New York Times Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra Irak’ta büyük bir güç kazanan Kürtlerin artık bu güçlerini kaybetmeye başladığını yazıyor. Gazetenin haberinde, Kürtlerin Kerkük’ü ele geçirme planlarının Şiiler ile Sünnileri birleştirdiği belirtiliyor.
Kürtler, Amerika açısından doğal bir müttefikti. Ancak şimdi Amerika, uzun süredir koruduğu ve desteklediği Kürtler ile Araplar arasında bir seçim yapma noktasına doğru gidiyor. Yaşanan gerginlik, merkezi hükümetin Kerkük’ün geleceğiyle ilgili olarak yapılacak referandumu bir kez daha ertelemesine neden olabilir. Irak parlamentosu, Kürtlere ulusal gelirin yüzde 17’sinin verilmesini öngören bütçe tasarısını reddederek gelişmelerden duyduğu hoşnutsuzluğu gösterdi. Bütçenin hala kabul edilmemiş olması ve petrol gelirlerinin paylaşımındaki belirsizliğin sürmesi, Irak’ın siyasi hayatında yeni bir fay hattının ortaya çıktığını gösteriyor.
Washington Post Adalet Bakanı Michael Mukasey’in terör zanlılarının sorgulanmasında işkenceye başvurulmasını destekler bir tavır takınmasını eleştiriyor. Gazete, Bush yönetiminin bu konudaki tavrının Amerika’ya zarar verdiğini savunuyor.
Mukasey, Kongrede verdiği ifade sırasında, işkenceyle ilgili yasaların muğlak olduğunu ve farklı yorumlara kapı araladığını söyledi. Kongre, bu açıklamayı, yasalardaki her türlü boşluğu doldurmak için harekete geçme çağrısı olarak değerlendirmelidir. Kongre üyeleri, Bush yönetiminin CIA’ye izin verdiği uykusuz bırakma yöntemi de dahil olmak üzere her türlü kötü muameleyi yasaklamak için kolları sıvamalıdır.
Christian Science Monitor Romano Prodi hükümetinin istifasından sonra yeni seçimlere hazırlanan İtalya’da, halkın güçlü bir hükümet istediğini kaydediyor. Gazete, bu nedenle seçim yasasındaki reformun, seçimlerin kendisinden daha fazla önem taşıdığını vurguluyor.
İtalya’da geçici hükümet kurma yönündeki çalışmalar sürerken, ülkedeki kronik istikrarsızlık yeni seçim yasasının gündemin ilk sırasına yerleşmesine neden oldu. Ekonomideki büyüme oranının % 1,9 gibi düşük bir seviyede seyretmesi, enflasyonun tırmanışa geçmesi ve ücretlerin giderek değer kaybetmesi, İtalyanları daha güçlü bir hükümet arayışına soktu. Ülkedeki en önemli reform, seçim reformu. Ancak yeni seçim yasasının kabul edilip edilmeyeceği hala belirsizliğini koruyor.
Los Angeles Times Demokrat Partinin başkan adaylığı için yarışan Barack Obama ile Hillary Clinton’ın katıldığı tartışma programını değerlendiriyor. Gazete, iki adayın birbirlerine yönelik sert eleştirilerden vazgeçip, Cumhuriyetçi Partiye yüklendiği yorumunda bulunuyor.
İki aday arasındaki en önemli görüş ayrılığı Irak savaşı konusundaydı. Ancak Irak savaşı ve diğer birkaç önemsiz siyasi sorun bir yana bırakılırsa, her iki aday da birbiriyle uyumlu bir tavır içindeydi. Sanki Cumhuriyetçilere karşı ortak bir cephe oluşturmuş gibi, sık sık “biz” ifadesini kullandılar. Her ikisi de birbirinden çok, Başkan Bush’u, Cumhuriyetçi Partiyi ve başkan adayı Senatör McCain’i eleştirdi.