Erişilebilirlik

28 Ocak Amerikan Basınından Özetler


New York Times Ergenekon operasyonunu, aşırı milliyetçilere vurulan en büyük darbelerden biri olarak tanımlıyor. Sabrina Tavernise’ın haberinde tutuklanan 13 kişinin, siyasi cinayetler işlediğinden ve devletle karanlık ilişkiler içinde olduğundan şüphe edildiği belirtiliyor:

"Tutuklamalar, siyasi cinayetlerle ordu ve yargı gibi devlet kurumları içindeki yasa dışı örgütler arasında bağlantı olduğu şüphelerini perçinledi. Bu operasyonda yakalanan örgütün, orduyu, yargıyı ve bürokrasinin büyük bir kısmını denetim altında tutan laik seçkinlerle ne ölçüde ilişkili olduğu henüz belirsiz. Ancak hepsi de dini ve etnik azınlıklar tarafından bozulmamış, tamamen Türk ve Müslümanlardan oluşan şoven bir Türkiye düşüncesine sahip. Başbakan Erdoğan önderliğindeki Müslüman politikacılardan oluşan yeni hükümetin eski yapıyla iktidar kavgası içinde olması, Erdoğan’ın bu davadan mümkün olduğunca somut sonuçlar çıkması için baskı yapmasına neden olabilir."

Washington Post Avrupa Birliği’nin küresel ısınma ile mücadele amacıyla hazırladığı planın, Amerika’da da benzer önlemler alınmasını sağlayabileceği düşüncesinde. Gazete, Bush yönetiminin bu konudaki duyarsızlığına rağmen, Amerikan Kongresinde de benzer tasarılar hazırlandığını hatırlatıyor:

"Bush yönetimi, Çarşamba günü Honolulu’da küresel ısınma konulu uluslararası bir toplantıya ev sahipliği yapacak. Amerika, bu toplantıda, iklim değişikliğine karşı Avrupa kadar mücadele etmeye kararlı olduğunu açıklamalıdır. Bütün dünya, Amerika’nın küresel ısınma konusunda öncülük yapmak amacıyla harekete geçmesini bekliyor. Amerika harekete geçmezse, Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin de çözümün bir parçası olması beklenemez. Bush yönetimi yürütülen mücadeleye katkı vermezse, Honolulu’daki gibi toplantılardan bir sonuç alınamaz."

USA Today Demokrat Partinin Güney Carolina’daki önseçiminde Hillary Clinton’a karşı ezici bir zafer kazanan Barak Obama’nın en büyük zaafının seçmenler tarafından yeterince tanınmaması olduğunu yazıyor. Obama’nın yeterli deneyime sahip olmadığını savunan gazete, seçmenlerin de bunu göz önünde tutmasını istiyor:

"Eğer Obama partisinin başkan adayı olacaksa, iç ve dış politikaya ilişkin görüşleri ve yönetme becerisine ilişkin sorular, seçim gününe kadar gündemde kalacaktır. Ancak Demokrat Partinin başkan adayının belirlenmesinde önemli bir dönüm noktası olan Süper Salı’ya sadece sekiz gün var. Bu süre içinde seçmenler Obama’nın nasıl bir başkan olacağını anlamak için onun mükemmel söylemlerinin cazibesine kapılmadan geçmişte yaptıklarını çok iyi değerlendirmelidir."

USA Today’in bu şüpheci yaklaşımına rağmen Christian Science Monitor Obama’ya daha olumlu bakıyor. Gazete, Obama’nın hem beyazlardan hem de kadınlardan destek aldığını vurguluyor ancak sadece soyut bir “değişim” vaadinin yeterli olmadığının da altını çiziyor:

"Obama’nın değişim söylemi, birleştirici bir unsur olmaya yetmeyebilir. Obama, sadece geçmişi eleştirmekle yetinmemeli, geleceğe yönelik umutlar konusunda daha somut öneriler getirmelidir. Obama’nın Iowa’dan sonra Güney Carolina’da kazandığı bu ikinci önseçim zaferi, Amerika’nın ırk ayrımcılığını aştığını göstermez. Buna rağmen Obama da diğer adaylar gibi ırk ayrımcılığına takılıp kalmamalı. Ancak, bütün ülkeyi birleştirecek daha yüksek bir ortak payda olmadan, ırk ayrımcılığına karşı da bir ilerleme sağlanamaz."

XS
SM
MD
LG