Erişilebilirlik

21 Mart Amerikan Basınından Özetler


New York Times AKP hakkında açılan kapatma davasını değerlendirirken “Türkiye’de demokrasi yargılanıyor” başlığını kullanıyor. Gazete, kapatma davasının Türkiye’deki siyasi ve ekonomik istikrarı tehdit ettiğini vurguluyor:

Açılan dava, modern Türkiye’nin kurucusu olan Atatürk’ün ilerici değerlerine sahip çıkıyor görünse de aslında o değerleri küçük düşürüyor. Türkiye’de, kökü Müslüman çoğunluğa dayanan, modern, Batı yanlısı ve demokratik bir partinin yükselişine karşı, eski siyasi yapının gösterdiği tepkide hoşgörüsüzlük ve demokrasiye saygısızlık giderek ön plana çıkıyor. AKP bir çok kez hedef haline getirildi. Erdoğan’ın başbakanlığı siyaset yasağıyla engellenmek istendi, darbe tehditleri yapıldı, meclisin Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçmesinin önüne engel çıkartıldı. Bütün bu umutsuz çabalar sadece AKP’nin oy oranının artırmasına yaradı. Ancak eski siyasi yapı hala mesajı almış görünmüyor.

Washington Post Amerika’nın eski Birleşmiş Milletler temsilcisi Richard Holbrooke’un Pakistan’la ilgili bir makalesine yer veriyor. Holbrooke, demokrasiye dönüş sürecinin, ülkenin geleceği açısından umut verici olduğunu yazıyor:

Yeni genelkurmay başkanı, ordunun siyasetin dışında kalması gerektiğini söyledi. Bir başka olumlu gelişme ise, Afganistan sınırında aşiretlerin denetimindeki bölgede, dinci partilerin seçimde başarısızlığa uğraması. Elbette bu, sınır bölgesinin teröristlerden temizlendiği anlamına gelmiyor. Ancak dünyanın en kalabalık ikinci Müslüman ülkesi olan Pakistan, dünyanın en tehlikeli ülkesi olamayacak kadar derin bir sivil toplum yapılanmasına sahip. Washington şimdiye kadar Pakistan’a çok farklı mesajlar verdi. Artık demokrasi, uzlaşma, ordunun siyaset dışı kalması, aşiretlere yönelik yeni bir politika ve daha fazla demokrasi mesajı konusunda açık ve net olmalıdır.

Boston Globe da, Tibet’teki protestoları şiddet yoluyla bastırmak istediği için Çin’i eleştiren Amerikan gazeteleri arasındaki yerini alıyor. Gazete, Pekin olimpiyatlarını boykot için artık çok geç kalındığını belirtiyor ve farklı yöntemler öneriyor:

Tibetliler, Uluslararası Olimpiyat Komitesinden olimpiyat meşalesinin Tibet’ten geçirilmemesini istiyor. Ancak olimpiyat meşalesinin güzergahını değiştirmekle kıyaslandığında daha etkili olabilecek bir başka öneri de açılış töreninin boykot edilmesi. Bu yöntem, Pekin’in olimpiyatları bir propaganda aracı olarak kullanma isteğine darbe vuracaktır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi, siyasetin dışında kalmak istiyor. Ancak Çin’in olimpiyatlara ev sahibi olarak seçilmesi, siyaseti de kaçınılmaz olarak işin içine sokuyor. Bu nedenle Komite en azından, Tibetlileri öldüren bir rejimle sembolik işbirliğinden uzak durmalıdır.

Christian Science Monitor Anayasa Mahkemesinin silah sahibi olmayı bir hak olarak gören yaklaşımının yeni bir tartışma başlatacağını yazıyor. Yapılan yorumda, mahkeme üyelerinin silah sahibi olmaya bazı sınırlamalar getirmeyi düşündüğü de kaydediliyor:

Silah sahibi olmayı, ifade özgürlüğü gibi bir hak olarak gören bir karar, başkanlık ve Kongre seçimi kampanyalarında büyük bir sarsıntı yaratabilir. Her gün ortalama 80 kişinin silahlı saldırılarda öldüğü bir ülkede, böyle bir karar tartışmalara son vermeyecektir. Silah sahibi olmayı mutlak bir hak olarak görmek, diğer hakları ortadan kaldırabilir ve özgürlükleri yok etme özgürlüğünün önünü açabilir. Anayasa mahkemesi, şimdilik dengeyi silah sahibi olmayı savunanlardan yana bozmuş olabilir ancak mahkeme asıl görevinin haklar arasında bir denge kurmak olduğunu da iyi biliyor.

XS
SM
MD
LG