun açıklaması: "Ambargoların etkili olabileceğini biliyoruz. Ambargo, Burma’daki ekonomik faaliyetleri kısıtlayabilir ve cuntanın daha fazla soyutlanmasına yardımcı olabilir."

Ekonomik ambargolar, uluslararası toplum tarafından kötü niyetli faaliyetlerde bulunan ülkelerin değişmesini sağlamak amacıyla yıllardır kullanılıyor.

Ambargolar, kimi zaman iyi sonuç veriyor. Örneğin Güney Afrika’da ırk ayrımcılığının sona erdirilmesinde, uluslararası ambargoların payı büyük.

Ancak ambargolar her zaman sonuç vermiyor. Amerikan Hükümeti, Küba’ya 40 yıldır ambargo uyguluyor, ancak bu, eski lider Fidel Castro’yu devirmeye yetmedi.

Uzmanlar, ambargoların, hedef alınan liderlerden çok halkı etkilediğini söylüyor.

Washington’daki araştırma kuruluşu Cato Enstitüsü’nde dış siyaset uzmanı olan Ted Carpenter, Birleşmiş Milletler’in Irak ambargolarının sivillere çok sıkıntı çektirdiğini söylüyor: "Irak’a 1990’lı yıllarda ve 2003’teki kuşatmaya kadar uygulanan ambargoların, bu ülkedeki çocukları nasıl etkilediği, çocuk ve bebek ölümlerini ne ölçüde arttırdığını gösteren veriler var. Tahminlere göre gereksiz yere yaşamını yitiren çocukların sayısı 100 bin ila 500 bin arasında. Masum insanlar, gereksiz yere öldü."

Bazı uzmanlara göre, Irak’a uygulanan ambargoların başarısızlığı, Amerika’yı, saldırgan olarak tanımladığı hükümetlere baskı yöntemlerini değiştirmeye yöneltti.

Washington Enstitüsü Yakın Doğu Politikaları uzmanı, eski Amerika Hazine Bakanlığı yetkilisi Michael Jacobson, son yıllarda Amerika’nın “akıllı ambargolar” olarak tanımlanan yönteme geçtiğini söylüyor. Bu kapsamda bazı bireylere, mali yaptırım uygulanıyor.

1995’te Washington, Amerikan şirketlerinin bu ülkeyle ticaretini büyük ölçüde yasakladı. Ancak 2005’ten beri Hazine Bakanlığı, kitle imha silahları yaydığı sanılan bazı İranlı yetkilileri ve şirketleri hedef alıyor.

Jacobson, bireylerin mal varlıklarını dondurmanın ve seyahat kısıtlamaları getirmenin, geçmişte uygulanan geniş kapsamlı ambargolara oranla çok daha etkili olacağı görüşünde: “Amerika, İran’la hiçbir şekilde ticaret yapamaz” demek, “Amerika, kitle imha silahlarının yayılmasında parmağı olan, terörle bağlantılı kişi ya da kuruluşlarla iş yapamaz” demekten çok farklı."

İran, şu ana kadar uranyum zenginleştirme programından vazgeçmiş değil. Bazı ticaret uzmanları, İran’ın enerji üretiminde oynadığı kilit rol nedeniyle baskılara kolay kolay boyun eğmediğini söylüyor.

Gary Hufbauer, Washington’daki Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü ambargo uzmanı. Hufbauer, uygulanan ambargoların genellikle üçte birinin başarılı sonuç verdiğini söylüyor: "Diplomasi, sonunda kesin galibi ya da mağlubu olan bir futbol maçına benzemez. Diplomaside siyah-beyazdan çok griler vardır. Diplomasinin aracı olan ambargolar da bu gri alanlarda yer alır."

Hufbauer, ambargoların, bir hükümeti değiştirmek değil, siyasi tutukluların serbest bırakılmalarını sağlamak gibi iddiasız amaçları olduğunda iyi sonuç verdiğini söylüyor.


XS
SM
MD
LG