Iowa ve bazı eyaletlerdeki seçmenler, başkan adaylarını belirlerken doğrudan oy kullanmıyor. Bunun yerine, İngilizce’de “caucus” olarak bilinen, parti toplantılarına katılıyor, diğer partililerle adaylar üzerinde tartışıyor.
Bu, oldukça karmaşık bir yöntem. Johns Hopkins Üniversitesinden Benjamin Ginsberg, “Parti üyesi seçmenler, önseçim günü toplantı salonlarında biraraya geliyor. Orada tartışıyor, adayları kıyaslıyor ve toplantının sonunda, tercihlerini açıklıyor. Eyaletteki bütün toplantı salonlarından çıkan sonuçlar parti merkezine bildiriliyor ve o eyaletin adayı belirleniyor,” diyerek açıklıyor.
Bu sonuca göre, o eyaletin parti temsilcileri – veya delegeler – yaz aylarında yapılacak parti kurultayına gönderiliyor ve orada o eyaletin tercihi yönünde parti adayı için oy kullanıyor.
Partilerin aday adayları, destek toplamak için yoğun çaba gösteriyor.
Bazı gözlemciler, parti toplantısıyla adayların belirlenmesinin iyi bir yöntem olmadığı görüşünde.
Georgetown Üniversitesi’nden Mark Rom, “Parti toplantılarına katılanlar, seçmen kitlesinin tümünü temsil etmiyor. Bu toplantılara katılanlar, siyasi olarak bilinçli kişiler. Örneğin, Cumhuriyetçi partiye üye olanlar, genellikle Cumhuriyetçilere oy veren seçmenlerden daha muhafazakar oluyor. Demokrat Partiye üye olanlar da, Demokratlara oy veren seçmenlerden daha liberal,” diyor.
Ancak, bazı gözlemciler, toplantı sistemini daha demokratik buluyor.
Howard Üniversitesi’nden Lorenzo Morris, “Evet, parti toplantılarına katılanlar seçmenlerin tümünü temsil etmiyor. Ama bu demokratik bir yöntem. Seçmenler adayları tartışıyor, ona göre karar veriyor. Bu da çoğulcu bir sistem,” diye konuşuyor.