Erişilebilirlik

New York'ta Anayasa Konferansı


Columbia Üniversitesi’nde dün düzenlenen konferansta, ''Türkiye’nin yeni anayasa taslağı'' değerlendirildi. Konferansa katılan Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkan yardımcısı Mir Dengir Mehmet Fırat ve Profesör Ergun Özbudun Amerika'nın Sesi'nin sorularını yanıtladı.

1982 anayasasının Avrupa Birliği yolunda ilerleyen demokratik ve özgürlükçü Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamadığını söyleyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Mehmet Fırat anayasanın tamamen değişmesi gerektiğini savundu.

1982 anayasasının içerik ve hazırlanış şekli açısından demokratik olmadığını vurgulayan Bilkent Üniversitesi profesörü Ergun Özbudun da, Türkiye’nin 21’inci yüzyılda kendisine yakışan, demokratik ve insan haklarını koruyan bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirtti.

AKP Mardin milletvekili Cüneyt Yüksel de, taslak kabul edilirse, bunun Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk sivil anayasası olacağını vurguladı.

Profesör Özbudun taslakta tek bir yabancı ülke anayasasını model almadıklarını, ancak, temel hak ve özgürlükler konularında Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi'nden etkilendiklerini söyledi.

Son zamanlarda sınır ötesi harekat nedeniyle anayasa taslağının gündemden düştüğünü belirten Özbudun, taslağın tamamen askıya alınmamasını umduğunu kaydetti. Amerika'nın Sesi'nin sorularını yanıtlayan Özbudun şöyle konuştu: "Aşağı yukarı 6 aydır bu tartışmaların yüzde 90'ı türban sorunu üzerine odaklanmıştı. Bu, bir şekilde hallolduktan sonra belki öbür sorunlar üzerinde daha soğukkanlı, daha objektif ve daha yapıcı bir tartışma yürütmek mümkün olur..."

Yeni anayasa taslağının sadece AKP’nin değil, tüm halkın taslağı olduğunu vurgulayan Mir Dengir Mehmet Fırat gereken tüm değişikliklerin bir gecede yapılamayacağının altını çizdi. Amerikan anayasasının da bugüne kadar birçok değişiklikten geçtiğini söyleyen Fırat; dünyanın, toplumların ve ülkelerin devamlı değiştiğini belirtti.

Fırat mikrofonlarımıza şunları söyledi: "Amacımız, şu andaki durumu tespit edip toplumun ihtiyaçlarını giderebilmek, iki, bu toplumun ihtiyaçlarının giderek artacağını düşünerel anayasalarımızda o esnekliği sağlamaktır..."

Anayasa değişikliğinin üniversitelerde türbanı serbest bırakmak için yeterli olup olmayacağı tartışma konusu. Özbudun şu anda neyin serbest neyin yasak olduğu konusunda açıklık olmadığını ve anayasanın 42'inci maddesinin önem taşıdığını vurguladı. Özbudun şöyle konuştu: "Bu hakkın kapsamı ve sınırları kanunla düzenlenir diyor. Dolayısıyla şu anda türbana mücade etmeyen bazı üniversite yöneticileri de özellikle bu cümlelere dayanıyorlar. Bu konuda yeni bir kanuni düzenleme yapılmadığını, dolayısıyla eski yasağın devam ettiğini savunuyorlar. Ona mukabil denebilir ki, bugün mevzuatımızda türbanı yasaklayan bir hüküm yoktur, yasak anayasa mahkemesinin yorumundan doğmaktadır. Bu yorumun da yeni anayasa hükmü karşısında geçerli olmadığı yolunda bir iddia öne sürülebilir. Zaten ortadaki belirsiz durumun nedeni de bu...."

Özbudun, türbanın sadece üniversitelerde değil, orta okul ve liselerde de serbest bırakılacağı yolundaki kaygılara da yanıt verdi: "Müsaade sadece yüksek öğretim kurumları bakımındandır, bu da anayasada gayet açıktır. Bunun kendiliğinden orta öğretim kurumlarına teşmili mümkün değildir. O yeni bir anayasa değişikliği gerektirir. Öyle bir anayasa değişikliğinin de kimsenin gündeminde olduğunu zannetmiyorum. Kamu yönetiminde ise tamamen farklı bir durum var. Çünkü kamu yönetiminde bulunanların, ya da devlet otoritesini kullananların dini simgeler taşımaları, devletin laikliği ve tarafsızlığı görünümünü bozabilir. Dolayısıyla orada bu yasağı savunmak çok daha meşrudur ve kolaydır. Ama reşit olmuş bir kız öğrencinin, üniversite öğrencisinin kıyafeti üzerine bir yasak koymak bence insan haklarına aykırıdır..."

Mir Dengir Mehmet Fırat da, türbanın serbest bırakılmasının ters tepki yaratacağını ve türban takmayanlar üzerinde baskıya neden olacağı yolundaki kaygılarla ilgili olarak şöyle konuştu: "Benim tavsiyem, korkuyla hayatını zehredenlerin başkalarının hayatını zehretmenin ötesinde bir doktora başvurarak o fobilerinden kurtulmalarıdır. Başını örterek kimsenin, ne rejimin tehlikeye gireceğini ne kendisinin yaşam tarzının tehlikeye girmeyeceğini ben inanıyorum ki bir psikiyatr kendilerine çok daha makul bir şekilde anlatır."

AKP Mardin milletvekili Cüneyt Yüksel de türban takmayanlara da aynı özgürlüğün verilmesini garanti altına almayı hedeflediklerini ve Türkiye için böyle bir endişenin söz konusu olmadığını kaydetti.

Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu'nun 9'uncu maddesinde ifade ve din özgürlüğünden söz edildiğini vurgulayan Cüneyt Yüksel, üniversitelerde sadece türban değil, bütün özgürlüklerin alanını genişletmeyi planladıklarını söyledi.

Konferansta gündeme gelen bir başka konu da Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesi oldu. Bu konuda değişiklik yapılıp yapılmayacağı sorusuna Prof. Ergun Özbudun bu maddenin fikir özgürlüğü konusunda ciddi sorun oluşturduğunu ancak anayasa değişikliğinin sorunu çözmek için yeterli olmayacağını söyledi. Mir Dengir Mehmet Fırat da bu maddenin önümüzdeki haftalarda meclis gündemine geleceğini söyledi.
XS
SM
MD
LG