Erişilebilirlik

Bali İklim Konferansı'nda Anlaşmazlık


Avrupa Birliği, Amerika’nın tutumu nedeniyle önümüzdeki ay yapılacak küresel ısınma görüşmelerini boykot etme tehdidinde bulundu. Avrupa Birliği yetkilileri, Endonezya’nın Bali adasında yapılan İklim Konferansının başarısız kalması durumunda, Amerika’da yapılacak olan toplantının anlamsız olacağını söyledi.

Bali Konferansına katılan ülkelerin temsilcileri, küresel ısınmayla mücadele etmeninin yollarını ele alıyor.

Avrupa Birliği ve çoğu ülke, sera etkisi yapan gazların salınımının, yüzde 25 – yüzde 40 oranında azaltılmasının hedeflenmesini istiyor. Amerika, Kanada ve Japonya, bu hedeflerin sonuç bildirisinde yer almasına karşı çıkıyor.

Birleşmiş Milletler, Amerika’yla Avrupa Birliği arasındaki anlaşmazlığın, görüşmelerin başarısızlığa uğramasına neden olacağı uyarısında bulundu.

Bali’ye giden Amerikan heyetinin başkanı Paula Dobriansky, uzlaşmaya varılması için hala umut olduğunu söyledi.

3 Aralık’ta başlayan iki haftalık toplantının temel amacı, süresi 2012 yılında dolacak olan Kyoto Protokolü'nün yerini alacak yeni bir anlaşma hazırlamak. Birleşmiş Milletler yeni anlaşmanın iki yıl içinde tamamlanmasını umuyor. Ancak toplantıya katılan yaklaşık 190 ülke arasında bazı konularda ciddi görüş ayrılıkları var.

Örneğin Avrupa Birliği ve konferansa katılan ülkelerin çoğu sera gazlarına getirilecek kısıtlamaların somut bir şekilde belirlenmesini istiyor. Amerika ise ısrarla buna karşı çıkıyor, kesinti miktarının tavsiye niteliğinde olmasını talep ediyor.

BM İklim Dairesi Başkanı Yvo de Boer krize dönen uyuşmazlığın konferansta ele alınan diğer konuları da etkiledi uyarısında bulundu:

BM yetkilisi, konferansın gerçek amacının Kyoto protokolünün yerini alacak bir anlaşma hazırlamak olduğunu ve Amerika dahil tüm ülkelerin Bali’ye bu amaçla geldiklerini söyledi.

AB ve diğer ülkeler sera gazlarında yüzde 25 ile yüzde 40 arasında kesinti yapılmasından yana. AB yetkilileri, rakamlar Bali’de şimdiden belirlenirse kesintiyle ilgili görüşmelerin daha rahat geçeceğinin ileri sürüyor. Amerika ise kesinti oranını görüşmelerde ele alınmasından yana.

BM gözetiminde çalışan binlerce uzmanın bu yıl açıkladığı dört ayrı raporda da, iklim değişikliğinden insanlar sorumlu tutuluyor ve önlem alınmadığı takdirde dünyanın eşi görülmemiş felaketlere sahne olacağı uyarısı yapılıyordu.

Amerika, küresel ısınmaya yol açan sera gazlarının en büyük üreticisi. Buna rağmen Washington, 1997 yılında imzalanan ve sera gazı emisyonlarında kesinti yapılmasını öngören Kyoto protokolünü, ekonomisine zarar vereceği gerekçesiyle imzalamadı.
İmzalamayan diğer ülkelerden Avustralya ise seçimlerle birlikte tutum değiştirdi.

Seçimlerin galibi İşçi Partisi lideri Kevin Rudd’un Başbakan olduktan sonra yaptığı ilk işlerden biri Kyoto Protokolünü imzalamak oldu.

İlgili bağlantılar

XS
SM
MD
LG