Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, PKK terör örgütüne karşı sınırötesi operasyon düzenlenmesi konusunda, “Uluslararası hukuktan doğan yetkimizi kullanacağız,” diye konuştu. Ancak başbakanın ifadeleri, bir operasyon olup olmayacağı, ya da ne kapsamda olabileceği konusuna açıklık getirmedi. Başbakan Erdoğan, Başkan Bush’la yaptığı görüşmenin ardından, Ulusal Basın Kulübü’yle, Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde birer konuşma yaptı.
Türkiye’nin “bir takım mekanizmalarla” zaman kaybetmeye tahammülünün kalmadığını açıklayan Başbakan Erdoğan, Irak’ın kuzeyindeki PKK terör örgütüne yapılacak olası bir operasyon konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye'nin artık zamana yayılan ve daha önce denemiş, ancak sonuç vermemiş bir takım mekanizma ve önerilerle vakit kaybetmeye tahammülü kalmamıştır. Türkiye, ABD ve merkezi Irak hükümetinden, kuzey Irak kaynaklı PKK terörüne kesin bir son verecek somut ve acil adımlar atmasını beklemektedir. Türkiye'nin kendisini koruyacak gücü olduğunu çeşitli vesilelerle vurguladım. Irak'ın kuzeyinde konuşlanararak ülkemizin toprak bütünlüğünü, kamu düzenini, güvenliğini ve huzurunu tehdit eden bölücü terör örgütüne karşı uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızı kullanma noktasına gelmiş bulunuyoruz. Bu uluslararası hukukun vermiş olduğu bir yetkidir ve by yetkiyi kullanacağız."
Ulusal Basın Kulübü’nden sonra Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde de bu konuya değinen Başbakan Erdoğan, Irak’ın istikrarının Türkiye’nin istikrarı olduğunu, bu istikrarının bozulmasının Türkiye’yi rahatsız edeceğini savundu. Hedeflerinin ‘savaş değil operasyon’ olduğunu anlatan Başbakan, 1980’lerdeki İran-Irak savaşına işaret etti ve bölgede böyle bir şey yaşanmasını istemediklerini açıkladı:
"Biz savaşı değil, operasyonu hedefliyoruz. Hedef bir operasyondur. Ve sadece terör örgütünü yöneliktir. ABD'nin de orta ve uzun vadeli stratejik çıkarları açısından bunu iyi değerlendireceğine inanıyoruz."
Başkan Bush’la yaptığı görüşmeden memnun olup olmadığı sorulan Başbakan, Bush’un PKK’yı “Amerika’nın düşmanı” olarak tanımladığını hatırlattı, ayrıca istihbarat paylaşımı konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Erdoğan Bush’un, “uzun süreye yayılacak değil, anlık istihbarat paylaşımının yapılması ve ortak mücadele platormu kurulması konusunda” hassasiyet gösterdiğini sözlerine ekledi. Erdoğan bu konularda Bush’la görüşlerinin örtüştüğünü kaydetti.
Başbakan Erdoğan’a terör örgütünün faaliyetlerini engellemede Iraklı Kürtlere güvenip güvenmediği de soruldu. Erdoğan, Amerika ve merkezi Irak yönetiminin, PKK’yla mücadelede Türkiye’yle dayanışma göstereceklerini teyit ettiklerini hatırlattı ve; Iraklı Kürtlerle ilgili olarak da, “Şu anda güvenmek zorundayım, attığımız adımlarla bunu göreceğiz” şeklinde konuştu.
Erdoğan, PKK’yla mücadele ve Amerika’dan beklentilerini, Amerika’yla ilişkilerdeki “öncelikli iki konudan biri” olarak tanımlarken, diğer konunun da Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin tasarı olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen ve genel kurula getirilmesi şimdilik askıya alınan karar tasarısı hakkında şu görüşleri bildirdi:
"Müttefikimiz ABD'nin yasama organı olan Kongre'nin hukuk dışı bir siyasi yargıda bulunmaya yönelik çabaları Türkiye'yi rencide etmektedir. Tasarsının ortak sunucularının, Temsilciler Meclisi Başkanına mektup göndererek, tasarının bu aşamada gündeme alınmamasını talep etmelerini ihitiyatlı bir iyimserlikle karşılıyoruz. Stratejik işbirliğimizi derinden zedeleme potansiyeline sahip bu tasarının Kongre'de görüşülmemesi için Amerikan Yönetiminin ve çok sayıda Kongre üyesinin bugüne kadar sergilediği sağduyulu tutumu takdirle, memnuniyetle karşılıyoruz."
Başbakan Erdoğan, “İspatlanmamış bir şeye, basit lobi ve kulislerle bir fatura kesme yoluna gitmek, Türkiye’nin kabul edebileceği bir şey değildir,” diye konuştu. Başbakan, Türkiye ve Amerika arasındaki ilişkilerin belirleyici unsurlarını, “güçlü dostluk, stratejik ortaklık ve karşılıklı güven” olarak niteledi; bu nedenle de iki ülkenin, karşı karşıya gelinen zor durumlarda birlikte hareket etmek zorunda olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin “bir takım mekanizmalarla” zaman kaybetmeye tahammülünün kalmadığını açıklayan Başbakan Erdoğan, Irak’ın kuzeyindeki PKK terör örgütüne yapılacak olası bir operasyon konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye'nin artık zamana yayılan ve daha önce denemiş, ancak sonuç vermemiş bir takım mekanizma ve önerilerle vakit kaybetmeye tahammülü kalmamıştır. Türkiye, ABD ve merkezi Irak hükümetinden, kuzey Irak kaynaklı PKK terörüne kesin bir son verecek somut ve acil adımlar atmasını beklemektedir. Türkiye'nin kendisini koruyacak gücü olduğunu çeşitli vesilelerle vurguladım. Irak'ın kuzeyinde konuşlanararak ülkemizin toprak bütünlüğünü, kamu düzenini, güvenliğini ve huzurunu tehdit eden bölücü terör örgütüne karşı uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızı kullanma noktasına gelmiş bulunuyoruz. Bu uluslararası hukukun vermiş olduğu bir yetkidir ve by yetkiyi kullanacağız."
Ulusal Basın Kulübü’nden sonra Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde de bu konuya değinen Başbakan Erdoğan, Irak’ın istikrarının Türkiye’nin istikrarı olduğunu, bu istikrarının bozulmasının Türkiye’yi rahatsız edeceğini savundu. Hedeflerinin ‘savaş değil operasyon’ olduğunu anlatan Başbakan, 1980’lerdeki İran-Irak savaşına işaret etti ve bölgede böyle bir şey yaşanmasını istemediklerini açıkladı:
"Biz savaşı değil, operasyonu hedefliyoruz. Hedef bir operasyondur. Ve sadece terör örgütünü yöneliktir. ABD'nin de orta ve uzun vadeli stratejik çıkarları açısından bunu iyi değerlendireceğine inanıyoruz."
Başkan Bush’la yaptığı görüşmeden memnun olup olmadığı sorulan Başbakan, Bush’un PKK’yı “Amerika’nın düşmanı” olarak tanımladığını hatırlattı, ayrıca istihbarat paylaşımı konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Erdoğan Bush’un, “uzun süreye yayılacak değil, anlık istihbarat paylaşımının yapılması ve ortak mücadele platormu kurulması konusunda” hassasiyet gösterdiğini sözlerine ekledi. Erdoğan bu konularda Bush’la görüşlerinin örtüştüğünü kaydetti.
Başbakan Erdoğan’a terör örgütünün faaliyetlerini engellemede Iraklı Kürtlere güvenip güvenmediği de soruldu. Erdoğan, Amerika ve merkezi Irak yönetiminin, PKK’yla mücadelede Türkiye’yle dayanışma göstereceklerini teyit ettiklerini hatırlattı ve; Iraklı Kürtlerle ilgili olarak da, “Şu anda güvenmek zorundayım, attığımız adımlarla bunu göreceğiz” şeklinde konuştu.
Erdoğan, PKK’yla mücadele ve Amerika’dan beklentilerini, Amerika’yla ilişkilerdeki “öncelikli iki konudan biri” olarak tanımlarken, diğer konunun da Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin tasarı olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen ve genel kurula getirilmesi şimdilik askıya alınan karar tasarısı hakkında şu görüşleri bildirdi:
"Müttefikimiz ABD'nin yasama organı olan Kongre'nin hukuk dışı bir siyasi yargıda bulunmaya yönelik çabaları Türkiye'yi rencide etmektedir. Tasarsının ortak sunucularının, Temsilciler Meclisi Başkanına mektup göndererek, tasarının bu aşamada gündeme alınmamasını talep etmelerini ihitiyatlı bir iyimserlikle karşılıyoruz. Stratejik işbirliğimizi derinden zedeleme potansiyeline sahip bu tasarının Kongre'de görüşülmemesi için Amerikan Yönetiminin ve çok sayıda Kongre üyesinin bugüne kadar sergilediği sağduyulu tutumu takdirle, memnuniyetle karşılıyoruz."
Başbakan Erdoğan, “İspatlanmamış bir şeye, basit lobi ve kulislerle bir fatura kesme yoluna gitmek, Türkiye’nin kabul edebileceği bir şey değildir,” diye konuştu. Başbakan, Türkiye ve Amerika arasındaki ilişkilerin belirleyici unsurlarını, “güçlü dostluk, stratejik ortaklık ve karşılıklı güven” olarak niteledi; bu nedenle de iki ülkenin, karşı karşıya gelinen zor durumlarda birlikte hareket etmek zorunda olduğunun altını çizdi.
