Erişilebilirlik

11 Mart Amerikan Basınından Özetler


Christian Science Monitor Diyanet İşleri Başkanlığının yürüttüğü “konulu hadis projesini” inanç ve modernleşmeyi uzlaştırma çabası olarak yorumluyor. Haberde Türkiye’deki laiklik uygulamasına ilişkin ilginç saptamalara da yer veriliyor:

"Türkiye, her ne kadar laik bir ülke olarak tanımlansa da devlet, dine büyük ölçüde müdahale ediyor. Savunma ve eğitim bakanlıklarından sonra en büyük bütçeye sahip olan Diyanet, 78 bin camiyi yönetiyor. Diyanet, hangi imamların hangi konularda vaaz verebileceğini de denetliyor. Hadis projesinde yer alan ilahiyatçılar, bu projenin İslam’ı değiştirmeye dönük bir çalışma olarak gösterilmesinden rahatsız. Bu proje, aynı zamanda liberal İslamcı AKP hükümetinin, kendisini İslam aleminde bir güç olarak gösterme çabası biçiminde de yorumlanıyor. "

New York Times muhabiri Sabrina Tavernise, fotoğraf sanatçısı Atilla Durak’ın, Türkiye’deki farklı etnik ve dini kimlikleri konu ettiği “Ebru: Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansımalar” adlı kitabını okuyuculara anlatıyor. Haberde, Türkiye’deki resmi tarihin, Türk kimliği dışındaki kimlikleri yok saydığı görüşüne yer veriliyor.

"Türkiye, 85 yıllık tarihi boyunca kültürel farklılık konusunda çok net bir politika izledi: Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu 1923 yılından bu yana Türk olmayan vatandaşlarının kimliklerini yok saydı. Bu, yeni kurulan ülkeyi bir arada tutabilmek için bir ölçüde zorunluluktu. Avrupa ülkeleri, Osmanlı devletinden geri kalan bu toprakları da bölmek istiyordu ve Müslüman Türklük birleştirici bir ideolojiydi. Ancak bu ideoloji, Ermeni, Kürt, Rum, Gürcü, Makedon gibi farklı kökenlerden gelen ve farklı dilleri konuşan aileleri kendi kimliklerini saklamaya zorladı."

Boston Globe Pakistan’da geçen ay yapılan seçimi kazanan partilerin Pervez Müşerref’i devlet başkanlığı görevinden almak istediğini yazıyor. Gazete, Bush yönetiminin Müşerref’i destekler bir tavır takınmasını da eleştiriyor.

"Amerikalı yöneticiler, Pakistan’la ilgili geçmişte kabullendikleri varsayımları yeniden gözden geçirmelidir. Başkan Bush, teröre karşı savaşta çok yanlış bir biçimde bütün kartlarını Müşerref’in üzerine oynayarak onu vazgeçilmez bir müttefik haline getirdi. Bush’un bu politikası, Amerika’yı da gerçeklikten uzaklaştırdı ve iki yüzlü bir duruma düşürdü. Bush, teröre karşı mücadelede Müşerref’i desteklemek yerine, Pakistan halkının kendi iradesini laik ve sivil partiler aracılığıyla ifade etmesinin en doğru yol olduğunu artık anlamalıdır."

USA Today Amerikan başkanlığı için yarışan adayların özel hayatlarının mercek altına alınmasının çok doğal olduğunu savunuyor. Gazete, başkanlık koltuğuna oturmak isteyen adayların fedakarlık yapmasının şart olduğunu vurguluyor:

"Seçim kampanyasının giderek kızıştığı bir dönemde, adayların mali durumları, iş bağlantıları ve sağlıklarıyla ilgili soruları gündeme getirmek, yeni bir siyasi karalama yöntemi olarak algılanabilir. Bazıları, bu tür bilgilerin açıklanmasını istemenin özel hayata müdahale olduğunu düşünebilir. Ancak Amerikan başkanlığı, başka makama benzemez. Seçmenler, bir adayın mali konularda dürüst olup olmadığını, iş bağlantılarını ve sağlık durumlarının bu zor görevi yerine getirme konusunda yeterli olup olmadığını bilmelidir."

XS
SM
MD
LG