Washington Post, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in genelkurmay başkanlığı görevinden ayrılmasına rağmen iktidardan ayrılmamasını krizin başlıca nedeni olarak görüyor. Gazete, Müşerref’in iddia ettiği gibi El Kaide ve Taleban’la mücadele etmediğini ve laik, demokratik kurumların oluşturulmasına engel olduğunu savunuyor:
“Müşerref, serbest seçimlere izin verse bile, hor gördüğü sivil liderlerle işbirliğine gitmeyecektir. Baskıcı içgüdülerinden kurtulamayacaktır. Pakistan’daki ılımlı güçlerin El Kaide’ye ve Taleban’a karşı şansının olabilmesi için Müşerref’in kamusal yaşamdan çekilmesi gerekir. Müşerref ve Pakistan ordusu, bu mesajı Washington’dan ne kadar çabuk alırsa, Pakistan’daki kriz de o kadar çabuk biter.”
New York Times ise Pervez Müşerref’in 1999 yılında askeri darbeyle devirdiği eski Başbakan Navaz Şerif’in Pakistan’a dönmesiyle, Suudi Arabistan’ın da bu ülkedeki sürece dahil olduğu yorumunda bulunuyor. Gazete, Navaz Şerif’in Suudi Arabistan tarafından desteklendiğini öne sürüyor:
“Suudiler uzun süredir Pakistan’ın ekonomik ve siyasi hayatında önemli rol oynuyorlar. Suudi Arabistan tarzı Sünni köktendinciliği savunan politikacıları ve partileri destekliyorlar. Pervez Müşerref’in, Navaz Şerif’in ülkeye dönmesine izin vermesi de Suudilerin baskısı sayesinde mümkün oldu. Şerif’in en önemli sivil rakibi olan Benazir Butto ise başbakanlığı dönemindeki yolsuzluklara rağmen, laiklik ve El Kaide ile Taleban’a karşı mücadele konusunda daha inandırıcı bir görüntü veriyor. Suudiler, Butto’nun iktidara gelmesini istemiyorlar.”
Christian Science Monitor, Venezüela’da 2 Aralık’ta yapılacak olan anayasa değişikliği referandumuna karşı tepkilerin giderek arttığına dikkat çekiyor. Gazete, yapılacak değişikliklerin Devlet Başkanı Hugo Chavez’e diktatörlük yetkileri vereceğini savunuyor:
“Kamboçya’da Pol Pot örneğindeki diğer sabırsız devrimciler gibi, Chavez de her şeyi bir an önce halletmek istiyor. Oysa Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva gibi bölgedeki diğer solcu liderler, şeffaf ve adil bir demokratik sistem içinde çalışıyorlar. Bu demokratik yöntemler belki yavaş işliyor ama Chavez’in mutlak iktidar için tercih ettiği yola kıyasla çok daha iyi bir yöntem. Tıpkı masalda kralın çıplak olduğunu söyleyen çocuk gibi, Venezüela gençliği de artık Chavez yönetiminin içyüzünü görüyor.”
Boston Globe, Amerika Savunma Bakanı Robert Gates’in dünyadaki sorunların sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceği yönündeki açıklamasına dikkat çekiyor. Gazete, Bush yönetiminin uluslararası sözleşmeleri gözardı etmesinin Amerika’ya büyük zarar verdiğinin altını çiziyor:
“Bush yönetimi terör zanlılarına, Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikalı esirlere uyguladığı yöntemleri hatırlatan tavrıyla Cenevre sözleşmesini çiğnedi. Anti Balistik Füze Anlaşmasını göz ardı etti, kimyasal ve biyolojik silahlarla ilgili görüşmelerden çekildi. Kyoto protokolünü imzalamadı ve Uluslararası Adalet Mahkemesi önerisini desteklemedi. Gates, daha önceki yönetimlerin büyük çabalarla oluşturduğu uluslararası sözleşmelere ve kurumlara saygı göstermedikçe Amerika’nın yumuşak güç kullanamayacağı gerçeğini de dile getirmelidir.”
“Müşerref, serbest seçimlere izin verse bile, hor gördüğü sivil liderlerle işbirliğine gitmeyecektir. Baskıcı içgüdülerinden kurtulamayacaktır. Pakistan’daki ılımlı güçlerin El Kaide’ye ve Taleban’a karşı şansının olabilmesi için Müşerref’in kamusal yaşamdan çekilmesi gerekir. Müşerref ve Pakistan ordusu, bu mesajı Washington’dan ne kadar çabuk alırsa, Pakistan’daki kriz de o kadar çabuk biter.”
New York Times ise Pervez Müşerref’in 1999 yılında askeri darbeyle devirdiği eski Başbakan Navaz Şerif’in Pakistan’a dönmesiyle, Suudi Arabistan’ın da bu ülkedeki sürece dahil olduğu yorumunda bulunuyor. Gazete, Navaz Şerif’in Suudi Arabistan tarafından desteklendiğini öne sürüyor:
“Suudiler uzun süredir Pakistan’ın ekonomik ve siyasi hayatında önemli rol oynuyorlar. Suudi Arabistan tarzı Sünni köktendinciliği savunan politikacıları ve partileri destekliyorlar. Pervez Müşerref’in, Navaz Şerif’in ülkeye dönmesine izin vermesi de Suudilerin baskısı sayesinde mümkün oldu. Şerif’in en önemli sivil rakibi olan Benazir Butto ise başbakanlığı dönemindeki yolsuzluklara rağmen, laiklik ve El Kaide ile Taleban’a karşı mücadele konusunda daha inandırıcı bir görüntü veriyor. Suudiler, Butto’nun iktidara gelmesini istemiyorlar.”
Christian Science Monitor, Venezüela’da 2 Aralık’ta yapılacak olan anayasa değişikliği referandumuna karşı tepkilerin giderek arttığına dikkat çekiyor. Gazete, yapılacak değişikliklerin Devlet Başkanı Hugo Chavez’e diktatörlük yetkileri vereceğini savunuyor:
“Kamboçya’da Pol Pot örneğindeki diğer sabırsız devrimciler gibi, Chavez de her şeyi bir an önce halletmek istiyor. Oysa Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva gibi bölgedeki diğer solcu liderler, şeffaf ve adil bir demokratik sistem içinde çalışıyorlar. Bu demokratik yöntemler belki yavaş işliyor ama Chavez’in mutlak iktidar için tercih ettiği yola kıyasla çok daha iyi bir yöntem. Tıpkı masalda kralın çıplak olduğunu söyleyen çocuk gibi, Venezüela gençliği de artık Chavez yönetiminin içyüzünü görüyor.”
Boston Globe, Amerika Savunma Bakanı Robert Gates’in dünyadaki sorunların sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceği yönündeki açıklamasına dikkat çekiyor. Gazete, Bush yönetiminin uluslararası sözleşmeleri gözardı etmesinin Amerika’ya büyük zarar verdiğinin altını çiziyor:
“Bush yönetimi terör zanlılarına, Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikalı esirlere uyguladığı yöntemleri hatırlatan tavrıyla Cenevre sözleşmesini çiğnedi. Anti Balistik Füze Anlaşmasını göz ardı etti, kimyasal ve biyolojik silahlarla ilgili görüşmelerden çekildi. Kyoto protokolünü imzalamadı ve Uluslararası Adalet Mahkemesi önerisini desteklemedi. Gates, daha önceki yönetimlerin büyük çabalarla oluşturduğu uluslararası sözleşmelere ve kurumlara saygı göstermedikçe Amerika’nın yumuşak güç kullanamayacağı gerçeğini de dile getirmelidir.”