Erişilebilirlik

16 Kasım Amerikan Basınından Özetler


Boston Globe nükleer silah sahibi olan ve Taleban ile El Kaide’nin kol gezdiği Pakistan’daki siyasi krize kimsenin tarafsız kalamayacağını savunuyor. Ancak gazete, Amerika’nın bu krize müdahalesinin ters tepebileceği uyarısında da bulunuyor:

Bush ve danışmanlarının Pakistan’la ilgili yapacakları son şey, süren iktidar kavgasında kimi tercih ettiklerini açıklamaktır. Amerika, Pakistan’da özgür ve adil seçimleri, anayasal demokrasinin yeniden tesis edilmesini, bağımsız basın ve bağımsız yargının korunmasını desteklemelidir. Ancak adaylar veya partiler arasından birini öne çıkartmaya çalışmak büyük bir hata olur.

New York Times Blackwater özel güvenlik şirketi elemanlarının Irak’ta 14 sivili haksız yere öldürdüğüne ilişkin FBI raporunu hatırlatıyor ve olaya karışan özel güvenlikçilerin yargılanıp yargılanmayacağını sorguluyor:

Özel güvenlikçilerin hangi yasal çerçeve içinde yargılanacağına karar verebilmek için, öncelikli olarak Adalet Bakanlığının veya Savunma Bakanlığının bu kişileri yargılamaya karar vermesi gerekiyor. Ancak her iki bakanlık da şu ana kadar böyle bir adım atmadı. Özel güvenlikçiler, Irak savaşında başta Ebu Garip cezaevindeki işkenceler olmak üzere, bir çok yüz kızartıcı olaya karıştı. Ancak hiçbir özel güvenlikçi Iraklılara karşı yaptıkları nedeniyle yargı önüne çıkmadı. Bu utanç verici durum böyle devam etmemelidir.

Christian Science Monitor Fransa’da, cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin reform programını protesto amacıyla grevler ve gösteriler başladığını belirtiyor. Ancak gazete, Fransa’daki refah devleti sisteminin sürdürülebilir olmadığını savunuyor ve reformların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor:

Cumhurbaşkanı Sarkozy sorunları tek tek ele almak yerine dört cephede birden savaşıyor: vergileri indiriyor, göçmenlere karşı daha sert kurallar getiriyor, emeklilik reformu ve bir çok konuda adımlar atıyor. Ancak bir hukukçu olan Sarkozy’nin pazarlık ve uzlaşmaya da açık olması reformları tehlikeye sokuyor. Sarkozy belki, “birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için” diyerek reformların Fransa’nın rekabet gücünü ve refahını artıracağı konusunda vatandaşlarını ikna edebilir. Ancak bunu başaramazsa, daha ciddi atılımlar yerine küçük adımlarla yetinebilir. Hiçbir şey yapılmamasına kıyasla bu kadarı bile önemlidir.

Los Angeles Times Japonya ile Amerika arasındaki ilişkilerin giderek kötüye gittiği görüşüne yer veriyor. Michael Zielenziger imzalı makalede, bu durumun başlıca sorumlusunun Bush yönetimi ve izlediği yanlış politikalar olduğu kaydediliyor:

Bush yönetimi, Japonya’nın öneminin Clinton döneminde çok fazla göz ardı edildiğini söyleyerek, bu durumu değiştirme vaadiyle işbaşına geldi. Ancak Irak kumarı, Washington’un Fransa ve Almanya’yla olduğu kadar Japonya’yla olan ilişkilerine de zarar verdi. Washington’un teröre karşı çok uluslu bir güce ihtiyaç duyduğu bir dönemde ayak sürümesinden dolayı Tokyo’yu suçlamak kolaycılık olur. Ancak Bush yönetiminin de Japonya’da işlerin nasıl döndüğü nü anlamak için yeterince enerji harcamadığını da görmek gerekiyor.



XS
SM
MD
LG