USA Today, Texas ve Ohio eyaletlerindeki önseçim sonuçlarını “McCain zaferini ilan etti, Clinton yeni bir fırsat yakaladı” cümlesiyle özetliyor. Gazete Hillary Clinton’ın, elde ettiği bu zafere rağmen Barack Obama karşısında işinin hala çok zor olduğunu da vurguluyor:
"Demokrat Parti açısından başkan adaylığı yarışının hala sürüyor olması, farklı biçimlerde yorumlanabilir. Cumhuriyetçi Parti’de adaylığını kesinleştiren McCain, hızla seçimlere hazırlanırken, Obama ve Clinton hala birbiriyle uğraşıyor. Diğer yandan bu yarış Demokrat Partili seçmenleri ve basının ilgisini de canlı tutuyor. Bu başkanlık seçimi şaşırtıcı gelişmelere sahne oluyor. McCain’in kazanacağına kimse inanmıyordu ve Hillary Clinton tek favori gösteriliyordu. Seçmenler, uzmanları şaşırtmaya devam ediyor ve böyle de olması gerekiyor."
New York Times, Güney Amerika’da Kolombiya ile Ekvador ve Venezüella arasında giderek tırmanan gerginliğe dikkat çekiyor. Gazete, Ekvador ve Venezüella’yı teröre destek vermekle suçluyor:
"Chavez’in bütün tehditlerine rağmen, gelişmelerin savaşa yol açma ihtimali düşük. Asıl önemli olan, bütün bu yaşananlara Venezüella ve Ekvador’daki sıradan insanların nasıl tepki göstereceği. Kolombiya Silahlı Devrimci Güçleri adlı örgüt, işlediği suçlar ve gösterdiği vahşet nedeniyle bütün bölgede tepki topluyor. Chavez’in bu örgütle bağlantısını öğrenen bir çok Venezüella vatandaşı şaşkınlık içinde. Dikkatleri, ekonomik sorunlardan ve referandumdaki yenilgisinden başka yönlere çekmek isteyen Chavez, giderek daha da pervasızlaşıyor. Ancak bu durum, asıl Venezüella ve Chavez yönetimi için bir tehlike oluşturabilir."
İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad’ın Irak ziyaretini değerlendiren Boston Globe, Bush yönetiminin Irak’ı işgal ederek İran’ın bölgedeki nüfuzunun artmasını sağladığı görüşüne yer veriyor. Gazete, sadece Şiilerin değil Iraklı Kürtler’in de Tahran’la yakın ilişkiler geliştirdiğini vurguluyor:
"Bush, Amerika’nın iki ayrı çatışmada ortada kalmasına neden oldu. Bu çatışmalardan birisi Irak’taki Şiiler ile Sünniler arasında diğeri ise İran ile Sünni Arap ülkeleri arasında yaşanıyor. Bush yönetiminin yaptığı gibi sadece teröre karşı savaştan bahsetmek, bütün bu karmaşık gelişmeleri inkar etmektir. Eğer Ahmedinejad’ın bu ziyareti, Bush veya sonraki başkanın, bölgedeki bu iki çatışmaya diplomatik yöntemlerle çözüm bulmasına ve akan kanın azalmasına katkı sağlayacaksa, olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir."
Los Angeles Times, Birleşmiş Milletler’in İran’a karşı yeni yaptırımlar kararı almasını Bush yönetiminin ender diplomatik başarılarından biri olarak yorumluyor. Gazete, yaptırımların fazla sert olmamakla birlikte uluslararası toplumun kararlılığını sergilemesi açısından önemli olduğunu belirtiyor:
"Pazartesi günü kabul edilen tasarı, Amerika’nın istediği kadar sert değil. Tasarının kabul edilmesi koca bir yılı aldı. Ve kararlaştırılan yaptırımlar kısa vadede, İran’ın nükleer programını durdurmaya yetmeyecek. Bütün bunlara rağmen yine de alınan yaptırım kararı, nükleer programı sürdürmesi durumunda İran’ın çok ağır bir bedel ödeyeceğini göstermek açısından büyük bir adım. Eğer Bush İran’a karşı tehditlerde bulunmaktan vazgeçerse, belki dünyanın diğer ülkeleri de İran’ı nükleer programını önlemek için yeni adımlar atabilir."
"Demokrat Parti açısından başkan adaylığı yarışının hala sürüyor olması, farklı biçimlerde yorumlanabilir. Cumhuriyetçi Parti’de adaylığını kesinleştiren McCain, hızla seçimlere hazırlanırken, Obama ve Clinton hala birbiriyle uğraşıyor. Diğer yandan bu yarış Demokrat Partili seçmenleri ve basının ilgisini de canlı tutuyor. Bu başkanlık seçimi şaşırtıcı gelişmelere sahne oluyor. McCain’in kazanacağına kimse inanmıyordu ve Hillary Clinton tek favori gösteriliyordu. Seçmenler, uzmanları şaşırtmaya devam ediyor ve böyle de olması gerekiyor."
New York Times, Güney Amerika’da Kolombiya ile Ekvador ve Venezüella arasında giderek tırmanan gerginliğe dikkat çekiyor. Gazete, Ekvador ve Venezüella’yı teröre destek vermekle suçluyor:
"Chavez’in bütün tehditlerine rağmen, gelişmelerin savaşa yol açma ihtimali düşük. Asıl önemli olan, bütün bu yaşananlara Venezüella ve Ekvador’daki sıradan insanların nasıl tepki göstereceği. Kolombiya Silahlı Devrimci Güçleri adlı örgüt, işlediği suçlar ve gösterdiği vahşet nedeniyle bütün bölgede tepki topluyor. Chavez’in bu örgütle bağlantısını öğrenen bir çok Venezüella vatandaşı şaşkınlık içinde. Dikkatleri, ekonomik sorunlardan ve referandumdaki yenilgisinden başka yönlere çekmek isteyen Chavez, giderek daha da pervasızlaşıyor. Ancak bu durum, asıl Venezüella ve Chavez yönetimi için bir tehlike oluşturabilir."
İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad’ın Irak ziyaretini değerlendiren Boston Globe, Bush yönetiminin Irak’ı işgal ederek İran’ın bölgedeki nüfuzunun artmasını sağladığı görüşüne yer veriyor. Gazete, sadece Şiilerin değil Iraklı Kürtler’in de Tahran’la yakın ilişkiler geliştirdiğini vurguluyor:
"Bush, Amerika’nın iki ayrı çatışmada ortada kalmasına neden oldu. Bu çatışmalardan birisi Irak’taki Şiiler ile Sünniler arasında diğeri ise İran ile Sünni Arap ülkeleri arasında yaşanıyor. Bush yönetiminin yaptığı gibi sadece teröre karşı savaştan bahsetmek, bütün bu karmaşık gelişmeleri inkar etmektir. Eğer Ahmedinejad’ın bu ziyareti, Bush veya sonraki başkanın, bölgedeki bu iki çatışmaya diplomatik yöntemlerle çözüm bulmasına ve akan kanın azalmasına katkı sağlayacaksa, olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir."
Los Angeles Times, Birleşmiş Milletler’in İran’a karşı yeni yaptırımlar kararı almasını Bush yönetiminin ender diplomatik başarılarından biri olarak yorumluyor. Gazete, yaptırımların fazla sert olmamakla birlikte uluslararası toplumun kararlılığını sergilemesi açısından önemli olduğunu belirtiyor:
"Pazartesi günü kabul edilen tasarı, Amerika’nın istediği kadar sert değil. Tasarının kabul edilmesi koca bir yılı aldı. Ve kararlaştırılan yaptırımlar kısa vadede, İran’ın nükleer programını durdurmaya yetmeyecek. Bütün bunlara rağmen yine de alınan yaptırım kararı, nükleer programı sürdürmesi durumunda İran’ın çok ağır bir bedel ödeyeceğini göstermek açısından büyük bir adım. Eğer Bush İran’a karşı tehditlerde bulunmaktan vazgeçerse, belki dünyanın diğer ülkeleri de İran’ı nükleer programını önlemek için yeni adımlar atabilir."