Boston Globe, olası bir sınır ötesi operasyonun Türkiye’deki demokratik gelişime zarar vereceğini, Türkiye’nin Amerika ve Avrupa Birliği ile ilişkilerine darbe vuracağını, bölgesel bir çatışma riski doğuracağını ve Türkiye’deki Kürtleri radikal bir çizgiye iteceğini savunuyor. David Phillips imzalı makalede, Başbakan Erdoğan’dan askeri operasyon taleplerine direnmesi isteniyor:
"Iraklı Kürtler, 12 aylık bir ateşkes ilan edilmesini sağlamak için ellerindeki imkanı kullanmalıdır. Böylece hem kapsamlı bir çatışma riski azalacak hem de Başbakan Erdoğan gerçekleştireceği reformlarla Türkiye’deki Kürtlerin PKK’ya verdiği desteği azaltabilecektir. Uluslararası toplum da üzerine düşeni yapmalı ve PKK’nın mali ve propaganda mekanizmasını hedef almalıdır. Eğer PKK barış yönünde bir stratejik karar verirse, bir biçimde af çıkartılması sağlanmalıdır. Af çıkartılmadan, Türkiye PKK sorunu ile başa çıkabilir ancak bu sorunu çözemez. Yaşanan krizin barışçıl bir biçimde çözülmesi hem Irak’ın, hem Türkiye’nin, hem de Amerika’nın çıkarınadır."
Christian Science Monitor muhabiri Yigal Schleifer, Türkiye’deki Amerikan karşıtlığının hızla arttığına dikkat çekiyor. Haberde Ermeni soykırımı tasarısı ile artan PKK saldırılarının bunda etkili olduğu vurgulanıyor:
"Washington’un PKK’ya karşı bazı adımlar atması, Türkiye’deki Amerikan karşıtlığını azaltabilir. Ancak son birkaç yılda artan Amerikan karşıtı düşüncelerin derinliği göz önüne alındığında Türk kamuoyunun kısa sürede tavır değiştirmesini beklemek pek gerçekçi olmaz. Uzmanlar, kamuoyunun yaklaşımının, ikisi de NATO üyesi olan Amerika ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kaygı verici olduğunu söylüyor. Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Türkiye ziyareti ve başbakan Erdoğan’ın Başkan Bush’la yapacağı görüşme, Amerika-Türkiye ilişkilerinin daha da kötüye gitmesini önleme çabalarının bir parçası olarak görülüyor."
Washington Post, Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik bombardımanı nedeniyle bir çok köyün boşaltıldığını öne sürüyor. Haberde, bölgedeki Kürtlerin olası bir sınır ötesi operasyondan büyük kaygı duyduğu belirtiliyor ve Kuzey Iraklı bir Kürtün “Kaderimiz Amerika’nın elinde” ifadesine yer veriliyor:
"Kendileri de Kürt olan köylülerin büyük bir kısmı PKK’ya sempati duyuyor. Ancak köylüler, PKK’ya destek verdikleri yönündeki iddiaları reddediyorlar. Saldırıların başlamasından sonra, köyün okulu da kapanmış durumda.Köylüler balık avına gidemiyor, cevizlerini pazara götüremiyor. Hatta ormana bile gitmekten korkuyor. Bir çok köylü, Türkiye’nin asıl amacının PKK’yla mücadele etmek değil, Irak petrollerini ele geçirmek olduğunu düşünüyor. 'Türkiye, aynı Saddam'ın yaptıklarını yapıyor' diyenler de var."
Washington Times, Amerika Savunma Bakanlığı’nın “Türkiye’ye PKK konusunda istihbarat sağlıyoruz” açıklamasını duyururken, Irak’taki Amerikan ordusunun da sınır bölgesinde casus uçakları uçurmaya başladığını ve Amerikan askerlerine gördükleri PKK’lıları yakalama emri verildiğini yazıyor:
"Amerikalı ve Iraklı yetkililer Türkiye’nin sınır ötesi bir operasyon yapmasını önlemek için çaba harcıyor ancak Savunma Bakanlığı sözcüsü Geoff Morrel’in Türk askerlerine istihbarat bilgisi verildiği yönündeki açıklaması, askeri bir harekatın habercisi olabilir. PKK sorunu, Bush yönetiminin karşı karşıya kaldığı en hassas meselelerden birisini oluşturuyor. Türkiye’nin olası bir sınır ötesi operasyonu, zaten güvenliğin sağlanmasında zorluk yaşanan Irak’taki istikrarsızlığı çok daha fazla artıracak bir adım olarak görülüyor."
"Iraklı Kürtler, 12 aylık bir ateşkes ilan edilmesini sağlamak için ellerindeki imkanı kullanmalıdır. Böylece hem kapsamlı bir çatışma riski azalacak hem de Başbakan Erdoğan gerçekleştireceği reformlarla Türkiye’deki Kürtlerin PKK’ya verdiği desteği azaltabilecektir. Uluslararası toplum da üzerine düşeni yapmalı ve PKK’nın mali ve propaganda mekanizmasını hedef almalıdır. Eğer PKK barış yönünde bir stratejik karar verirse, bir biçimde af çıkartılması sağlanmalıdır. Af çıkartılmadan, Türkiye PKK sorunu ile başa çıkabilir ancak bu sorunu çözemez. Yaşanan krizin barışçıl bir biçimde çözülmesi hem Irak’ın, hem Türkiye’nin, hem de Amerika’nın çıkarınadır."
Christian Science Monitor muhabiri Yigal Schleifer, Türkiye’deki Amerikan karşıtlığının hızla arttığına dikkat çekiyor. Haberde Ermeni soykırımı tasarısı ile artan PKK saldırılarının bunda etkili olduğu vurgulanıyor:
"Washington’un PKK’ya karşı bazı adımlar atması, Türkiye’deki Amerikan karşıtlığını azaltabilir. Ancak son birkaç yılda artan Amerikan karşıtı düşüncelerin derinliği göz önüne alındığında Türk kamuoyunun kısa sürede tavır değiştirmesini beklemek pek gerçekçi olmaz. Uzmanlar, kamuoyunun yaklaşımının, ikisi de NATO üyesi olan Amerika ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kaygı verici olduğunu söylüyor. Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Türkiye ziyareti ve başbakan Erdoğan’ın Başkan Bush’la yapacağı görüşme, Amerika-Türkiye ilişkilerinin daha da kötüye gitmesini önleme çabalarının bir parçası olarak görülüyor."
Washington Post, Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik bombardımanı nedeniyle bir çok köyün boşaltıldığını öne sürüyor. Haberde, bölgedeki Kürtlerin olası bir sınır ötesi operasyondan büyük kaygı duyduğu belirtiliyor ve Kuzey Iraklı bir Kürtün “Kaderimiz Amerika’nın elinde” ifadesine yer veriliyor:
"Kendileri de Kürt olan köylülerin büyük bir kısmı PKK’ya sempati duyuyor. Ancak köylüler, PKK’ya destek verdikleri yönündeki iddiaları reddediyorlar. Saldırıların başlamasından sonra, köyün okulu da kapanmış durumda.Köylüler balık avına gidemiyor, cevizlerini pazara götüremiyor. Hatta ormana bile gitmekten korkuyor. Bir çok köylü, Türkiye’nin asıl amacının PKK’yla mücadele etmek değil, Irak petrollerini ele geçirmek olduğunu düşünüyor. 'Türkiye, aynı Saddam'ın yaptıklarını yapıyor' diyenler de var."
Washington Times, Amerika Savunma Bakanlığı’nın “Türkiye’ye PKK konusunda istihbarat sağlıyoruz” açıklamasını duyururken, Irak’taki Amerikan ordusunun da sınır bölgesinde casus uçakları uçurmaya başladığını ve Amerikan askerlerine gördükleri PKK’lıları yakalama emri verildiğini yazıyor:
"Amerikalı ve Iraklı yetkililer Türkiye’nin sınır ötesi bir operasyon yapmasını önlemek için çaba harcıyor ancak Savunma Bakanlığı sözcüsü Geoff Morrel’in Türk askerlerine istihbarat bilgisi verildiği yönündeki açıklaması, askeri bir harekatın habercisi olabilir. PKK sorunu, Bush yönetiminin karşı karşıya kaldığı en hassas meselelerden birisini oluşturuyor. Türkiye’nin olası bir sınır ötesi operasyonu, zaten güvenliğin sağlanmasında zorluk yaşanan Irak’taki istikrarsızlığı çok daha fazla artıracak bir adım olarak görülüyor."