Erişilebilirlik

Fransa Abu Dabi'de Askeri Üs Kuracak


Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan Körfez ülkeleri ziyareti sırasında, Abu Dabi’de “askeri üs açmaya” karar vermesi, gözleri Fransa’ya çevirdi. İran’ın tam karşısına askeri üs kurmak isteyen Fransa’nın Körfez’de daha etkin bir rol alıp almayacağı sorusu Fransa’yı karıştırdı. Sarkozy’nin Riyad’da “laiklik ve din” konusunda yaptığı konuşma da, Türkiye’nin laiklik konusunda örnek aldığı Fransızları kızdırdı.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Başkan Bush ile eş zamanlı olarak Körfez’e yaptığı ziyaretten, öngörülmeyen ve bölge siyaseti açısından son derece önemli bir karar çıktı. Daha önce İran konusunda "En kötüsüne hazırlıklı olalım," açıklaması yapan Sarkozy, Birleşik Arap Emirlikleri gezisinde, İran’ın tam karşısında, Abu Dabi’de 2 bin 800 asker kapasiteli bir üs kurulması konusunda Emirlik ile anlaştı.

Fransa ile Arap Emirlikleri arasındaki anlaşmaya göre, Fransa ilk etapta 500 askeri Körfez’e Hürmüz Boğazı girişine nakledecek. Ardından adım adım hava, kara ve deniz kuvvetlerine mensup 2 bin 800 asker, 2009 yılına kadar Körfez’e yerleştirilecek. Abu Dabi toprakları üzerine yerleştirilecek üs, aynı anda Arap Emirlikleri'ne yeni silah satışının da temel mekanı olacak. Paris’ten yapılan açıklamalara göre, Fransız üssünün kuruluşu, İran’a karşı hazırlanmak isteyen Arap Emirlikleri’nin talebi üzerine gerçekleşiyor.

Katar ve Kuveyt ile de savunma anlaşmalarını güçlendiren Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Arabistan ile 40 milyar Euro’luk ön anlaşmalar imzaladığını açıkladı. Katar ve Arap Emirlikleri ile ise nükleer santral yapımında anlaşan Fransa Cumhurbaşkanı’nın gezisi ülke medyasında geniş yer buldu. Ülkenin en ağırlıklı gazetelerinden sağ eğilimli Le Figaro Gazetesi, diplomatik kaynaklara dayandırarak yaptığı manşet haberinde, Bush’un Suudi Arabistan ile 136 milyar Euro’luk silah anlaşmasının yanısıra, Sarkozy’nin de askeri anlaşmalara imza atmasının bölgede silahlanmayı hızlandırdığını yazdı. Aynı kaynaklar Paris ve Washington hükümetlerinin attıkları adımların İran’a muhtemel bir müdahalenin sinyallerini verdiğini de belirtiyor. Fransa Körfez’de geo-stratejik adımlarını sıklaştırsa da, Le Figaro gazetesi diplomatik kaynaklara dayandırarak Amerika’nın Körfez’deki üstünlüğünün sürdüğüne dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin gezisi hakkında tartışılan ikinci konu ise Sarkozy’nin Riyad’da yaptığı “din konulu” konuşma oldu. Sarkozy, 20 Aralık’taki Vatikan gezisi sırasında “Fransa’nın kökenlerinin hristiyanlık olduğunu ve rahiplerin çocukların eğitimi için öğretmenlerden daha önemli olduğunu” söyleyerek ülkedeki laikleri kızdırmıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Riyad’da da benzer bir konuşmayı tekrarlayınca tartışma alevlendi. Sarkzoy’nin, İslam dininin en ağır kurallarla uygulandığı ve kadınların toplum dışında tutulduğu Suudi Arabistan’da, krallığa kadın hakları alanında bile övgüler dizmesi eleştirilerin tonunu artırdı.

Sol eğilimli Liberation Gazetesi, dün Sarkozy’nin Riyad’da devam eden ısrarını kapak yaparken, Cumhurbaşkanı’nın ‘dini yeniden devletin içine sokmaya çalıştığı’ manşetini attı. Merkez sağ politikacı MODEM Genel Başkanı François Bayrou’dan “Cumhuriyetin temel ilkesi olan laikliği yeniden tartışmaya açmak, pandoranın kutusunu yeniden açmaktır” dedi. Ana muhalefet Partisi Sosyalist Parti lideri François Hollande da , "Bu konuşmanın laiklikle bir ilgisi yok. Dinin, Fransız mallarının satılabilmesi için, ticari faaliyetlere alet edilmesinden başka birşey değildir. Kaldı ki, Arabistan, dinin iyi kullanımından, kadınların özgürleştiğinden söz edilecek en son yer," diye konuştu.

Sarkzoy ise dün akşam saatlerinde yeni yıl nedeniyle kabul ettiği ülkenin dini temsilcileri ile yaptığı konuşmada laikliğe sıkı sıkıya bağlı kalacaklarını belirterek eleştirilerin dozunu düşürmeye çalıştı.

XS
SM
MD
LG